C E I stanbul'un özlenen Valisi Fahret- tin Kerim Gökay, İsviçrede isti- rahat vttığ'ı Hotet Seehof'ta şu telz- rafı aldı "Şelur ucuzluğa hasret medet 'eç en Telgrafın altında bir çok İstan- bullunun imzası vardı. E #ski gazeteri Ve hankacı olmasıyla elçi, “Atinaya eşyalarımı a.lmaâ( için gidiyorum”, dedi. afta araları Akbıyıkla - Tarabvya, yâni kızları Beyhan Kına ile oğul- ları Orhan Köprülü arasında mekik Behice ve Fuad —Köprülü sordlarını Büyükadadaki Ana- ında da ediyorhar ve bu has- bıhallerin hemen hepsinde güzel to- runlarından bahsediyorlar,. asın Yayın Genel Müdürlüğü Hil- wn Otelinin dış giriş kapısında sinde Türk elişler'ımln em güzel Ör- neklerini teşhir tern büroda Üç tane de g'uz.el kız ca.lışwoa' İnsan haber almak ihtivacını duymasa blie birbirinden küdtürlü, birbirinden tat- h bu kızlarla sohbet etmek için içeri KgİrM: istiyor. Doğrusu Fethi Pi- rinçeloğlu ve Halim Alyot'un — ince zevkine diyecek yok. * T exas eyalaüıni.n kücük bir kasaha- sında hitree Country Herald” tsimli haftalık dehşe' kuyan Wasahington Basın Ateşemiz Altemur Kılıç bilgisizliğini safça ilân eden Mr. Hudson'a uzun ve maddeli bir nota yolladı. Lşte notadaki mad- ) Ze;nkıya.g sabun imalinde kul- sabun kul- aşşın vücuda tek durum Türklerin milli sporu olan ya.ğlı BÜreştir. Altemur'un güreş sahasındaki tec- rübesini bu nuktaıya ilâve edip etmedi.- &ini bilmiyoruz USUSiİ muhabiri Mr. Minoru Himno Türkiye hakkında makaleler yazmak iülzere İs- tanbula geğdi. Japonyada gazetelerin AKİS, 10 AĞUSTOS 1957 I aponyanın 4 milyon uı—ajh “Jomi- Shimbun” Puhrettın Kerim Gökay Badem gözlü vali tirajının hergün biraz daha arttı- gını ve yedi mtlyon tirajlı iki gazeLe bulunduğunu söyleyen — Mr. Hirano “Japonyasdla basın tamamem sertmst- tir. Bizde Basın Kanunu dahi vok. Hükümet, hiç bir surette Jupon bu- sını Üzerinde tazyik icra edemez” de- miştir Orhan Köprülü Hodri meydan!. B aşbakan Adnan Menderea tarafın- dan hususi olarak kabul edildiz! peklinde dulaşan söüylentiler Üzerine gazetecilerle görüşen Orhan Köprülü, “Halen müstakil kalmak kararında- , Sivasi fikirlerimi — vazılarımla belirtmefe çalışacağım” demiştir. ühuırmm tarlınmısş milyonerlerin- en Raja isimli bir gencin nişan- lası, yirm.ı vedi yaşındaki genç ve gü- zel Jıısline 7.('hcın-r Avın upa)a g'mnak üzere yola çıktığı Edi de verdiği be)a.nm zmg beayanına uymaması yüzilnden rahkemeye — verilmistir. Tanınmış Vayoloniat » Durvan'ın vasıtasıyla verdişfi ifadede — Justine aslen Avusturvyuli olup İ dlbnan te- basında bulunduğumu, — halen nişan- hsı olan Raja ile İstanbulda iki ay kalmak üzeve Beyıuttan geldiklerini söylemiş ve “Annem yanımıza l- dikten sonra Viyanaya gitmeğe ka- rar vetdik. Eşv dostlarına mahkeme — koridarunda beklerken “Dört lisan bildiğim, haide derdimi kimseye anlatamadım” diye dernt yanmıştır Fru Maj Sterner adında İsvecli hir kadın sosyolog İstanbula gelerek “kadının sosyal haysıttaki mevkli ve kız çocuk terbiyesi” ilzerinde hinbi- rinci konferansını verndi. 22 muhte- Hf memlekette bin konferans vere Miss Stermnmer zamanımızda kadınla - rın ekgeriyetinin aileyi bir lüka te- lâkki ettiklerini ve anaların aklı ba- sadaki tetkiklerini henüz. hlî iren Psi- kolog, “Avrubalı kadın sadık göriün- mesini iyi bilen, eğlenceve <(düşkül-. ve çocuklarını iyi bir mektehe verleşti- rebilen kadındır.” demiş ve Tihk ka- dınları için bir tarif yapmaktan çe- kındiğini söylemistir. Misa Stemmer dört gün kaldıktan Bonra Hindistan'a gitmiştir. * irkaç aydır bir müjde deryasında yüzmekte olan İstanbul yemi bir müjde aldı. Şehre gelen Louis Arlon adındaki Amerikalı bir Türk iş ada- İsi min “ken k e yeter” olması gerektiğini takdir eden E iş gö! indeki — isabet akıı edip otelinin içine bir havaga- zı fabrikası, hirkaç su bendi vesaire yaptıracağını da umarız. 21