4 Ağustos 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 31

Sinema C lnemay bir kolaçan edin. Ku- cuyu soym: adan önce vitri- rinlerdeki resimlere bir göz atın, ekseriya eğlenceli olan afişleri göz- den geçirin: İştahınızı — açacaktır. afişlerde vaa- ti değişir- te—hmnu yarıyacak ve film göste- rildiği vakit bu sahneler sabırsız- hkla beklenecektir. Bu da filmi da- ha çekici hâle koyacaktır. RR ununla beraber öbür kurbanlar- » irlikte saatlerce ayaküstü beklemeden — sinemaya o e doğruya gireb nlar da vardır. bazı basit öi*üller: Baylar çin t an boya geçiniz, sabırla beklhı-nlere wşağılsn ıci bir şekilde bakmaksızın. itirazlara ku- lak asmadan biletinizi alınız. Sizi resmi bir şahsiyet sanmaları ihti- masli cok büyüktür. Fakat bilhassa bir ayna önüne eçip —yüzünüze heybetli bir ifade vermek temrinle- ri yapınız, bu ifade bütün ağızları kapatır. Ağlamaklı üsülleri -“Ah, affedersiniz, kuyruk olduğung, gör- DaArası odınıırum"— tövsiye et- eni; her ne kadar bü sonuncuülar 1 başarı kazanabilirlerse de... Ç inemuya biletsiz. girmek çok S güçtür. Bunun iç meblek- ten olmalı, ya da sinemuacıyı, pro- düktörü veya makinistin — yeğenini tanımalı. Ben bir zamanlar çift ka- pıliı bir sinemaya gidiyordum. Utan- e şimdi dönemğlm, her hâlde beni ha- unutmak fırsatını hulamıyan öbür Seyircisine bil»l(-lnlıı onuudı'ıı ruhatça salona dalıyordu Maalesef bu ustl an- mk. bırbırlni görmiyen cift kapılı sinemalarda geçer ki. böyle sine- mıılara zamanımızda pek az rast- Lanıy y er gösteren kadınların güzelle- rine pek nadir rastlanır. Bu, di- şiliği olmıyan belli yaştaki kadın lara göre bir meslektir. Sebebi dendir bir türlü anlaşılmaz. l(.ırun- hk -hele gün ışığından gellyorsa- Nnız- a'datıcıdır. Bundan dolayı yer gösterici hanıma asılmak niyetin- deyseniz önce gözlerinizin karanlı- Ba alışmasını, yahut daha iyisi an- traktı bekleyin, aksi takdirde hayal kırıklığına uğrarsınız. Unutmayın ki bu. güzel kadınlara mahsus bir meslek değildir. Ah, ne olurdu. mes- lekler arusında değiştokuş olsaydı da yer göstericilerin yerine mani- kürcüler geçseydi, o zaman işler bambaşka olabilirdi... R imdilik en İyi usül i'şl tesadüfe 5 birakmaktır. Seyircilerin — bü- yük bir kısmı, hanz'l filmi oxn.ıtır— İ tavsiye et- mem. Tabii salon —uhilılııııı sinema zevkinin sizinkiyle aynı — olduğuna eminseniz, İş değişir. Reklâma ge- lince r umumiyetle filmi hiç seyretmemiş kimseler - tarafında yapılır, ne diye — inanacukmışınız bunrlara Marx kardeşlerin bir nlm'ıı;l sey- redin. Bedbahtsanız, acıklı bir film seyredin: Böylelikle gözyaşlarınızı eniz ağrıyor- sa bir gaııg-ıh—r filmi seyredin. Niz- den daha feetl durumda kimseleri görüp halinizi unutur—unıız Aşk a- ©Cısı (, ld yorsanız, ayk — filmlerinden k Para s—ıkıntıxı çekiyorsanız, 1ht'ıl.'