M Ü S İYKLİ Sanatkârlor Pablo Casals Gönül kocamayınca... 80'e 21 ünümüzün ünlü musikışinasların- dan, 80 yaşındaki İspanyol çel- Hsti Pablo Casals'ın, öğrencilerinden biriyle -21 yaşındaki Marta Monta- nez'le - evjendiği geçen hafta açık Hafta başında New Yokk'a ge- len hahmlere bakılırsa nikâh 3 Ağus- rto Riko'da kıyılınıştır. sanat- Juan cıvarındaki evinde yapılmış ve nıkâhta bırkaç aile doatırndan baş- a kimse bulunmamışhr Evlenine Casals'ı birkaç kalp krizinde te- davi eden bir doktor, öteki de Alfre- do Matılla adlı bir musiki tenkitçi- sidir. İhtiyar viyolonseleciyle genç karı- sı, balaylarını denizde geçirmişler- dir. Evlendikten bir. iki gün sonra sanatkâr çift, Fransaya hareket et- mişlerdir. Casalg orada, Prades şeh- rinde kendi idaresinde yapılan mu- siki festivalinin 1958 plânlarını göz- den gecirecektir. Yola çıkarlarken, sanatkârın evlendiğini bı!mıyenler Miss Montanez'in sol elindek züğü —farketmişlerdir. Bun rağ- men genc zevce, uvlendiklerini ilân ıstememış “yüzüğüme bakıp çıkartmaya kalkmayı- £. asals, Maria Montanez'le Üç yıl önce tanışmıştı. Mıss Montanez, Pra- des'da, Casals'la vıyolon;el çalışmak icin bir burs kazanm Casals, İspanyada İc Savaş çıktı- gından beri bu Fransız kasabasında yaşamaktaydı ve orayı, dünyanın sa- 28 yılı musiki merkezlerinden biri haline getirmiştir. Ca Klarinete hayat aşısı Cazda klarinetcilik bugün, r saha halindedir. bir ba- Yeni .Orlean tın çağı geçince, diğer çalgılardaki ca.zcılarla boy blcüşebılecek klarinet- fonların parlak sesini klarinete ter- cih etmişlerdir. 1940 yılından bu ya- na caz hayatına katılan, önemli yir- mi trompetçiye veya tenor saksofon- cuy arşılık bir veya ıki klarinetçi saymak bile güçtür. Bir Stan Hassel- gard'ın ilerisi için zaten fazla ilmit vermiyen meslek hayatı ölümle sona ermiş, bir Buddy de Franco'nun ileri- si için çok Üümit veren başlangıcı an- laşılan iatidat yetersizliği yüzünden devamlı olamamış, bir Tony Scott i- se bugüne kadar henüz, kendisine verilen öneme lâyık olduğunu ispat edememiştir. Şimdilik, klarinetin ar- tık bir caz çalgısı olmaktan çıktığı söylenebilir. Bununla beraber son iki yıl z fında hiç olmazsa tek bir musikişinas, bu ihmal edilmiş çalgıyı yeniden ha- yata kavuşturma bakımından, Has- selgard'lardan. nco'lardan, Scott'lardan çok daha fazla Ümit ver- mektedir. Bu musikişinas, cazı çiğ- nenmiş yolların dışına çıkarmak isteyen yenileyicilerin en tesirlile- rinden biri olan Jimmy Giuffre'dır. Aynı zamanda bestekâr olan Giuffre'- nin, caz hakkında kaideleri inkâr e- den görüşleri vardır. Ona göre cazın muayyen bir çalgılamava, siirekli tem poya, irticali calısa Bu görlüslerine rağmen bazıları cazla hiçbir. miüt- naseheti olmıvan gşeylerdir. WFakat caz cerçevesi icinde kalmıva çalıştı- gında Jimmv Giluffre, pek az bevaz musikişinasın uln"ab ildiği bir cazcı- lıik seviyesine varmış görünmektedir. Jimmy Giuffre ilk olarak, — bir YMCA orkestrasında klarinet calmı- ya başladı. Bilhassa blityilk orkestra cazından gördüğü yeknesaklık, onun usltibunun gelişmesine cok yardım etti. Gerek klarinet uslübuna, gerek caz kompozisyonu anlayışına — yeni _blrşeyler getirmek istiyordu. Buztln 386 yaşında olân sanatkâr birçok bü- yük orkeatrada çalıştı. Bunların ara- sında W y Herman ve Boyd Rae- burn' unkıler gibi ileri bir hamleyi te enler, Jimmy Buddy Rıch'inkıler gibi geleneklere uyanlar, nıhayet Garwood Van ve Spade Cooley gibi tamamen tica- — ——— ——— —— eğlmiman rt teşekküller vardı. Giuffre solist olarak önce - Shelley Manne ve Sh- orty Rogers gibi Kaliforniyalı ımuşi- kişinaslarla birlikte çalışırken - tenor ve bariton saksafonculukla şöhret yap mıya başladı. Kiarinetçiliği daha yeni tanınmaktadır. Bestekâr olarak, on yıl kadar önce Woody Herman arkeat. rası için yazmış olduğu - bu orkest- ranın repeıtuarındaki en şöhretli par- çalarda our Brothers" ile tanındı. Bu parça klâsik büyük or- kestra —Üslübunda — yazılmıştı. Bu- günkü parçaları tamamen farklı bir anlayışı temsil etmektedirler. Nasu- hi Ertegünün Atlantic firması icin yaptığı “The Jimmy Giuffre Clarinet” adlı bir uzunçalan plâk, sanatkârın gerek klarinetçiliği, gerek bestekâr- lığı hakkında gayet iyi fikir vermek- tedir. Alto ve bas klarinetler, flüt aile, si, celesta, korangle, fagot v8. gibi cazda kullanılmıyan çalgılar için ya- zılmış bestelerinden bir kısmı caza ây- kırı şeylerdir. Bununla beraber, caz çalgılamasına ve biçimlerine başvur- duğu zaman Giuffre şahslyetini dı.ha iyi ortaya koymakta ve hem gerçekten veni birşey getirmiş olmı.k- tadır. Jimmy Gıuffre nin klarinet tek- niği bir Ben Goodman veya bir Buddv de Franco kadar ileri değil- dir. Fakat Giuffre'nin çalışını din- ledikten ve gelişmiş tekniği — olan klarinetçilerle kıyas ettikten sonra virtüozluğun şart olmadığı daha iyi anlaşılmaktadır. Az notalı, iyi ku- rulmuş melodik çizgileriyle ve rTrit- mik biçimiyle dikkat çeken, koyu renkli, havalı, çok tesirli bir klari- seçkinleşen bu Üslüp Jimmy Giuffre'yi, Yenl Orlen.n Kla- rinetçilerinden beri, klarınetcısi payesine yakıştırmakt&- . dimmy Giuffre Yeni bir kral AKİS,17 AĞUSTOS 1931