27 Ocak 1960 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 14

27 Ocak 1960 tarihli Akis Dergisi Sayfa 14
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bir Görüş Davamız Glecek İktidarın akıbetini tayin edecek olan İstanbul seçimleri- ni idare edecek bir takım teşkili- nin münakaşaları içindeyiz. Ailede kaynaşma var. Gruplaşma var. İki parti ile idare edilen demok- ratik rejimlerin bünyesine has Par- ti içi gruplaşmalarını, kaynaşmala- rını tabii karşılamak lazımdır. Ay- nı ideal ve program etrafında kader birliği yapan insanların, Partilerini muvaffakiyete — götürecek çalışma metodlarını aramak, bulmak ve i- nandıklarını tatbike savaşmak en tabii haklarıdır. İnsanların politik anlayış ve tutumlarında, bir ceket- teki düğmeler kadar benzerlik bek- lemek insafsızlık okur. Yalnız, bu vazifeler yapılırken ortaya çıkan tartışmalarda takip edilecek usul bakımından son dere- ce hassas olmak gerekir. Şerefleri müştereken paylaşacağız, izzetine- fis duygularını müştereken yaşıya- cağız. Bunu temin edebilmek için de, his ve terbiye dünyası icapları kâfi teminat sayılamaz. Tartışma- nın bir fikir cephesi olması lâzım- dır. Tartışmayı ve ruplaşmayı müsbet istikamete tevcih edecek tek pusula fikirlerdir. Biz, Teşkılatın her türlü kade- melerine kadar nüfuz etmesini bi- len, tahaddüs edecek ihtilâfları kar- deşlık hisleriyle halle çahşan Par- ti program ve tüzüğünü her yerde hâkim kılan, yukardan idare, tüzük dışı müdahale ve üstünlük iddiala— rıyla hareket etmiyeceğine inandı- ğımız arkadaşlardan mürekkep bir ekip çalışmasının memleke tımıze ve Partimize faydalı olacağına ina- nıyoruz. Muhalefetin gıdası aksiyondur. Bir milyonluk katışık bir seçmen kitlesine genişliğine ve dermlıgıne nüfuz edebilmek için, her türlü zümre ve gruplara hitap edebilecek bir aksiyon akımını dimağlarda ve ruhlarda daima taze ve canlı tut- süratle kıymetlendirip, politika sah- nesine çıkararak efkârı umumiye- nin vicdan ve izanının mihengine mal etmek lâzımdır. Hâdiseleri biz bileceğiz, Bektaşi sırrı gibi Parti içinde saklıyacağız, efkârı umumi- yeye mal etmiyeceğiz. Böyle şey Bir neticesi, Oğuz ORAN olmaz! Bu hal bizi nefsinde vazife yapmış olmanın rahatlık duygusun- dan öteye götüremez. Şerefli Türk basınının karşısın— da Muhalefet Partisi olarak mah- cubuz. Çünkü Demokrasi mucadele— sinde bayrağı bizim Kapitano!"diyerek alkış tutmak- la yetiniyoruz. Bu şerefli bayrağı elealmak zamanı gelmiştir. Teşki- latın azmini ve mücadele Truhunu gürbüz tutabilmek için her hâdise karşısında ön safda bulunmak Teş- tilât temsilcilerinin başlıca vazife- idir. Demokrat Parti önümüzdeki se- çimlerde kaba — kuvvet mücadelesi yapacaktır. Onların bu kaba kuv- vet gösterilerine karşı kanun ve ni- zam içinde, bir meşru müdafaa kuvvetini tek bir cephede seferber etmeliyiz. Bu durum kaba kuvvete karşı "Mukaddes Kuvvet" in ilânı olmalıdır. 1957 — seçimlerinin ve hâdiselerinin tekerrürüne müsaade edilmiyeceğine ve ma olunacağına bütün — vatandaşları inandıracak,her türlü tedbiri al- ortaya çıkması şarttır. Yapılacak müşterek mesai millet iradesini ve kanun hakimiyetini sağlıyacaktır. Teşkilât olarak siyasi ahlâk sa- hasındaki anlayışımız vefa prensi- bine istinat etmektedir. Partimizin ve Partili Aarkadaşların karşılıklı olarak vazife ve mükellefiyetlerin- de vefa hissiyle bağlı kalmalarını görmek en büyük arzumuzdur. Nihayet parti içinde tenkit ve hürriyetinin — mücadelesinin tabii bir kaide haline getirilmesini istiyoruz. Bunları inançla benimse- mek istemiyenlerin — demokratik çalışmalarda yerleri olamıyacağını hatırlatırız. ekip teşkilinin tartışmaları İstanbul Teşkilâtı olarak kuvvet kazanacagımıza ve Kongre- den sonra bütün gücümüzle D. P. zoruna karşı seferber olacağımıza inanıyoruz. Millet sevgimiz, Parti i anlayışımız bütün arkadaşları bu mihrak etrafında mutlaka toplaya- caktır. tan destekledi. Üstelik, çalışma me- todları bakımından da Gülek ile ba- zı Kravatsızlar arasında yakınlık, benzerlik vardı. Mesela bol keseden vaadde bulunmak, vazifeler mak, bir "vefa prensibi"ni sızlık ve ehliyetsizliklere karşı kan edinmek bunların arasında geli- yordu. Rakiplerinden ziyadesiyle sız olan ve kurtuluş çaresını lehlerine işleyecek bir " vanı Giyotini"nde gören Kravatlılar bu fırsatı kaçırmadılar ve Ankaraya adamlar sevketmeye başladılar. Bun- lar Genel Merkezde "Gülek İstan- bulda, Kravatsızlarla birlikte İnönü- ye karşı cephe kuruyor" havası, in- tibar uyandırmaya çalıştılar. Eski Genel Sekreterin alttan alta ve sure- ti haktan görünen gayretleri aslında Genel Merkezin gözünden kaçmadığı rahat- Oğuz Oran Uçurumun kenarında ıçın Kravatlılar arzuladıkları temiz- lesi vardı, kendilerini İnönü destekli- yordu, teşkilatta huzursuzluk yara- tan rakipleri Partiden atılmalıydı! Bir takım Kravatlılar bunu İstan- bulda da yaydılar, kendilerine sanki İnönünün desteğine malikmişler gi- bi bir hava verdiler. Tabii bu taktik, aslında Gülekle zerrece ilişiği olma- yan, eski Genel Sekreteri üstelik iyi tanıyan bazı Kravatsızları ister iste- mez ve can havliyle Gülekin kucağı- na attı. Bunlar "Hayat memat mü- cadelesi" yapıyor vaziyetine düştüler. Tabii bu, İstanbuldaki gerginliği, hizip kavgalarını arttırdı ve Genel Merkezi mutlaka çare aramaya sev- ketti. kararı haftanın ortalarında Ankarada izzat Genel Başkan İnonünün AKİS, 27 OCAK 1960

Bu sayıdan diğer sayfalar: