v Ki YURTTA OLUP BİTENLER kârlığa sevkedebilecek kudrette ve iyette olduğu kanaatine — vardılar. eticenin müsbet çıkmasında da en ok bu kanaat rol oynadı. e alınan meseleler Heybohıdadaki görüşmeler — daha yade umumi! meseleler Üzerinde cereyan etti. Evvelâ görüldü ki İş- birliğinin lüzum ve ehemmiyetini her- kes müdriktir. Sonra fikri cephe ko- nuşmaların esasını teşkil etti. İşbır- liği niçin yapılacaktı, gaye neydi, bu- na Muhalefeti hangi zaruretler itiyor- miyordu. İktidarın teması kabul et- mesi şartıyla ona Muhalefet cephesi- nin fikirlerini dostça ve seçimlerden evvel anlatmak Üçlü komitenin ka- rarları arasındaydı. Gerci İnönü- den başkasının bu vadide fazla ilmit- li olmadığı görüldü. İnönünün üÜml- di ise daha ziyade iyimserliği neti- cesiydi. Fakat toplantının bir Husu- med Andı havası içinde geçmemesin- de bu iyimserliğin roli! büyük oldu. Muhalefet cephesinin en basit bir he- “sapla milletin yüzde ellisinden fazla- sını temsil ettiği muhakkaktı. Eğer İktidar buna rağmen başını kuma gö- merse kanuni mücadeleye atılmaktan " başka çare yoktu. Heybelıada konuşmaları daha zi- ade bi u, müzakereler esnasında temsilcile. rin ceketlerini cıkarmalarıyla kendıni » belli etti. İlk günkü resmiye Kkingenlik dakılmıştı. Üçlncü gün Taşlıkta çatallı sayılabilecek mese- Üelere daha rahat şekilde temas e- dildi. İşbirliğinin ameli cephesinde “varılan neticeler daha ziyade pren- siplerdi. Teferruata girmek için hem vakit erkendi, hem de İktidarın tu- tumu meçhuldu. Üstelik seçimin Tres- 'nın Menderesin kafasında yer tuttu- 'ğu biliniyorsa da Menderesin fikrini değiştirmesi her zaman için kabil- ee u satırlar yazıldığı sırada mu- halefet temsilcileri dördüncü toplan- tılarını yapıyorlardı. Taşlık görlş- meleri son görüşme olmamış, tebliğin H'ızırlanmam için bir dördüncü görllş- eye lüz hasıl olmuştu. Zaten partiler bir yandan Üçlü gb Ülşmeler yaparlarken, temsilciler diğer taraf- n kendi partileri ileri gelenlerine MENDERESİN TALİHİ D ostluk tezahürleri vardır; insana zarar verir. Hucumlar bulunur; insanı kuvvetlendirir. Şimdiye kadar bilinen şuydu: Ahmet Emin Yalmanın dostluk tezahürleri İnsana zd0rar veriyer. Meğer anlaşıldı ki madalyonun tersi de doğruymuş: Ahmet Emin Yalmanın hücumları iıı.mnı kuvvetlendiriyor. Seçtmlerin arifesinde dört- bir taraftan, ekse- risini tamamiyle hakkettiği hücumlara uğrayan Adnan — Menderesin bugünlerde tek talihi, ynlıba bu hücumların arasında Yalmanınktlerin de bulunmasından ibare Ahmet Emin Yaln.arı Menderesi şiddetle tenkid ediyor. 'liı nıdereğ e kendisine yanılmazlık izafe etmeye başlamıştır,. Menderes tenkul ta- mmamaktıdlır, Menderea kabiliyetlerini — herkesinkinden vumıu gör- mrk tedir. Menderes ölçüyü kaçırmıştır. Bu tenkıdleri doğru bulmamaya yoktu na Tütfen insaf ediniz, bunları saöylemek hakkı Ahmet Emin Yıılıuıımlıı mevcut mudur ? At seçimlerden sonra kalkar Amerikaya gider. Orada hiç bir fevkalâdeliği olmuyan şekilde karşılanır, herkesin gördüğü aldwyı gö- rür. Temasları neticesinde öyle büyük bır başarı da seyahatin mtibaluarını blr de Ahmet Emm Yalıııaııdaıı Aman efendim, Anıerıhulı!ar Adnan Menderi mamışlar mı ağlamaya, dövunmeye ? “Allalnm, sen nedvıı bize bu çap- ta bir. devlet damı nuasip etmedin” diye... Şin ıd b tenin başmakale sutununda, Amerikayı büş. minden okııyrm devlet adamı kendisine ymıılıiuı.zhk izafe etmeye buş- lamaz da ne yapar, trııkıd tarır mı nbl etlerimi herkesinkinden üs- tün görmez mı ve ölçüyü kaçırgıaz dam bir B8N4) .mııı!ı Basın k'ıuımm çıkartır. Ahmet Emin Yalman alkışlar. Sonra, bu kanunun neticesi seksen yaşındaki Hiüseyin Cahid Yalçın hapsedilir. O zaman Ahmet Enıhı Yalman barut kesilir, bütün hışmını döker. Ama kime karşı? Menderese mif Hayır! Bu Hüseyin Cahid Yalçın hapsedilmek suretiyle memleketin batı dünyast nezdin- deki itıibarını iki paralık etmiştir. dam hata vapar, arkadan cayar. Haydi, Ahmet Emin Yalmanın sutınımula bir alkış aesi: Hakikâ devlet adamlığı budur! Adam kazma * eline alır, İstanbulun altından gmp üstünden çıkmaya hazırlanır; Ahııır'l Emin Yalman Fatih 11l''ü —hayranlıkla — selâmlıyanlar ııra- mııdııd mdi, işler çıkmaza girmiştir. Şimdi memleket o gün alkışlanan, o yım oı ülen hareketlerin mukadder neticesiyle karşı kar.ııyadır Şdm- di 1950'nin o mütevazi, idealist, ölçülü Menderesi yerimi D.P. nin hu- dut tanımaz, başkasının görüşünü görüş saymaz Geıml Başkanı Mım- derere birakmiıştir. Bu yüzden ona herkes hücum edebilir, ancak o bu hale itenler, Yalmanlar hiç olmazaa susup başlarını yere eğmelidirler. Zira asıl hücum edilecek biri varaa o Menderesten çok, Ahmet Emin Yalmandır. Evet, hafıza-i beşer mayan ile malüldur ama, bu ka- dar da değil... eski Cumhurbaşkanı ile eski Başba- « P kan toplantılardan evvel Anadolu Ya- . kasında görliştükleri gibi Şalı Rünü Giülnaltay, Barutçu ve C. diğer ileri gelenleriyle bırlıkte Aılaya geçti ve İnönünün evinde uzun müld- * det kaldı. Hür. P. liler kendi arka- daşlariyle İstanbulda temas ettiler. C M P. liler de aynı işi yapmaktan geri kalmadılar. Endişea bulutları u haftanın başında şamı Heybeliadadan kalkan vapur Hür. ve lerini Turgut Gble ile beraber Köp- Toplantı — neticelerinin Pazartesi ak- , temsilci- rüye geurırken İstanbulun bukı bir Bu, Üç partller taranndan kabul edileceğinin en gllzel delili.