sayfalık son rapor, kadınların er- keklerden çok daha fazla yaşadığını ortaya koymuştur. Filhakika rapo- run ihtiva ettiği 76 memleketin 17 sinde ancak kadınlar 70 i aşmayı ü- mit edebilirler. Erkeklerin 70 i as- ma rüyası görebilecekleri memleket- ler ise sadece 3 tanedir. Hayatın en uzun olduğu memleket ise Norveç- tir. Norveçte cinsi lâtif, 75 yaşına kadar yaşamayı ümit edebilir. Dün- yanın en talihli erkekleri olan Nor- veç erkekleri de 71 e erişebilmekte- dirler. Memleketler fakirleştikçe ,u- zun yaşama ümidi azalmaktadır. Diğer bir deyişle, dun ada — ölüm karşısında bile adalet mevcut değil- ir. Bütün dünyada her yıl 95 milyon insan dünyaya gelmekte, 50 milyon inşan da gözlerini hayata kapamak- tadır. Neticede de dünya nüfusu her yıl 45 milyon artmaktadır. Her ge- çen dakikada 85 yeni ağız açılarak gıda istemektedir. Bu hızlı nüfus artışı — sayesinde dünya nüfusu halen 2,8 milyara e- rişmiştir. Bu nüfusun yarısından faz- lası Çin, Hindistan, Sovyetler Birli- ği ve Amerika Birleşik Devletlerin- de toplanmaktadır. 1940 ta nüfusu 452 milyon olan Çin, hâlen 642 mil- yon ile başta gelmektedir. Hindistan 400 milyon ile ikincidir. Onları 200 milyon ile Sovyet Rusya ve 174 m yon ile Amerika Birleşik Devletlerı takip etmektedir. Nüfusun en fazla artış gösterdi- ği bölge Orta Asyadır. 2000 senesin- de dünya nüfusunun yüzde 60 inin Asyada yaşıyacağı — hesaplanmakta- dır. Bu takdirde hâlen dünya nüfu- sunun yüzde 14 Ünü barındıran Av- rupada dünya nüfusunun yüzde 10 u kalacaktır. Mamafih Avrupa nüfus kesafeti 'bakımından kıt'alar, arasın- da birincidir. Avrupada 1 kilometre kare üzerinde 84 insan yaşadığı hal- de, Asyada 57 insan yaşamaktadır. Birleşmiş Milletlerin 500 sayfayı aşan demografi yıllığı, diğer birçok alaka çekici malümat arasında ka- dınların hangi memleketlerde daha fazla koca bulmak şansına sahip ol- duğunu belirtmeyi de ihmal etmemiş- tir. Kadınlar için koca bulma şansı- nın en yüksek olduğu memleketler Alaska Panama kanalı mıntıkası, Falkland adaları, Güney — Atlantik gibi kuş uçmaz kervan geçmez yer- lerdir. Amerika Birleşik Devletlerin- de her yıl bin kadından sadece 87 si evlenebildiği halde. Alaskada 205 i evlenebilmektedir. Mamafih — kadın- ların yese düşmesi için pek fazla se- bep yoktur. Zira bazı memleketler- de kadın kıtlığı vardır. Meselâ Ce- zayir Ve Mısır kadının kıt olduğu memleketlerdir. Avusturalya da öy- le . Hattâ o kadar ki geçenlerde Londrada bir konuşma yapan Avus- turalya Yüksek Komiseri, "Genç kız ,yeya dul bütün dünya kadınlarını" "evlenmek üzere memleketine davet etmiştir! 