K İ Tz ŞA L A R EZİLENLER (Doıto)ovıld'nuı romanı, Çeviren: Nllıl Yı.lm » Varlık Yayınla- Ba. ımnl İstanbul - 1957 384 sas fa, 400 kuruş) Büyük romancı — Dostoyevski'nin bımdan 90 yıl önce Sibiryadan e sonra kaleme aldığı ve Varlık kitabevinin “Ezilen- ler” adıyla kitaphklarımıın kazandır- değildir. Bu Fenik tarafın- an yapılan bir tercümesi bundan do- kuz on yıl önce Akba Kitabevinin ya- yınları arasında “Vur Abalıya” adıy- la, yayınlanmıştı. Ancak kabul etmek gerekir ki Fransızca tercümesinden dilimize çevrilen “Vur — Abalıya”ya nazaran doğrudan doğruya asıl kay- nağından çevrilen “Ezilenler” çok — daha haşarılı olmuştur. Dostoyevski'- nin Sibiryadan — siirgünden döndük- ten sonra yazdığı bu eser 1870 Rusg- yasında hemen hemen uyandırmamış ve yazarının üÜmidini kırmıştı. Ancak aradan yıl- lar geçtikten sonradır ki “Ezilenler” edebiyat âleminin dikkatini Üzerine çekmiş ve Rug edebiyatının dev e- serleri arasında lâyık olduğu yeri al- mıştır. O günden bu yana, bu roman, dünyanın hemen hemen bütün dille- rine defalarca çevrilmiş, hemen her dilde sonsuz bir hayranlıkla okun- muştur. “Ezilenler”de, Dostoyevski hemen bütün romanlarında olduğu gibi in- sanlık sevgisini ve acıma duygusunu dile getiriyor. Roman, baştan başa bir insanlık sevgisi Üzerine inşa e- dilmis, muazzam bir abideyi andırı- yor. Varlık Yayınevi ve bu roma- nı ustaca dilimize kazandıran Nihal Yalaza Taluy ne kadar tebrik edilse zdır. “Ezilenler" ilk nazarda Dosto- yevskinin hemen bütün romanlarında olduğu gibi son derece karışık ve çapraşık bir mekanizma Üzerine in- şa edilmişe benziyor. Tipler ve hele dilimize aon derece yabancı gelen ad- lar yüzünden şayet roman biraz dik- katsizce okunursa âdeta sırayı ve mevzuu kaybediyorsunuz. Ancak, “E- görünmez bir bağla birbirine bağlanıyor ve ancak ondan sonra anlıyorsunuz ki bu Tromanın hemen hiç bir faslı, hiç bir cümlesi aradan cıkartılamaz, atlanamaz. Bu bekımdan “Ezilenler” granitten yal- ı. "Ezılenler" de Ondoku- r*Rusyasının pek alt taba- 17 AĞmszo.ş, 1951 dB TP y a T İç o kalarına inmemek şartiyle hemen bütün bir panoraması gözler önüne seriliyor. Ufak arazilere sahip, saf, temiz, namusu için cınlarını bile ve- rebilecek toprak beyleri prensler. Ahlâksız kontlar şeyi yapmağı göze alabilen burjuva- lar. Aşkından başka bir şeyi düşün- meyen mariz ruhlu genç kızlar, se- faletin ortasında değilse bile kena- rında dolaşan okur yazar takımı... Bütün bunlar “Ezilenler'de Dos- toyevskinin dehasıyla dile — getiril- miş. “Ezilenlar” in anlattığı hikâyeyi hülâsa etmek, uzun ve güç bir iş. Romanın tadına ancak tamamını, o da dikkalle okumak şartıyla varmak mümkün. Bu bakımdan burada bir rToman hülasası vermek yerine Dosa- toyevski'nin tiplerini kısaca ele al- mak daha yerinde olacak. “Ezilenler” in ilk tipi bizzat ya- zarın kendisidir. Hâdisenin başından sonuna kadar daima Dostoyevski ile karşılaşmak mümkün. “Ezilenler” de o olayları çekip çeviren bir insan olmamakla beraber hemen daima hazır ve nazır. Kitabın şaşmaz ti lerinden biri. İhmenev adlı bir çiftlik beyinin yünında