" G AAA nesinden ipliğine kadar hari tınalınak zorunda olan bir millet ola- iyo! den bahsediliyordu? Eğer cak 22 guıımk ihtiyacı karşılayabile- ceğini yazıyordu. Ayni gün bir D.P. mılletvekılı men- Amerikan ticaret heyetine “Siz dünyayı yerinden oynatmağa çahşır- ken ben hâlâ da kandil yakarsam, onbinlerce kö- Konyada -Himmet Ölç- köyümde, kasabanı- mde içecek asu yok, okul yokaa, iğ- ariçten sa- ordu. Hat- tâ “yadellerden” yardım aramakla teh- dit ediyordu. Bu durux.ndı acaba hangi Zzafer- mutlaka KTİ ktisadi istiklâl savaşımızın mey- müharebesi karanılmıştır”' deniyor. “Müşküllerin tahliye etti- ği siperler” artık birer birer işgal edlleoelmr Fatih sözlerin sahibi, lkıl—ıtll lıtlkllllıı Re demek olduğunu ve nasıl el edileceği hu- susunda bi ylemeamekte, ta- feri tebşirle )eunmektedu' Bir meydan muharebeai aonun- da karandığımız bu iktisadi istikiâl nedir acaba? İlk bakışta akla, ik- tisadi bakımdan dışarıya hiç bir su- rette muhtaç olmamak gelmekte- dir. En ufak bir maddeyi bile dışar- dan ithal etmeye lürum kalmamış- tır. Böyle bir durüum ne milmkün- dür, ne arzuya şayandır. İktisadi istiklâlden ınlıgılıımk ikinci bir mâna. dış ÂAl lişverişimizi denkleştirmek elabill Fakat kstiklâi, sadece ithal kıs- bu mânada mutlak tatiklâle sahip- tir. İktisadi kalkınmadan vazgeç- mek pahasına elde ilecek zahi- ri bir istiklâi, hiç bir şey ifade et- miüyecektir. 1 temel gaye kızlı iktisadi kalkınmadır. ım..aı ıını- TAJ kalkınma gerçeki onra elde edilecektir. Fakat Iıllıınıı yatırım demektir. Yatırım maddele- AFCA ilranın 1 lirası ithalâta gitmekte- dir. Bu ağır yatırım yükünü kemdi imkânlarımızla karşılamak müm- künm değildir. Dış yardım bir zare- rettir. Bu sebeple d nın ve “yok” larımn çoğaldığı. kapı Apı dışardan yardım arandığı 64 rde, İktisadi istiklâlder behse- denleri ciddiye almak zordur. Şa halde iktisadi istiklâl yarıma ait bir meseledir. Ancak tkbıllo die &- lemle olan ılıçıe.rhlnıld denkleş- ftirmer; ümit edebiliriz. Ne Başhe- kan Menderes, ne Doktor Sechacht, e mmatlü gürünr terihini şimdidea tâyin edecek durumda değildir. meydan muharebesi kazanıldığına 1- nanmak lâzımsa, Türk parası, Dış ti- caret ve müstehlikler bu çetin harbin mağlüpları arasındaydı. Sonra muzaffer başkumandan niye bu derece t.elnşla.myordu niye bu de- rece sinirny ki "İktisıdî İsııkmı Sava- m niye “içteki ve dış- nlan" Türkiyı istikbelinden kıemen olsun itham ediyordu ? Mağlüplara karşı müsamahakâr dav- rarımak, galiplerin şanından değil miydi ? Doğrusu her şeye rağmen vatan- SADİ İSTİKLÂL Fakat iktisadi istiklâl bakımın- dan yi yolda olup olmadığımızı şim- diden söylemek mümkündür. İçinde bulunduğumuz durum hiç de gönül &çıcı değilldir. * n öviz ihtiyacı hızla urtmaktadır. Baraj. yol, liman v.a. gibi doğ- rudan doğruya milstahsil olmıyan yatırımlar döviz yutmaktadır. 1950 94,7 mllyon lira olan Inşaat mal- zemesi ithalatı. 