Partisine dolayı fena insanlara karşı elzem mukavemeti göstere- memişler, kaçmayı tercih etmişler, yani meydanı öte- kilere bırakmışlardır. Ama bunun neticesi daima fela- ket olduğundan gözler açılmış, ileri cemiyetlerde derdin ilacı keşfedilmiştir. Bizde ilacı, her zamanki gibi, gene İs- met İnönü söylemiştir. İlaç, C. H. P. Genel Başkanının kelimeleriyle — şudur: Elbette ki, bu, mücadeleye bütün iyi niyetli Türkleri açık davettir. Bu davete icabet etmemek, kötünün önün- de baş eğik kaçmak yakışık alır bir hareket olmaktan son derece uzaktır. "Son zamanlarda cereyan eden vak'alar ve bilhas- sa Uşak hadiselerini açıklıyan Uşak mahkemesi kararı içimdeki bütün tereddütleri yok etmiş, denizde katre ka- bilinden de olsa hizmetimi C. H. P.ye arza beni tek ke- limeyle mecbur kılmıştır. "1950 seçimlerinden önce idareciler İktidar Parti- si mensuplarının taleplerinden değil, Muhalefetin şi- kayetlerinden çekinirlerdi ve en ufak bir sızıltıya ma- hal vermemek için vazifelerini en büyük bir hüsnüniyetle, tam bir bitaraflıkla yapmağa çabalarlardı. Uşak ve ben- zerleri hadiseler olamazdı. Farzı mahal olsa bile, bir hukuk düzeni içinde yaşamayı sağlayan mekanizmalar derhal harekete geçerdi. Bu mekanizmalar kösteklenmez, bilakis desteklenirdi. "Bunları afaki fikirler olarak değil, şahsi tecrübeleri- nin neticesi diye ifade ediyorum. Ben her iki devirde de memuriyet hizmetinde bulundum, her iki devrin zihni- yetiyle de yakın temasım oldu. Mesele, şahıs meselesi- nin çok üstündedir. Şahıslar değişmemiş bulunabilir. Eski devrin muayyen şahısları bugün de aynı kalmış- lardır. Mesele, bir idarenin, bir sistemin zihniyetidir. İ- darede hangi zihniyet hakimse, tatbikat mutlaka o zih- niyetin tesiri altında cereyan etmektedir. Ben sami- miyetle kaniyim ki yarın C. H. P. zihniyeti bu memle- kete hakim olduğunda bugün şikâyet konusu, hareket- lerin failleri aynı tehalükle yeni zihniyete uymak için gayret sarfedeceklerdir. "Hali hazırın hakiki manzarasını ve ilerinin bulut- lu hüviyetini görmeğe çalışmak ve hissesine düşeni her- halde ve en mükemmel şekilde yerine getirmek, düşünen, memleketini seven, inkilâp esaslarına merbutiyeti sa- mimi olan her Türk vatandaşı için artık zaruri olmuş- tur. Atıl ve tembel bir köşede durarak, memleketteki gidişatı bir filozof gibi seyretmek ve her şeyi Tanrıdan beklemek hiçbir şey yapmadan Tanrının bizi koruyaca- AKİS, 27 OCAK 1960 Girilir ? Orhan Eyüboğlu ğını sanmak idrak ve ferasetten binasip olmak değil mi- dir? Bence rahat ve inziva köşelerini bıirakmak 1957 de ilan ve her vesilei fırsatta teyit edilen gayelerine u- laşması için C. H. P. saflarında bir nefer gibi vazife al- mak ve bütün imkanları en hurdebini tefurruatına ka- dar sarfetmek zamanı gelmiştir. Memleketin selâme- ti, vatandaşın emniyeti, Hürriyet ve Demokrasinin is- tikbali, Hukuk nizamı içinde yaşamağa devam imkâ- nı buna bağlıdır. "İşte, uzun seneler hocalarından — öğrendiklerini, büyüklerinden gördüklerini tatbike çalışmış ve nihayet terki memuriyet etmiş bir halk çocuğunun 1960 da C. H. P. ye girişinin ana sebepleri bunlardır.