Suriye Cephesine “Vazife icaplarıyla Atatürk beni Diyarbakırdaki karargâhına çağırırdı. Her gidip geldiğim gün benim için maddi, mânevi dinlenme ve kuvvetlenme vesilesi olurdu. " Bu esnada beni Suriye cephesinde Yirminci Ko- lordu kumandanlığına naklettiler. Atatürkle beraber çalıştığımız müstesna zamandan ayrılmak mecburiye- tinde kaldım. Suriyede Şeria cephesinde Yirminci Ko- lorduya hareket ettim. Kafkas cephesinde bir seneye yakın vazifem nihayet bulmuştu. Orada bulunan silâh Arkadaşlarım çok zahmetli vazifelerinde 1917 sonba- harına kadar devam ettikten sonra Bolşevik ihtilâli ile dünyada ve bizde Birinci Cihan Harbinin askeri vazi- yeti başka,bir şekil almıştı. Bizim Kafkasya ordumuz için ilerlemek vazifesi belirmiş ve bizim diğer cephe- lerimizde harb olayları bize çok namüsait devam eder- ken Kafkas cephesinde Kars ve havalisi Anavatana av- det etmış ve harekât daha ilerlere doğru genişlemişti. “Kafkas cephesindeki müşkül zamanların hatıra- ları bende daima canlı olarak yaşamıştır. Uzun men- zil hatlarına bağlı, mahrumiyet içinde bulunan bölge- lerde askerimizin ve subaylarımızın gösterdikleri gay- ret, fedakârlık ve kahramanlık çok yüksek dereceler- de idi Vazife hissi ve güç şartlarda ordu inzibatı kuv- vetliydi. Sarıkamış felâketi ile birden tamiri güç bir darbeye uğramış olan orduları 4 sene harb müddetince Rusya İmparatorluğunun ordularına karşı | vatanı müdafaa etmişlerdir. Büyük Harbin Kafkas mu- harebelerinde Türk cephesi ordu ve millet olarak pek dayanıklı bir kıymet göstermiştir. DEMİRYOLLARININ EHEMMİYETİ B en Kafkas muharebelerinde — esaslı bir kanaat « edinmiştim. Yeni harblerin modern ordulara kar- şı demiryolsuz menzil hatları ile idaresi mümkün de- ğildir. Daha 1870 den beri bu hakikat meydana çıkmış ve strateji nazariyatına temel prensiplerden biri olarak geçmişti. Bu itibarla demıryolunun harbte tesirini an- lamak için Kafkas seferini görmeğe lüzum yoktu de- nilebilir. Bu doğru olmakla beraber bir seferde demir- yolu eksiğini vazifeli ve mesul olarak denemek bende daima canlı kalan bir tesir bırakmıştır. — Hususiyetle karşımızdaki ordular yakın mesafelerde demiryoluna İstinat ediyorlardı. Ruslar sefer esnasında ilerleyen or- dularını demiryolu ile takip etmeğe çalışmışlardır. Sa- rıkamışta nihayetlenen geniş hatlarını seferde dar hat olarak Erzuruma getırmışler Doğu Bayazıta ve Erzin- cana doğru kollar yapmağa teşebbüs etmişlerdir. Bi- zim Kafaks cephesini Ulukışladan veya — Ankaradan veyahut Reisülayin istasyonundan ikmal etmeğe çalış- mamızın ne demek olduğunu acı acı görmüştüm. Ulu- kışladan Kafkas cephesine giden yollarda menzil için vazife gören asker ve teşkilâtın miktarı cephede mu- harebe edenlerle yakından mukayese* edilecek derecede mühim bir kuvvet idi. " e bunun gibi İstiklâlâ Harbinde Kafkas cep- hesinden Akşehire getirdiğimiz topları kaç ay bekle- digimi hiç silinmiyecek bir derinlikle hafızamda taşı- rım. İstiklââ Harbinden sonra takip ettiğimiz şimen- difer politikası iktisadi ve içtimai sebepler yanında as- keri zaruretlere dayanmış ve seferlerin canlı hatıraları . lkıncı Ci- sene sonra patlamıştır Bu müddet içinde geniş mikyas- ta, harap olan Batı Anadolu ile Doğu Anadolu mümkün oldugu kadar imar edilmekle beraber demiryolu şebe- kemizhudutlaravehudut yakınlarına — ulaştırılabilmiş- tir. Kafkasya seferlerinden aldığımız derslerden istifa- de ettiğimizi söylemek mübalağalı bir iddia sayılmaz AKİS, 16 HAZİRAN 1959 ümidindeyim. 1939 da Erzuruma, Diyarbakıra, Paluya, varmış bulunuyorduk. GAZZE CEPHESİNDE <<1 917 bahar aylarında Yirminci Kolorduya nakle- dilmiş ve Atatürkten ayrılmıştım. Umumi olarak Gazze cephesi denilen bu hattın sol cenahında Yirmin- ci Kolordu bulunuyordu. Bizim kolordunun solunda ve büyük bir mesafe ile Birüssebi ordugâhı vardı. generali Von Kris Paşa bu cepheye kumanda ediyor- du. Yazı sert olan bu iklim 3 ay çalıştıktan son- ra beni buradan İstanbula çagırdılar ve diğer bir ko- lorduda vazife vereceklerini söylediler. Büyük karar- gâhın Halepte bir ordu teşkili için her yerden kuvvet- ler toplamağa çalıştığını Ööğrendik. Bu orduyla Bağ- dadi kurtarmak üzere bir taarruz hareketi yapılması düşünülüyordu. Ben bu orduda Üçüncü Kolorduya me- mur olacaktım. Bir kaç güne kadar bana hareket em- ri vereceklerdi. "Evlendikten 1,5 sene sonra aile yanında bir hafta kadar dinlenme fırsatı bulmuştum. Hayatımda bu ka- dar tamir edici bir kısa istirahat fırsatını hatırlamıyo- rum. Bayan İnönü ile beraber hemen balayı seyahatı- na, Bursaya gittik. Bir asır dinlenme ve eğlenme im- kânı bulmuş gibi gezdik. İstanbula döndüğümüz zaman yeni bir sefer için kuvvet ve derman kazanmış oldu- ğum kanaatindeydim. Mahsus bu ufak teferruatı bü- yüterek yazıyorum. Harb zamanları, belki büyük mü- cadele ve yorgunluk devirleri vazifelilere iki üç gün ailesinin yanında dinlenme fırsatı vermek vazife ener- jisi için kıymetli bir yardım olduğu unutulmamalıdır. Buna karşılık harb zamanları ailelerin cephede vazife sahiplerinin yanlarına getirilmesi doğru olmadığı zan- nındayım. Böyle misallerde seferde vazife üstünde bütün melehâtın toplanması ihtiyacının zarar gördüğünü mü- şahede etmişimdi "Bir iki gün ıçınde Halepte yeni kolordunun başı- na gittim. Bir müddet sonra Atatürkü de bu orduya kumandan tayin ettiler. Halepte tekrar ordu ve kolor- du için de beraber bulunduk. Bütün Arabistan ordula- rına kumanda etmek üzere Almanyadan General Von Falkenhaym gelmişti. Atatürk harbin gidişatından ve- memleketin halinden çok endişeliydi. Bir taraftan Ha- lepte ordu hazırlanırken Atatürk istikbal için ciddi endişelerini bir rapor halinde Sadrazama — bildirmeğe karar Vermişti. Bu raporu beraber bulunduğumuz va- kitlerde hazırlamak üzere beni de — vazifelendirmişti. Atatürk bu raporu Sadrazama gönderdi. "Yıldırım ordusu kumandanı olan General Von Falhenhayım ile ordu kumandanı Atatürk arasında da- ha Halepteyken anlaşmazlık çıkmıştı. Bir müddet son- ra Atatürk ordudan ayrıldı, İstanbula döndü. Halepte hazırlanan ordunun Iraka tevcih edilmesi mümkün ol- madı. Gazze civarındaki İngiliz ordusunun faaliyeti, Arap isyanının vahamet kesbeden inkişafı ile Halep ci- varındaki kıtaatın parça parça Suriye cephesine sev- kolunmasına başlanmıştı Bundan sonra harb bizim i- çin Suriye cephesinde âzami ehemmiyet kazanmıştır. (Bu hatıratın her hakkı mahfuzdur. Kısmen dahi iktibas edilemez.) 15