31 Ocak 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 16

31 Ocak 1959 tarihli Akis Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YURTTA OLUP BİTENLER Dr. Suphi Baykam Yaşa değil, başa bak du ünüyordu; "Bir - iki sene sab- er, karıma otomobili ondan sonra tahsıs ederdim." Sağlık Sen sağ , ben selâmet!. G eçen haftanın ortasında Çarşam- ba sabahı Bütçe Komisyonunda. Sağlık Bakanlığı bütçesinin müza- keresi sırasında birçok milletvekili -içi bakan olma ateşiyle — yananlar da dahil- Dr. Lütfi Kırdarın yerin- de olmadıklarına, şükrettiler. Aylar- n beri gazete sütunlarından ta- şan ilâç derdi, personel ve tesis ki- fayetsızlıgı gıbı meseleler bu defa tekziple, ne beyanatla önlenmi- yecek bir şekilde bakanın karşışına getiriliyordu. Dr. Lütfi Kırdar. Büt- çe Komisyonunda yapılacak tenkid- lerin neler olacağını önceden biliyor- du. Bu sebeple, hazırlıklıydı. O ka- dar çok çalışmıştı ki yorgun duşmuş ve sinirleri bozulmuştu. Bu hal Ko- misyonda müzakereler başlar başla- maz ortaya çıktı. Dr. Kırdar, teamü- lün dışına çıkarak, milletvekillerinin suallerinden önce bir konuşma yap- mak iştiyordu. Komisyon Başkanı Nuri Özsan, usulün evvelâ milletve- killerînin suâller sorması, sonra ba- anın- bu sualleri cevaplandırması îeklınde olduğunu hatırlatınca. Dr. ütfi Kırdar “Ben konuştuktan son- ra onların suâllerine lüzum kalmıya- eak" dedi. Bakanın ısrarı karşısın- da, işi uzatmamak isteyen Başkan ilk sözü ona verdi. Dr. Lütfi Kırdar, yazılı bir metni okumaya başladı. Yazı bir hayli uzundu ve Bakan git- tikçe yoruluyor, okumada güçlük çekiyordu. Sık sık dil sürçmeleri ya- 16 pıyordu. Okuma faslı, bu minval ü- zere tam 1.5 saat devam etti. Baka- nın sualleri lüzumsuz kılacağına i- nandığı konuşması, beklenen tesiri uyandıramamıştı. Söz alan muvafik, muhalif bütün milletvekilleri -Daim Süalp hariç, tatmin olunmuşa hiç benzemiyorlardı. Tenkidler ve mem- nuniyetsizlikler yağmur gibi yağı- yordu. Sadece Daim Süalp, memle- kette sağlık işlerinin — memnuniyet verici bir şekilde yürüdüğünü, ilâç derdi diye bir meselenin mevcut ol- madığını, hastahanelerin ve doktor sayısının ihtiyaca — kâfi — olduğunu söyliyerek bakana şemsiye tutu. Tıbbiyeli ruhu! ıra genç Adana milletvekili Dr. S Suphi Baykama geldiği zaman. Komisyonda hazır bulunanlar en e- saslı tenkidleri dinlemeğe hazırlan- dılar. Zira Dr. Baykamın da sağlık mevzuunda hazırlıklı olduğu bilini- yordu. Dr. Suphi Baykam konuşma- sına Sağlık Bakanlığının — icraatını tehkidle başladı: Sağlık Bakanlığı kadrolarında binlerce münhal var- Ha gayret !.. tçe Komisyonundaki mü- Bzakerelerde hazır bulunan bir milletvekilini, komisyonda bulunmayan bir başka millet- vekili, Meclis gazinosunda ya- kaladı ve sordu: *— Sağlık Bakanlığı Büt- çesının goruşulmesı bitti mi?" rdeşim Ba- kanhk Butçesı henuz bitmedi ama, Bakan bitt dı; bu münhallere yeni tâyinler ya- nıldıgı iddiası doğru değildi, Hasta- hanelerde bütün fakir vatandaşların tedavisinin yapıldığı ve bunlara ilâç verildiği iddiası da hakikate uygun sayılamazdı. llaç fiyatlarının vatan- daşın iştira gücüne uygun olduğu ve ancak vüzde 46 nisbetinde yukseldı- ği de doğru değildi. İlâç f'ıyatların— da yüzde 150 - 322 arasında bir a tıs olmuştu ve hatta Sağlık Bakanı "ilâç fiyatları vatandaşın iştira gü- cüne uygundur" diye beyanat Vardı- ği gün Bakanlar Kurulu "ilaçn fiya larının vatandaşın iştira gücü sevı- ye;sıne indirileceğini açıklayıvermiş- ti! Dr. Suphi Baykam konuşmasın- da rakam ve vesikalar zikrediyor, verem hastahanelerinde dahi aylarca öksürük ilâcı bulunmadığını söylü- ordu. Dr. Bâykamın sözleri Bakanı ofkelendmyordu hemen yanında oturan Dr. Kemali Beyazıt Baykamı "Seninki celalleniyor" diye ikaza mecbur kaldı. Az sonra Dr. Lütfi Kırdâr. Suphii Baykam in ko- nuşmasına müdahele etti. Adana milletvekilinin "Tıp — mensuplarının maddi re mânevi sıkıntıda olduğu meydanda iken, buna deva olacak bir teklifi Bakanlığın Meclise getir- memiş olması elem vericidir" deme- si üzerine Sağlık Bakanı hiddetle "Böyle teklifleri milletvekilleri geti- Tiİr. Getırmıyorlarsa boğazlarını mı sıkayım" dedi. Dr. Suphi Baykam sözlerine devam etti: "Görüyorsunuz ki arkadaşlar, birinci dâvamız me- selelerin teşhisi ve bunlara çare bu- lacak zihniyetin benimsenmesi dir. Sağlık davaları politikaya âlet edil- memeli, demagoji mevzuu yapılma- mahdır Dr. Suphi Baykam, sözle- rim tamamlamaya fırsat bulamad', Dr. Lütfi Kırdar yerinden kalkmış "Demagoji kelimesini kabul etmem, sözünü geri al" diye bağırmağa baş— lamıştı. Dr. Suphi Baykamın Baka- na demagog demediğini belirtmesi, Komisyon Başkam — Nuri Öznenin "Lütfi Bey, Suphı Beyin sözleri si- ze karşı söylenmemiştir" — demesi Bakanın öfkesini teskine kâfi gel- miyordu. Komisyon Başkam — Nuri Özsan bunun üzerine toplantıyı tatil etti. Bu sırada, Komisyona katılan mılletvekıllerının kahkahaları — ara- sında Dr. Lütfi Kırdar. Dr. Suphi Baykama doğru yürüyor ve Tıbbı— yen ruhundan ve yaşlı bir hekim ol- masından bahsederek kendisine say- gı gösterilmesini istiyordu. Dr. Sup- hi Baykam ise kendisine saygıda ku- sur etmeyi düşünmediğim, ancak mılletvekıh sıfatıyla Bakam mura- kabe vazifesini yaptığım söylüyor- du. Gürültü. Tıbbiyeli ruhunun tesi- rinden çok. araya girenlerin teskin edici müdâhelesi ile yatıştırıldı ve Dr. Lütfi Kırdar, bakanlığının büt- çesinin Komisyo ondaki müzakereleri- ni, bundan sonra sükünetle takip etti. Dr. Lütfi Kırdar Daha bunun Umumi Heyeti de var AKİS, 31 OCAK 1959

Bu sayıdan diğer sayfalar: