YURTTA OLUP BİTENLER Dr. Suphi Baykam Yaşa değil, başa bak du ünüyordu; "Bir - iki sene sab- er, karıma otomobili ondan sonra tahsıs ederdim." Sağlık Sen sağ , ben selâmet!. G eçen haftanın ortasında Çarşam- ba sabahı Bütçe Komisyonunda. Sağlık Bakanlığı bütçesinin müza- keresi sırasında birçok milletvekili -içi bakan olma ateşiyle — yananlar da dahil- Dr. Lütfi Kırdarın yerin- de olmadıklarına, şükrettiler. Aylar- n beri gazete sütunlarından ta- şan ilâç derdi, personel ve tesis ki- fayetsızlıgı gıbı meseleler bu defa tekziple, ne beyanatla önlenmi- yecek bir şekilde bakanın karşışına getiriliyordu. Dr. Lütfi Kırdar. Büt- çe Komisyonunda yapılacak tenkid- lerin neler olacağını önceden biliyor- du. Bu sebeple, hazırlıklıydı. O ka- dar çok çalışmıştı ki yorgun duşmuş ve sinirleri bozulmuştu. Bu hal Ko- misyonda müzakereler başlar başla- maz ortaya çıktı. Dr. Kırdar, teamü- lün dışına çıkarak, milletvekillerinin suallerinden önce bir konuşma yap- mak iştiyordu. Komisyon Başkanı Nuri Özsan, usulün evvelâ milletve- killerînin suâller sorması, sonra ba- anın- bu sualleri cevaplandırması îeklınde olduğunu hatırlatınca. Dr. ütfi Kırdar “Ben konuştuktan son- ra onların suâllerine lüzum kalmıya- eak" dedi. Bakanın ısrarı karşısın- da, işi uzatmamak isteyen Başkan ilk sözü ona verdi. Dr. Lütfi Kırdar, yazılı bir metni okumaya başladı. Yazı bir hayli uzundu ve Bakan git- tikçe yoruluyor, okumada güçlük çekiyordu. Sık sık dil sürçmeleri ya- 16 pıyordu. Okuma faslı, bu minval ü- zere tam 1.5 saat devam etti. Baka- nın sualleri lüzumsuz kılacağına i- nandığı konuşması, beklenen tesiri uyandıramamıştı. Söz alan muvafik, muhalif bütün milletvekilleri -Daim Süalp hariç, tatmin olunmuşa hiç benzemiyorlardı. Tenkidler ve mem- nuniyetsizlikler yağmur gibi yağı- yordu. Sadece Daim Süalp, memle- kette sağlık işlerinin — memnuniyet verici bir şekilde yürüdüğünü, ilâç derdi diye bir meselenin mevcut ol- madığını, hastahanelerin ve doktor sayısının ihtiyaca — kâfi — olduğunu söyliyerek bakana şemsiye tutu. Tıbbiyeli ruhu! ıra genç Adana milletvekili Dr. S Suphi Baykama geldiği zaman. Komisyonda hazır bulunanlar en e- saslı tenkidleri dinlemeğe hazırlan- dılar. Zira Dr. Baykamın da sağlık mevzuunda hazırlıklı olduğu bilini- yordu. Dr. Suphi Baykam konuşma- sına Sağlık Bakanlığının — icraatını tehkidle başladı: Sağlık Bakanlığı kadrolarında binlerce münhal var- Ha gayret !.. tçe Komisyonundaki mü- Bzakerelerde hazır bulunan bir milletvekilini, komisyonda bulunmayan bir başka millet- vekili, Meclis gazinosunda ya- kaladı ve sordu: *— Sağlık Bakanlığı Büt- çesının goruşulmesı bitti mi?" rdeşim Ba- kanhk Butçesı henuz bitmedi ama, Bakan bitt dı; bu münhallere yeni tâyinler ya- nıldıgı iddiası doğru değildi, Hasta- hanelerde bütün fakir vatandaşların tedavisinin yapıldığı ve bunlara ilâç verildiği iddiası da hakikate uygun sayılamazdı. llaç fiyatlarının vatan- daşın iştira gücüne uygun olduğu ve ancak vüzde 46 nisbetinde yukseldı- ği de doğru değildi. İlâç f'ıyatların— da yüzde 150 - 322 arasında bir a tıs olmuştu ve hatta Sağlık Bakanı "ilâç fiyatları vatandaşın iştira gü- cüne uygundur" diye beyanat Vardı- ği gün Bakanlar Kurulu "ilaçn fiya larının vatandaşın iştira gücü sevı- ye;sıne indirileceğini açıklayıvermiş- ti! Dr. Suphi Baykam konuşmasın- da rakam ve vesikalar zikrediyor, verem hastahanelerinde dahi aylarca öksürük ilâcı bulunmadığını söylü- ordu. Dr. Bâykamın sözleri Bakanı ofkelendmyordu hemen yanında oturan Dr. Kemali Beyazıt Baykamı "Seninki celalleniyor" diye ikaza mecbur kaldı. Az sonra Dr. Lütfi Kırdâr. Suphii Baykam in ko- nuşmasına müdahele etti. Adana milletvekilinin "Tıp — mensuplarının maddi re mânevi sıkıntıda olduğu meydanda iken, buna deva olacak bir teklifi Bakanlığın Meclise getir- memiş olması elem vericidir" deme- si üzerine Sağlık Bakanı hiddetle "Böyle teklifleri milletvekilleri geti- Tiİr. Getırmıyorlarsa boğazlarını mı sıkayım" dedi. Dr. Suphi Baykam sözlerine devam etti: "Görüyorsunuz ki arkadaşlar, birinci dâvamız me- selelerin teşhisi ve bunlara çare bu- lacak zihniyetin benimsenmesi dir. Sağlık davaları politikaya âlet edil- memeli, demagoji mevzuu yapılma- mahdır Dr. Suphi Baykam, sözle- rim tamamlamaya fırsat bulamad', Dr. Lütfi Kırdar yerinden kalkmış "Demagoji kelimesini kabul etmem, sözünü geri al" diye bağırmağa baş— lamıştı. Dr. Suphi Baykamın Baka- na demagog demediğini belirtmesi, Komisyon Başkam — Nuri Öznenin "Lütfi Bey, Suphı Beyin sözleri si- ze karşı söylenmemiştir" — demesi Bakanın öfkesini teskine kâfi gel- miyordu. Komisyon Başkam — Nuri Özsan bunun üzerine toplantıyı tatil etti. Bu sırada, Komisyona katılan mılletvekıllerının kahkahaları — ara- sında Dr. Lütfi Kırdar. Dr. Suphi Baykama doğru yürüyor ve Tıbbı— yen ruhundan ve yaşlı bir hekim ol- masından bahsederek kendisine say- gı gösterilmesini istiyordu. Dr. Sup- hi Baykam ise kendisine saygıda ku- sur etmeyi düşünmediğim, ancak mılletvekıh sıfatıyla Bakam mura- kabe vazifesini yaptığım söylüyor- du. Gürültü. Tıbbiyeli ruhunun tesi- rinden çok. araya girenlerin teskin edici müdâhelesi ile yatıştırıldı ve Dr. Lütfi Kırdar, bakanlığının büt- çesinin Komisyo ondaki müzakereleri- ni, bundan sonra sükünetle takip etti. Dr. Lütfi Kırdar Daha bunun Umumi Heyeti de var AKİS, 31 OCAK 1959