büyümüş. Beyin Na- taşa adlı kızı ile çocukluk arkadaşlı- yapınış, sonunda ona aşık olmuş, Üniversitede okumak için çiftlikten ayrıldıktan sonra da aşkı devam et- miş, pek atılgan olmamakla beraber etrafına saygı telkin eden, kendini sevdiren bir Üniversiteden sonra edebiyat dünyasının sihirli ha- vasına katılmış, ilk romanı bir hayli alâka görmüş, kibar muhitlerin dahi dikkatini Üzerine çekmiş, son derece müstait bir Rgenç Nikolay Sergeyiç İhmenev, ya- zarın yanında yetişip büyüdüğü cift- lik beyi, İtibarlı ama servetini çok- tan kaybetmiş bir ailenin çocuğu Gene de kendisine ve ailesine yeten, içinde 150 can barınan bir çiftliğe sa- hıp. Servetinin bilyük kısmını vaktiy- lekumarda kaybetmiş, ondan sonra da kumara tövbe etmiş ve tamamiyle kendisini çiftliğe vermiş bahacan dü- rüst bir insan. Karısı da asil, fakat parasız. Kocasına ve bilhassa biricik kızı Nataşa'ya son derece düşkün, hanım hanımcık bir kadın. Sonra ai- lenin medarı iftiharı, biricik kızları, son derece güzel Nataşa. Günün birin- Bahçelievler DÖRT MEVSİM ANA OKULU İYİ BAKIM - MODERN TESİSAT - TEMİZ VE BOL GEDA Bahçellevler, lğı cu Sokak ANKARA —- TEL: 33425 de bu mesut ailenin bitişiğindeki çift- liğin sahibi olan bir prena, Peterâ- burgdan çıkar gelir. Prens Piotr A- leksandroviç Valkovski orta yaşı biz. hayli geçmesine rağmen son derece yakışıklı, etrafında daima hürmet u- yandıran, sosyetesinin göz bebeği olmasını bilmiş bir ins&n- dır. Ama işin aslı arandığında bütün bu görünüşüne rağmen Prens, âdi, â- şağılık, iki yüzlü, para için her kalıba dökülür, düzenbaz bir adamdır. İh- nsi siri altında kalanlardandır. Prens kendisine ait olan köyün kâhyalığı- îhmen v'e bırakır. İhmenev günün birinde henüz pek genç ')lqn oğlunu İhinenev'lere misafir gönde- ile arkadaş olurlar. Ancak günün bi- * rinde Prens oğlunun İhmenev'in kızı tarafından iğfal yünün ve çiftliğinin hesaplarmdı dü- zenbazlık yaptığı iddiası ile mahke- eye baş vurur. Pe Ürüst ve na- 'muslu olan İhmenev bu darbeler kar- şısında can evinden vurulmuşa dö- ner. Ama bu arada Prens türlü dala- verelerle İhmenev'in çı!tlimnl elin- den almıştır. Tam bu sırada &- taşa Prensin oğlu Alyoşa'ya kıça.r. İşler arap sacına döner. Alyoşa son derece temiz, saf bir çocuktur. An- cak son derecede de havaj ve uçarı bir çocuktur. Hemen her gbrdüğünı aşık olan ve işin asıl garibi, bu aşk- larını da gçne gelip #ik sevgmsi Na- taşa'ya itirgf eden bir insan. Kızları- nın Prensin; oğluna kaçtığını öğrenen İhmenev'ler de kalkar Petersburg'a, gelirler. İhtiyar İhmenev küplere bin-: mektedir. Prense de, kızına da ate püskürmektedir A 3 â "” nın onun bunu olduğunu bildiği halde a-; na vvıUranaat etineyen büu kn-ngır bir ınsedüf neticasi muharrirle ahbah' olu: 'ona sığınır. Karşılıklı — kinler.i ihtiraelar, düsmanlıklar, ar va sev ilerle dilğümlenen roman bu tip- leri: yer yer acıklı, yer yer gülünç maceraları arasında son bulur. “Ezilenler” — dünya edeblyatınm Say.lı eserlerimlen bırı olarak Türk okuyucularının önüne ikinci defa su- nulurken muhaxkak ki gereken alâ- kayı görecektir.