1955 ao milyona )uk 1957 de çimento ithaj edllmlu-u—ğl- ni göylemesine rağmen, çimento it- hali devamı etmektedir. Barajların etrafında gelişeceği Ümit edilen sa- Rayi kolları döviz ihtiyacını daha d arttıracakfır. Kurulan sanayinin ba- kım, tamir ve ham müadde ihtiyacı bile mühim bir yük teşkil etmekte- dir, 1950 - 1955 yılları arasında, is- tihlak sanayil imalâtı iki misline çıkmış. fakat bu sanayinin ithalât ihtiyacı da heme, bette artara milyona yükselmiştir Ham madde- 6i dışardan gelen sanayilerin düşün- cesizce kurulması, döviz. me«elesini daha da güçleştirmiştir. 1950 de 125 milyon döviz. harcayan gıda ve mmensucat samayili, yokların çoğal- masına rağmen. 1955 te 234 milyon Uralık ithalat yapmıştır yvelce temin edilen urun vade- H kredilerin ödeme günü de kapıya gelip çıtmışlır 1955 - 1958 yılında ödenen de rçları nkılllrrl 151 nıllyoı lquı )uku— mek * nbviı ihtiyacının artmasına rağ- d tedir. 1958 tel mll)ır 108 milyon lira olan ih- racat. 9S8 ve 877 milyondan rek 1956 da 85S$S milyona kadar inmiştir. İthalatı kısmak için alınan sıkı ted- birler kâr etmenüştir. Dış ticare açığı 1955 te 3886 milyonla, 1958 se- viyesinin üstündedir. İhracatı unırmılı için ı“ret sarfedileceği yerde, para makinal rı gılııtu'ılırıl iç istihlâk kortık döviz durumu parlak bir manzara İKTİSADİ VE MALİ SAHADA daşlar, Başbakanın sözlerine mak istiyorlardı. vardır diyenin aklına şaşarım” dediği inan- dılmış. vatandaşlar da “Eh, bizde de içtimaf adalet böyle olur” demı;ler- di. Şimdi ne diye meydan muharebe- nıldığına inanmıyacaklar- dı? Beşuş çehreler, bu itimadın en büyük deliliydi. Gençler geliyor aşbakan Üüç günlük konuşmaların- a yeni bir mevzua da temas et- Doğan AVCIOĞLU lenmiştir. 1958 - 1956 yılları arasın- da pamuk İntihsalinin 189 binden Traber yvan hracı 1950 de 61,4 milyon lira döviz geti- rirken, bu rakkım 1955 te 42,5 mil- yondan ibaretti Yağlı tııhumlır ve bakliyat çlu de duruni değişik değildir. Kötü ha va şartlarının buğday latihsalini a- zaltmasına rağmen. yumuşak buğ- day ithali pahasına da olsa, sert buğdayı satmak mümkündü. Fakat mühim miktarda sert buğdayın ek- mek imalinde kullanılmaaına seyirci alınmıştır. “sasen azalan ihracatın bir kıs- mını Almanya, ansa, — İngiltere k ta- Görüldüğü gibi ıktısadl kalkın- manın, dolayısiyle iktisadi istiklâ- Hin temel meselelerinden biri olan arzetmemektedir. Döviz bir meydan muharebesi vermek zarüre- hususta muharebe he- nuı göu alınmamıştır. halâtı kısmak fayda etmemek- tfdlr. bilâkis prlorılm dahilinde ya- malları atını ıı-ttırmık ıeı'rktlr. Bunun d hei “Sam Amca” ya veya )nddleı' güvenmekten çok, Ihracatı çoğalt- maktır. İhracatın vükselmesi, bir taraftan ihraç mallarının istihsali- ni arttırmak. yeni ihraç malları bul- . diğer taraftan bu malların da- hilde istihlâkini kınmak sayesinde münikün olacaktır. Bu sonra maya mahk vizlerin en lssbetli şekilde k lınılmısı ünülecek - Kı!ırımınlık ve fedakârlık pılıı. Sına da olaa. iktisadi kazaamayı ümit edebilir. 4KİS,17 AĞUSTOS 1957 ea e