4 Ağustos 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 10

| | | l K Ka Atıf Benderlioğlu Faal yeleri, çimenlerüe bekliyen gazeteci- lerin merakını “gündemdeki mesele- ler görüşüldü” cümlesiyle yatıştırdı- Toparlanma gayreti 'T opiantıların gayesi, bir sathı mâ- ilde yuvarlanmaya başiıyan D. P. yi tekrar ayaklarının Ülzer.ne oturt- mak ve hızla iktidara doğru yol alan C. H. P. yi frenlemekti. ye bir çeki düzen .vermek dovînce de iİlk akla tabil ki hizipleri kaldırmak geliyordu. Hizipçilik bızim demokrasinin ezeli derdiydi. Hele ni- metler dağıtma mevkiinde bulunan iktidardaki bir partide hizipçilik da- a kıyasıya oluyorğu. Hizipçiliği ya- gakla, idare heyetlerini işten uzak- lastırmakla halledeceğini sanan D. P. yüksek cçevrelerinin müdaheleleri, parti içi kavgaları içinden çıkılmaz hâle getirmişti. İşin daha acayibi li- dertlerin büyük keşfi olan — “Vatan Çephes.” ocaklarının teşkili D. P. ile Vatan Cephesi arvasında bir soğuk Bârhe sebep olmuş, ortavya — Vatan phesine muhalif D. P. hizipleri çı- karmıstı. Mesele arap saçına dönün- ce, Ankara, İstanbul g:bt büyük vi- lâyetlerin basıya “hizipler üstlüi” bü- rokratların getirilmesi, tabii ki der- de deva olmadı. Paraşütle teşkilâtmn başına indirilen idarecilik hayatında şöhret yapmış bürokratlar da D. P. Üksek kademeleri gibi otoriter u- sullere başvurmaktan kendilerini a- lamadılar. Hiziplere son — vermek maksadıyla İstanbul D. P. teşki'âtı- nın başına Retirilen “hizipler Uat!)” Kemal Aygünün, Belediye işlerini ih- al pahasına giriştiği parti faaliye- ti, yangını alevlendirmekten başka âre Kurulunun — önünde, 80 ilden gelen hizipçilik — raporları vardı. Parti yüksek başlarının arap saçına dönen bu meseleyi mutlaka Celâtlar Saltanatı H ür dünyanın yüzünü kınıtauk hâdisclerden birt daha bu hafta S0 £ nunda Güney Korede an ettti Cumhurbaşkanı Syugman Rhee, uzun muddetten beri 'neır'ııı!-jı plânın son safhasını da tatbik mevkil- no koydu ve memlekette kendisine tek raktp olarak gördüğü Muhatefet Lideri Sho Bong Athıa'ı “idam” ettirmek suretiyle rahata kavuştu. Bu- gün Seul'ün meçhul bir küşesinde taprağa »İzlice gömülen adam, daha geçen yıkı gelinceye kudar, Syngınan Hhecs'nin kabinesinde bakantık ve Güney Koöre Millet Moelirinde başkun yardınıcılığı yapınıştı. Wernlte hetteki sukstimallerin gittikçe gen Şlemesi ve Rhee rejimluin korkuluç bir diktatörlük hâlinte devam etmesi karş.sında, Cumhurhaşkanı ile daha fazla İşbirliği yaparnıyeacağ ni hisseten She Böng Ahin mühalefe- te geçitİş, ıritleti sömürenlerle mücade'eve başlamıştı. Fakat, şarklı diktatörlerin en şarklısı ve en kurmuzı, hüzuüzünü — kaçıran hu muhüliti ortadan Iı.ı'dırnıuıı n yolunu Lukuakta gerikmeli. “nhhet!ni kinsenin lluküım-nnl dmlrmeğv texebbüs suçundan geçen Nub: yında mahke- rarıyla idama mühküm edildi. İste bu hafta sonundaki hüdise, ı)o_xlı mr tertip serisinin sen perdesini teskil ediyordu. dam sehpasına götürülürkon, “tek sar umı Sivaği hayata atilnmş ol- atande ”" diyen mühalefet liderine karsı hazalanan tertip o derece ul- cakça ve hünharsca yerlire getirilmistir ki. adlamcakızın son arzüsü bile dinlen cemis. istediği bir kadeh likör kendisinden esirgenn Günev Koredekt! ütanç verici haâsdliseler bu satfhada ıla hltuıo—'niutir Halkta hükümete karsı duvulan netret duygusunun bu Taciadan sonra büshütün artmasını önlemek için, Muha'efet Liderinin asılmasıyla alâ- kalı lı.