22 ÇALI Sendikalar Dönüm noktası V atan Cephesi parolasını keşfetti- ğinden beri her türlü cemiyetin idaresine el atma gayret Ö sendika kongrelerinde icrayı faaliyet eyledi. Ama tıpkı daha evvel Tabi'b- ler Odası, PMühendisler Birliği ve T.M . kongrelerinde olduğu gibi yem ve sopadan başka metod tanı- myan gayretkeş Vatan Cephesi ida- recileri ya tam bir hezimete uğra- dılar, ya da hezimetten zerrece far- kı olmıyan muvaffakiyetler elde et- tiler. Bilhassa Sivastaki Demiryolu İş- çileri Sendikacı — kongresindeki ter- tipler tam bir hezimetle neticelendi. Maksat. D.. P. li . fakat Vatan Cep- heli olmıyan - 1şçılerın sevgilisi ka- rayağız Aydaner Tandoğanı sendika başkanlıgına seçtirmemekti. Metod, “İşçidir" vesikasını taşıyan Tando- ğanı işçi saymayıp kongreye sokma- mak ve "sindirilmiş" işçilere mese- leyi halvette halletmekten ibaretti. Metod başka yerlerde denenmiş, ba- zen iyi neticeler de vermişti. İzmir, İstanbul gibi büyük şehirlerden çok uzaktaki ivasta, Vatan Cephesi gayratkeşlerince, 'metodun muvaffak olmaması için hiç bir sebep yoktu. Tandoğanın içeri alınmadığını görün- ce, 1300 demiryolu işçisinin tek bir insan gibi salonu terkedeceğini mu- hayyileleri sopa ve paradan — öteye gitmeyen Vatan Cephesi patronları- nın anlamlarına elbette ki imkân yoktu. Fakat anlamadıkları ve anlı- yamıyacakları şey başlarına geldi. 1300 işçi tek bir insan gibi salonu terketti ve tazyikler karşısında ne üniversitenin, ne basının göstereme- diği bir tesanüt örneği verdi. Türk sendikacılık, hattâ belki de Türki- yenin demokrası tarihinde Sivas De- miryolları İşçileri Sendikası Üüyeleri yeni bir devrin ilk adımını attılar: ŞMA Sivas kongresinden itibaren sendika- cılık hareketi yeni bır ümit, yeni bir şuur kazanmaktadı Vatan Cephesi patronları böyle bir hareketin mânasını tabii ki an- lıyamadılar. Kongreye alınmıyan Ay- daner Tandoğanı, işçilerin kongre salonunu terketmesinden mes'ul tut- tular. "Suç”u olsa olsa işçilere ken- disini sevdirmesini bilmekten 1baret bulunan sendika liderini mutad ü re karakola götürttüler. Ayrıca kon— gre salonunun terkedilmesinde uzak- tan yakından ilgisi bulunanların tes- biti ve gereğinin ifası için Demir- yolları Umum —Müdürlüğünden gön- derilen müfettişler tahkikata başla- dılar, , Mağlüp galipler ger D. P. il başkanı ve bazı ida- reciler biraz daha fazla becerikli olmasaydılar, geçen hafta ihtimal zonguldakta da bir "sindirme tahki- katı" başlıyacaktı. Bereket sevdik- leri lider Mehmet Alpdündarın -Tan- doğan gibi o da D. P. lidir . peşi sıra salonu terketmek isteyen 70 kişinin bir kısmını polisin gayretiyle salon- da tutarak nisap muhafaza olundu ve adam öldürmek suçundan 18 yıl- lık bir hapisten afla kurtulan Baş- kan Ali Kolun tüzük tanımaz idaresi altında —"muvafık" bir idare heyeti seçilebildi. Zafer kazanılmıştı. Vatan Cephesmın metodlarına intibak ede- miyen birçok demokratın "Zonguldak Zaferi"nden sonra kendilerini parti- den dışarı atmalarının ehemmiyeti yoktu. Mühim olan D. P. li Alpdün- darı seçtirmemekti. D, P. li İl Baş- kanı Reşat Tuncel bu işte muvaffak olmuştu. Üst kademelerin 11t1fatına mazhar olmak için Reşat Tuncel, nına İl İdare Heyeti üyesi Mehmet Sezgingilin, meşhur kongre başkanı Ali Kolu, kongrenın muvaffakiyetin- de buyuk emeği geçen sabık İl İ- dare Heyeti üyesi Necati Kurtoğlu- nu ve sendikanın yeni idarecilerinden 6 kişiyi alarak derhal Ankaraya ha- reket etti. Aydanef Tandoğan karakola götülüyo Şuçu: Sevilmek!.. AKİS, 16 HAZİRAN 1959