17 Ocak 1959 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

ta komisyonda kabul edildi. Teklifin Meclisten de aynı kolaylıkla geçece- ğini tahmin etmek icap eder. Artık memleket sporunun geri kalmasında başlıca âmil olarak gösterilen stad- sızlık, — vasıtasızlı parasızlık -hem de köklerine kibrit suyu sıkıl- mak suretiyle-- ortadan kaldırılabi- lecekti. Futbol karşılaşmaları üze- rinde müşterek bahislerin tesisi sa- yesinde spor meraklılarının ceplerin- deki liracıklar, yeni organizasyonun kasalarına oluk oluk akmaya başlı- yacaktır. Bu paralarla değil 100 bin- lik stadlar yaptırmak, — dağları bile devirmek kabildir. Umumi ve mahal- li bütçelerle başarılamayan ve ha- kikaten büyük masrafa ihtiyaç gös- teren büyük spor tesislerinin kurul- ması meselesi bahsi müşterekler sa- yesinde hal yoluna girebilir. Halkın büyük alâkasını çeken futbol karşı- laşmaları — üzerine — bahsimüşterek oymak, aslında Kristof Kolombun yumurtası kadar basit bir buluştur. Zira bir çok yabancı memlekette fut- bol bahisleri .büyük rağbet görmekte ve tertipçilerine göz kamaştırıcı ye- künlar halinde para getirmektedir. Bizde bu yola gidilmemesinin sebebi ahlâki ve sosyal endişelerdir. Şimdi bu yeni Kristof Kolomb yumurtasına ıştahla sarılındıgına göre, 100 binlik tadlara kavuşmak iştiyakının bu sosyal ve ahlakı mülâhazalara gahp geldiği Aanlaşılmaktadır. Bol p hakikaten birçok müşkülleri ortadan kaldırarak sporu gelişmesini sağ- lıyacaktır. Yıllarca geri kalan spo- rumuz diger memleketlerle arasında- ki mesafeyi bu yeni buluşun trample- ninden hız alarak belki de çok kısa zamanda kapatacaktır. Ama madal- r de diğer tarafı vardır. 100 bınlık stadlar baş döndürücü tesis- ler, beynelmılel spor organizasyonları doymak bilmeyen — devler gibi para yutacaktır. Bu para nereden gelecek, bu koca değirmenin suyu nerelerden taşınacaktır? Elbette aklı- larının keselerinden... la sosyal bün: emızd ne büyük y ralara sebep olacagını kestirmemek için kör olmak lâzımdır. At yarışla- rındaki müşterek bahislerin yarattı- ğı içtimai ıstıraplar ortadadır. Ya- rışlara para yetiştirmek için ihtilas yapan Zzavallı veznedarlar, kömür ve yemek parasını bahislere yatıran talihsiz yarış meraklıları cemiyeti- mizde nâdir rastlanan tipler olmak- tan çıkmaya başlamıştır. Çekilen ik- tisadi zorluklar, vatandaşların büyük bir kısmını talih oyunlarına doğru, âdeta zorla itmektedir. Futbol gibi yaygın ve meraklısı bol bir oyun ü- zerinde bahisler teşkili, ilk bakışta pek masum bir hareket olarak gö- rülse bile, pek az zaman so tah- ribatını gozlerden saklamıyacaktır Kanun teklifinin Maeclisteki mü- zakereleri sırasında aklı selimin ikaz sesini duyurmaya çalışacağı muhak- kaktır. Bu sese kulak verenler amme i bir tehlikeyi emenin vicdan rahat- lığını haleli olarak duyacaklardır. AKİS,17 OCAK 1959 KİTAPLAR BENİ UNUTMA (Ümit Yaşar Oğuzcanın şıırlerı Ajans Turk Yayınları 2, Ajans Türk Matbaası 1956, Ankara 200 sayfa, 500 kuruş) ünümüzün en velüt şairlerinden G biri olan Ümit Yaşar Oğuzcan, hemen hemen bir kitaplığı doldura cak kadar çok olan şiir kitaplarının arasına bir yenisini daha kattı: Beni Unutma. Ancak Beni Unutmanın şa- irin diğer kitaplarından bir farkı var. Ümit Yaşar şimdiye kadar her mevsim bir yeni şiir kitabı hazırlar ve onu neşrederdı bu sefer yayınla- an kitabı ise bu kaideyi bozuyor. nan ide Şair şimdiye kadar yayınlamış oldu- ğu şiir kitaplarından yedisinden -evet Ümit Yaş an Gülü tarife ne hacet! sadece yedisinden- İnsanoğlu, Deniz Musikisi, Dillere Destan, Dolmuş, Aş- kımızın Son Çarşambası, Bir daha Ölmek, Kör Ayna-dan seçmeler ya- parak derlediği şiirleri bir arada ya- yınlamış. Onüç formalık hayli ha- cimli bir kıtap olan Beni Unutmada mit Yaşarın 1943'den 1957'ye ka- dar yazdığı şiirlerin, belki de en gü- zelleri yer alıyor. 160 şiiri içine alan bu kitap bızzat şairin yaptıgı seçme eonunda . hazırlandığına göre Um Yaşar — hayranlarının susuzlugunu gidermekte hayli mühim rol oynaya- cak demektir. Kuzguna yavrusu gü- zel görünür atasözünü bile bir kena- ra bırakan, şair, aslında sayısı binle- ri bulan şıırlerı içinde çok sıkı bir elemeye girişmişti. Zaten Beni Unut- ma Ur bakıma da bu yüzden ayrı bir ehemmiyet taşıyor. Bizzat şairin yaptığı bir ayıklama elbette ki son- radan başkaları tarafından yapılan Ayıklamalardan çok daha isabetli olur. Y aşar Oğuzcanın hemen bü- larında görülen dikkat ve titizlikle, zarafe Beni Unutmada da r kitabın basılışıyla biz- şmış tertibi kendisi yap- tashıhı kendısı yapmış, dolayı- 01 ile de gene bütün kitaplarında ol- duğu gibi -başkalarının pek çok ki- tabında olduğunun aksine- son tara- fa bir yanlış dogru cetveli koymamış, zira buna lüzum yok. Ümit Yaşar Oğuzcanın Beni U- nutmada toplanan şıırlerı için yeni bir şey söylemeğe Jlüzum yok. Zira Ümit Yaşar, son yılların hayli dur- gun ve hattâ sönük olan şiir dünya- sına kendine göre renk, kendine göre ses getiren nadır şaırlerde biri. A: okunuyor. Dılı te- rahat nüktesi bol. Bunların hepsinin üstünde de sair. Daha ne olsun? HÜR CEZAİR (Hazırlayan Avni Çeviker, Kül- tür Matbaası, Ankara 1958, 100 say- fa 300 kur ezair davası memleketimizde tür- C lü sebeplerden — ötürü dikkat ve alâka ile takip edilen bıı' dâvadır. Türk Mılletının bundan yıl ön- ce başladığı ve alnının akı ıle çıktı- ğı bir mücadelenin bugün hem men aynını yapan Cezairlilere ve da zat uğ li mücahitlere karşı — milletçe lan bu alâka satıhta ka lmaktadır Daha ziyade üç beş gazetede yer alan ajans haberlerini — okuyup, hürriyet için savaşanların bir başarı kazan- maları karşısında sevinmek, başarı- sızlığa uğradıkları haberı karşısında mek şeklinde tezahür eden bu alaka elbette ki A- tatürkün tohumlarını attığı hürriyet mücadelesinin ilk mücahitleri lan Türkler isin yeter — değildir. İşte Avni Çeviker tarafından ha- zırlanan "Hür Gezaır adlı kıtap, bu C Türk oku, memleketimizden bin ta olan bir milletin geçirdiği bütün safhal: sızların menfaatleri haleldar oldugu için son derece zalimle şen ve adeta vâhşileşen davranışlarını derli toplu anlatmaktadır Kitabın baş tarafına, bu güne ka- dar .Cezair hürriyet savaşı ile ilgili olarak Türk Basınında' çıkmış .olan yazılan da almış olan Avni Çeviker, resimlerle de süslediği kitabıyla Ce- zair Hürriyet savaşının tam bir p, noramasını vermeğe — muvaffak ol- muştur. ıstıklal savacı- 21