SPOR Federasyon Cesur bir adam janslar yeni seçilen Federasyon Abaskanı Safa Yalçukun mesleğiy- le alâkalı Hâydarpaşadaki Müdürlüğü binasında bir basın top- “aritisi yapacağını bildirmişlerdi. tanbulun spor yaz arları kısa boylu, kalın kaşlı sempatik bir adam inti- baı veren, demiryı lculuk mesleğinde hayli mesafe katetmiş genç başka- nı görmek, tanımak için — hazırlan- mışlardı. Futbol Federasyonu gibi sporda çok oynak bir mevkie getiri- len Safa Yalçuka pek çok kimse na- zarlarını çevirmişti. Onun için, "doğ- rusu cesaretli bir adam" deniliyordu. Zira azil karan ve onun karşısında kendini müdafaa edememek -devlet memuru olunması hasebiyle - vazife kabul edecek bir adama cesaretli de- mek için kâfi bir sebepti. Basin mensuplari. bu bakımdan bu mevkie getirilen şahısla ilgilendiler. Pembe dakikalar toplantısı için Demirspor Küpünün Lokali seçilmişti. Ga- zeteciler kendilerine bildirilen saatte salonda ispatı vücud ettiler. Devlet Demiryolları memurları gazetecilere son derec nazik muamele ediyor ve yer gösteriyorlardı. Gazeteciler hep azarlanacak degıllerdı ya! Nadir de de olsâ, arada sırada iltifata mazhar olmak hoşlarına gidiyordu. Bu hüs nü kabulü bir kokteyl parti takıp etti. Büfe çok zengindi. Bol bol ye- nildi, içildi. Ama davet sahibi Bâş- kanbirtürlü mevzua — gelmiyordu. Ne düşünüyordu? Orasını kestirmek mümkün değildi.Ama bilinen — bir şey vardı ki Safa Yalçuk basın men- suplarının — karşısına - konuşmamak taktiğiyle çıkmıştı. Israrla, inad- la konuşmamak. Sadece "bana yardım ediniz göreceksiniz.. Çok yakın bir gelecekte".. ibi lâflar ediyordu Yakin gelecek tâbiri ve vaadler gazetecilerin meçhulü değil- i. Vaadetmenin kolay fakat tatbik menin zor olduğu bir devide ya- et sanılıyordu. Gazeteciler programını- SIR Güzelliğin tarifi zordur der- ler. Ne doğru söz! Güzel olan bir genç kızın teşhir edici ol- maması mümkündür. Neden biliyormusunuz? GÜRKAN KARDEŞLERİN Lüx Parfüm- lerini kullanmamasından Unutmayınız, güzelliğin ilk ve son unsuru olan parfümeri ve tuhafiye yanlız GURKAN KARDEŞLER'dedir." Yenişehir Bulvar Pasaj. zı açıklayın da, size arzuladığınız yardımı yapahm bilmeden inanmâ- dan nasıl sizi destekliyebiliriz diyor- lardı. Ama Yalçuk mevzuu maharet le — değiştiyordu.Biaraz sonra da ba- sın toplantısı bir hâsbihal halini al- dı. Hattâ, okadar ki bazı gazeteci- ler bağdaş kurup bâşkanın karşısı- na oturdular ve bir ara "sen daha iyi biliyorsun, n daha iyi anlarım" şeklinde münâkaşaya tutuştular âdiseyi bir nisbet dâhilinde olçenler ıkı saatlik toplantidan son- "ne , başkanın fikri ne pekıyı şımdı gazetemıze 'ne yazacağız" sua- lini sorar oldular. Olan bir tek şey vardı; o da genç bâşkanın konuşmak ıstemedıgı ve rahat bir galibiyet al- dığiydı. Bir de şu nokta dikkati çek- dığıydı. Halli gereken problemler yi ama, Futbol Federasyonunu bekliyen işlerin halli nasıl olacak- tı? Basından şiddetle yardım isteyen Yalçuk, bugüne kadar alışık olmadı- ğımız bir sistem üzerine Federasyo- nunu inşâ etmek istiyor ve muayyen programın dışına çıkıyordu. Mevzuat güçlüklerini yüksek makamlardan al- dığı garanti ile yenebileceğini tasar- layan Federasyon başkanı, ihtiyaci olduğunu bildiriyor, rasyonun Ö mümessilikleriyle idare edileceği hususunda' kararlı görünüyordu. Henüz vakit erken olmakla beraber, fotbol faaliyetinin merkez sıkletini teşkil eden İstan- bul Klüplerinin Federasyonla olan münâsebetlerini —Adalet — klubünün 2000 lira aylıklı menejeri Sadri — Usu- oğlunun tanzim edip etmiyeceği mü- nakaşası, aynı zamanda ihtilâf mev- züu olabilirdi. Yalçuk, projesi Orhan Şeref Apak tarafından çizilen Türki- ye Ligine iştirak edecek tkımların sayısını 16 ya çıkartıyor ve böylece transferi de içine ölü sez. onu ortadan kaldırmış oluy rdu. 16 kımdan müteşekkil bir millt ligi 15 Şubatta başladığı takdirde temmu zun so una kadar uzatmakta klupler için fayda, yerine zarar vardı .Esa- sen yüklü bir kış devresi geçirmiş olan klüpler takriben 5,5 ay 'devam edecek olan bu yeni, şekil içinde 30 k mechuriyetinde ka- lacâklârdı. Ayrıca milli lig dolayısıy- le eski fedarasyonun taahhütlerinden çoğlu yerine getirilmiş olmayacaktı. Sofyada haziran ayında tertiplenen Balkan Kapasına iştrakimiz şimdi- den şüpheli bir duruma giriyor, bu- dapeştede Macartistânla oynıyacağı- mız milli maçla, temmuz ayında İs- panya - (B) karşılaşması hiç degilse teknik zaviyedekitehlikeye giriyordu. Yalçuk basın toplantısı sırasında profesyonel kümenin iki tâkımı ile ikinci profesyonel kümenin 6 takımı arasında yapılması mukarrer Fede- rasyon Kupasının da iptal edildiği- ni bildirmişti. Milli ligin bâşlangıcın- dan itibaren dış sehalarda oynâya- câkları Federasyon kupası maçların- Safa Yalçuk Sır. vermemenin fazileti dan küçük de olsa bir gelır temını ümidini besle mağdur duruma düşüyorlardı.. Bu klüplerin maddi, zararını hangi teş- hangi tahsisattan — karşılıyâ- kilât, caktı? Bütün bunlar , Safa Yalçukun bir Genel, Sekretere, sahip Federasyon- nunun intikal, deyresi diye adlandırdı- ğı zaman zarfında halli gereken prob- lemlerin başında gelmekteydi.Bunun dışında, Avrupa Kupası — dolayısıyla nisanda İstanbulda — yapılacak Ro- milit maçı için bir an evvel hazırlıklara başlamak gerektiği ha- tırdan çıkarılmamalı, milli futbolcu- lârın lig; maçalrındaki form durumu kontrol edilmeliydi. İlk — nazar düşünülmesi icabe- den hususlar, bunlârdı. men- supları Federasyon başkanının kısa zarnanda halledilmesi heklenen bu mevzular hakkında ne olacağını öğ- renmek c arzusundaydı.Fakat buna muvaffak — olamadılar.çünkü — Yal- çukun etrafı bjir muayyen grup. tara- vâplandırılan gazeteciler bir köşeye çekilme ve hasbihale kulak misafi- ri olmaktan başka çare bulamadılar. Arzu edilirki Safa kal, devresini müteakip bulda, fakat Haydarpaşadaki Işlet— me Mudurılugu yerine teamül halinı geçmiş Bö merkezinde, bir basın toplantısı yapsın ve işi hasbıhal dök mesin,"'Federasyonum , azalarım ça- lışma programım ve tasavvurlarım" şunlrdır diyebilsin: AKİS, 31 OCAK 1959