GELMİYEN NURLU İSTİKBALİ !.. ']" optan bir kalkınmanın hummalı hızı içinde Türkiye en parlak bir is- tikbale teveccüh etmiş bulunuyor. 1$ - 2 . 1955 İzmir nutku emleketimizdeki kazançlar ve fiat rakkamları muayyen bir konjonk- türün içinde memleketin refaha doğru gitmekte olduğunu gösteri- yor. Milletimiz bugün teminatlı bir hayatın, istihsal şevkinin ve yaşama zevkinin içindedir. - 1955 Meclis konuşması * urt yakın bir atide refaha erişecektir. 12 .7 - 1955 Gazetecilerle hasbihul edeniyet ve terakki kervanı yürümektedir. Bundan sonra bir daha şekerin veya kahvenin veyahut herhangi diğer bir maddenin yoksuz- luğunu asla çekecek değiliz. Bu sene çekmiş olduğumuz şeker darlığının mesulü müstakillen muhalefettir. £$ - 7 . 1955 Adapazarı nutku Knlkmmn dâvamızda yokuş çıkılmış, menzil görülmüştür. Fakat şura- sını açıkça belirtmeliyim ki, gayretlerimizin ve eserlerimizin azameti karşısında milletçe hissettiğimiz darlık ve sıkıntı hiç denecek bir se- viyede olmuştur. 28 - 9 - 1955 Susurluk nutku ıraz evvel işaret ettiğimiz gıbi yatırım faaliyetlerimizin yanında cari maddelerini, sınat ham maddeleri, yedek parça vesaireyi da- isbetlerde tahsisler nyırmak suretiyle bazı maddeler Üzerinde duyulaıı sıkıntıları süratle bertaraf etmek niyetınde - 1955 Hukume! program: €© pazar namltenahi genişlemektedir. 1956-57 Türkiyesi böyle bır manzaranın gereği gibi tecelli ettiği bir memleket olacaktır. O zaman yüksek seviyede bir muvazenenin teeSsüs etmeye başladığını görecekler ve inşaallah sevineceklerdir. 16 - 11 - 1955 Meclig konuşması 950'denberi girişmiş bulunduğumuz memleketimizin iktısadi! cihazlan- masını tekemmül ettirmeğe ve milletimizi daha müreffeh bir hayata eriştirmeğe matuf kalkınma programımızın müsbet neticelerini pek ya- kında idrak edeceğiz. 9 -1-1956 Bütçe için Anadolu Ajansına beyanat örülüyor ki pahalılık, sıkıntı. bugünün meselesi değildir. Bu öteden- mariz ve cılız iktisadi! bünyelere ârız olan bir hastalıktır. Biz halen işte bu hastalığın tedavi çareleri içindeyiz. , 29 2 - 1956 Bütçe nutku * ok yakın olan sabah gelmekte gecikmiyecektir. ve Türk — milletinin bugzünkli hayat r—evıvesıının çok Üstünde bir vuşsma imkânı elde ede- ceği günler önümüzdedi - $ - 1956 İzmir nutku hususunda etmiyecek- * Ucuzhık devam edecektir. Fiatların daha da düşürülmesi tedbirlerimiz birbirini takip etmektedir. “Ucuzluk devam tir. piyasada mal darlığı varatacaktır. " diye zararlı telkinler yapmak- ta olan bedbahtları mutlaka yalancı çıkaracağız. Piyasanın boşalmasına meydan verilmiyecektir. Son bir ayda 207 bin liralık mal ithali taksi'- leri tahakkuk ettirilmiştir. Fiatlar yükselmiyecek bu iniş başka başka ktir. Sümerbank maddelerinde de indirmeler azanç yolundakı tüccarn her türlü yardımı yapaca- Kız. Yeni bir vatan doğmaktadır 12 - 7 - 1956 Radyo konuşmas! Calışmalar ve alınan neticeler beğenilir veya beğenilmez, bu ayrı bir meseledir ve 1958 de neticesi belli olacaktır. Eğer beşenilmezsek kal- kar zgideriz. Biz bütün bunları devletin ve hükümetin icra takatinin tü- kenmiş olduğu ve iflâs ettiği iddia olunduğu bir zamanda yapmaktayız. Muvakkat sıkıntılar ancak sarfiyatın yapıldığı zamanla yapılan işin ne- masını alma zamanı arasındadır. Bu devrede hükümet elbette sıkıntı çe- kecektir. Kalkınma kolay değildir. Fakat vatandaşları bu sıkıntının pen- çesine kaptırmış değiliz. 28 - 9 - 1956 İstanbuldaki Basın toplantısı “HAFIZA-İ BEŞER NİSYAN İLFE MALÜLDÜR” Ağts, 10 AĞUSTOS 1957 Yeşilköy Hava Meydanından kendisi- ni İstanbula götürecek olan otobüse bindi. Ankaradan geliyordu. O sıra- larda henüz Basın işlerini tedvir e- den Devlet Bakanı Celâl Yardımcı tarafından davet edilmişti. Fakat başkente geldiğinde Bakanı yerinde bulamamış, Bakanın husus! kalemin- n Yardımcının “acele” — İstanbula cçağrıldığı bildirilmişti. gözlüklü adam Cumhuriyet gazete- sinden Cevad Fehmi Başkut idi. Ce- vad Fehmi Başkut akıllı ve en mühi- mi tecrübeli bir gazeteciydi. Meslek- te pek çok devir, pek çok İktidar görmüştü. Bu bakımdan Devlet Ba- kanının kendisiyle neyı görüşeceğım. ğildi. Ama bu sefer imalarda bulunacaktı. Bunlar serze- niş kokacaktı. Hattâ Cevad Fehmi Başkut Cumhuriyet'in meşhur Kır- mızı Konağının istimlâk edilebilece- ği imasına dahi kendini hazırlıklı bulundurmayı tercih etmişti. Bu yüzden gazetenin sahipleriyle görüş- müş ve Bakanla onlar adına konuşa- cağına göre taliniat almıştı. Cumtıu- riyetçiler. icap ederse, altın yumur- layan tavuğu kesmeğe hazırdılar. mektense koca Cumhuriyet'i kapa: mayı çoktan göze almışlardı. Eğer gazeteciliğin asgarisinin de yapılma- sı imkânsız hale gelmişse, kepenkleri indirmek Cumhuriyetçilerin tercih et- tikleri şıktı. Cumhıırlyet senelerin e- la aıdet etti. Hâdise aslında “Osman jlükbaşı meselesi''nin bir safhasıy- ('ıımlııı’ri_ve"okl toplantı n Bölükbaşı hakkında ikit- ci defa tevkif kararı alınınra Ankara İkinci Sorgu Hâkimi bir da asak kararı vermiş ve ikinci k birincisinden daha silratli şekilde İs- tanbul gazetelerine tebliğ edilmişti. u yasak kararını bir solukta oku- yanlar, Bölükbaşının tevkifini dahi gazetelerine nabilirlerdi. savcısı Hicabi Dinçin gazetelere me hur ikaz ve tavsiye yollu telefonları eklendi mi, bir çok gazete sahibinin telâşa düşmesi ışten bile değildi. ne bırskıldıgı anda, ne yapılabilece- ğini düşünmek ve gazete rekabetini *bir yana atıp müşterek duygu ve kı- rarla hareket etmek fikri doğdu. zi işleri müdürleri telefonlarla bh*—ııl birlerini aradılar. İlk karar en mı kezi ve en geniş odalı gazetede t ,