üı| filmlere gidin; belki sizin bu gülünç derdinizi, yerinde bhir İs- yana cevirebilir. Açsanız, yükse soı_ eteyi gösteren filmlere gidip de uyuklamak süretiyle derdlnııı unut- maya çalışmayın.. Gülün birşey bu. Gözlerinizden şlk ,yetiniz varsa, Üç buutlu filmlere zitmnln ı xkıı- nuz varsa, Rossellini'nin. Bresson un btna benzer anı—lvrln filmleri- ne gitmeyin. Sinemada uyumak çok ayıptır. Eğer film uyku getiriciyse, yine de bunun sebebini anlamak için seyretmeğe çalışmanız lâzımdır. E- ğer İiçkiyf Tazla — kaçırmışsanız, mümkün olduğu kadar Aacıklı bi melodrama gidin: çok güleceksiniz. İyi bir film seyretmek niyetindey- seniz, daha ziyade evvelce görüp » * ÖÜğüller hlldıglnlı lıir fİlml görün. Ruhun * da doğm bir lı—nımm lıl—xı»di)nr—. mıı, dir — propasandası xupım bir filme pidin, derhal iyileş- ginizi — göreceksiniz. Kendinizdoe kotu bir irfica temaytilii hissediyor- sanız, ÂAznerikalıların komünist a- | leyhtarı propaganda için çevirdiği , filmterden birine gidin yüzde yüz iyileşirsiniz. giniz filmi seçmek güçtür. Bu iş yanınızdaki kıza ve takip ettiği- niz maksada bağlıdır. Eğer henüz maksadınız belli değilse, genç kıza karşı dCuygularınızdan eniin değil- seniz. tecrübe muahiyetinde bir ve- ya birkaç filme götürmenizi tavsi- ye ederim. Böylelikle kızın huyunu öğrenirsiniz, duygularınız da orta- t ya çıkar. Su halde, bir genç kızı sinemaya “ötürmelen önce — filmi dikkatle seçin. —Kültürlü bir kızı Luls Mariano'nun filmine veya bir kenar mahalle dilberini Bresson'un filimine götürmeyin. Sonra sizin hakkınızada neler di'ış'unmeıler -. Aşk İ fihnlerinden tı-hllkellıllrler, zlm ninema trisinin ve cemiyetimizin — ş durumunda, esa en SeVgİ- asihatler çok fecidir: va de'rerlerl ni lııııı.ışe et- meğe mılışırl.ır ( ırları okuyanlar kadın ler “genç kız” yerine “delikanlı”yı xeçlrnıek-rl ge- rekir.) * (' enç bir kızla birlikte seyredece- ' b aai 3 l] takip ettiniz mi? Gülmekten ka- tılırsınız. Hiçbiri ötekiyle —anlaşa- n hak- arak i seyirci ile tenkidçi arasındaki yegâne fark, İ- kincisinin film hakkında düşündük- liyorsa-, Öyle tenkidçiler — tanırım ki düşünmek k.ıbllhetlerl yoktur, meslektaşlarının salondan akışını beklerler ve merakla sorarlar: “Eee, ne düşünüyorsunuz bakalı & Tenkidçllerîn tavsiyelerine —uy- k lazını mıdır? Pel bit ki, rek- IAnıcılarınklne uymaktalısa, kldçilerinklne uvmnk daha nn ben size başka bir MA ye edeceğim: müddetle —ıhrıniıd kl tenkidçilerin İ pek çoğunu okudunuz, bahsettikle- ri filmlerin hepsini gördünüz. Hiç şüphesiz bunların urasında fikirle- ri sizinklyle taban tabana zıt bir sSürü tenkidçi bulunacaktır. Size tavsiyem: Bu tenkidçileri devamlı olarak takip ediniz, yazdıklarının 4 tamamiyle aksini vapınız, bu saye- de hiçbir vakit büyük bir hataya düşmezsiniz. ,Axıls. *& AĞUSTOS 1959