ıhı-rler Üzerinde nesir yanağı konmustur. Em 1 Genel 2töüdürlü Lee Kangavhak, yaptığı bir keruşmada. hu hüsustea nı'şrmllleıuk haher- lerin “devlet ve ml!lı-lln solâm?t)m- avkorı” olacağını belirtmiş, “hüktü- meti devirmeğe teşehbils eden bir caninin gecmişi hakkında vazıluak vıııl:ır zihinleri lul.ımlırxıhlllr“ dewmiştir. rlını Amerikan dolarına davanuıs hir diktatörün biraz daha Ikti- darda ka'sbilmesi icin, hıN.ln milletin kendisine ümlt bağladığı koca bir mııh:ılı-ff-ı Hderi, âdeta bir sinek ezercesine. artadan k:)lılırılmı—tır İsin asak tarafı, bu faclanın hilr dünya saflarında ve demokrasi bek- cî'ennln gözü önünde cereyan etimesidir. Amıa ne var ki, Syngıman l hee idaresi , idam kararının gerekçesini ustara hazırladığı, “komünistlerle Rbirliği etmek” sucumu arava sıkıştirdiği iİcin akan sular dürinüştüur... Hür Dünyanın Uzak-Doğuda hürriyet kalesi Syngman Rhee!.. Hür- riyet için komünizme karsı savas! Hlirrivet meleği Amerika! Hürri- yetlerin mildafaası uğruna 1954'ten beri Sungman Rhee İdaresine bir milyon dolardan fazla yardım yapan Sam Amca! Riyâ, riyâ, riyâ çözmesi lâzımdı. Ama derdin nasıl tedavi edileceği hususunda hiç kim- ge yeni bir fikre sahip değildi. Yegâ- te cıkar yol olarak, D. P. liderlerinin hiç sevmediği bir çare Üzerinle ka- rar kılındı: Tepeden tâv n ı-dıh—n mü- vel!, geçim! e gelmiş heyetler almalıy- diı. Buünün icin de kongre faaliyeti hızlandırılmalıydı. Kongrelerin yanı g:ra. şöhret yap- mış mzmcileı*e gözdağı verme 3oluııa gidilmeliydi. İdare heyeti seçimleri- nin Üst kademeden alt kademeye İn- tikal ettirilmesi düşünüldüü sırada, gözdağı faaliyeti bilhassa psikolojik bakımdan mühin:di Gözdakı politikasının ilk kurbanı, görülmemiş kalk'ınmanın sözcülilgil- nü yapan hir partinin İzmir İl İdare Kurulu Üyesi olduğu —hâlde “büyük mall çöküntüler”'den söz acan Osman Kibar oldu. Kibara bir yıl müddetle işten el çektirildi. GCenel İdar are Kurulunun fikri, az- lında ısabetllydı Hizipçilikle en ısa- betli mücadele yolu, elbette ki seçim- le gelmiş kimselerin, yukarıdan tâyin olunan müteşebbis hevetlerin yerini almasıydı. Yalnız seçimle gelen &- damların, Üst kademelerin her kap- boyun eğmelerini beklememek lâzımdı. Seslerne kulak vermek 1lâ- zımdı. Tenkidlerine kızmamak 1lâ- koöngrelerde “İstimlâk faali- vetini Neronun icraatına” benzetme- lerini hoş görmek lâzımdı. Her hnare- ketlertvle tahammillsüzlük — örneği veren D. yüksek kademeleri ge- rekli tnhanvmulü gösterebilecekler miydi? Bu cok şüpheliydi. Toparlar- mava çalısıldığı şu günlerde bile, me- selâ Bandırmadan #eçimle müLleşeb- bis İdare Heyet'nin verini alan İlve İdare Heyeti bir hafta sonra değiş- tirildi ve yerine müteşebbis blr he- vet getirildi. Sebende ve İzmit Mer- kez İlcede idare heyetlerine işten el cektirildi. Beykozda İlee Başkanı Se- lâhattin Gencin azlini, taraftar'arımn tonluca İl Merkezine zidn lJarını getiriyoruz' tehdıdı şm- dilik durdurabildi. Bu işler tahammıtll isterdi. De- mokrasiye inanmak isterdi. Parti dışinda da, parti icinde de muhalefeti tabil karsılamak intı. D. P. Üst kademelerine hâkim olan zihniyet, bunun tam tersiydi. Susmıyanı, sus- turmaya kalkışıyorlardı. AKİS, 4 AĞUSTOS 1950 —