Krutçef, kendi paymı., bu birnk ve işbirliğini -Tito hakkın zam za- man yüksek sesle soylemekten cekin— mediği hisleri ne olursa olsun. her devletten önce Yugoslavya ile kur- mak gerektiğini cok iyi biliyordu. Bunun gibi, memleketinin kalkınma- sı için Rus yardımının ehemmiyeti- geçmişteki tecrübeler- den ders alarak, Sovyet Rusya ile kurulacak münasebetlerin i bağımsızlık ve ademi saslarına göre kurulacağını Rus ida- recilerine kabul ettirmeyi bu sefer elbette unutmiıyacaktı, Bulganin nerelerde? Moskova radyosunun geçen haf- sonunda yayınlanan tebliğde Sovyet Başbakanı Bulganin'in isminden bahsedilmemesiydi. Eğer bu silkütun sebebi B Ğ k a olarak birbi- rinden ayrılıyorlar demekti. Üstelik, &ynı günlerde Moskova'dan gelen di- ğer haberlerden Sovyet idarecilerinin Doğu Almanyaya yapacakları seyahu- te “B” nin iştirâk etmiyeceği de anlaşı, hyordu. Biütün bu olup bıtenlerden çı- n mâna şuydu: Kremlin'de yapı- lan temizlikten sonra, şımılı de Bul- ganin okkanın altına gitmek tehli- kesiyle karşı karşıya bulunuyordu. Doğrusunu söylemek gerekirse, Ko- münist Partisi Merkez Kaomitesinin meşhur toplantısına tekaddüm eden Parti Presidiyumu toplantısında Bui- ganin'in de başlangıçta — Krutçef'e karşı cephe almış olduğu iddia edildi- du. A se bi bu kadar ça- buk olacagmı tahmin etmemişti. Tı- to ile yaptığı görüşmede Bulganin'i ef, bu hareke- ü bir meydan bırakıyordu. OKUYOR ÜÂKİS, 10 AĞUSTOS 1957 K . Yugoslavya Djilas konuştu AKİsin bu sayısı Ankarad hazır- lanırken, New Frederick A. Pra bütün dünyada gemş akisler yaratma.- ya namzet bir kitabı piyaaaya çıkar- makla meşgul oluyordu. Bu kitap, Yugoslavyanın sabık Devlet Baskam yardımcılarından Milovan Djilas tara- fından yazılmıştı ve “Yeni Sınıf” is- mini taşıyordu. Milovan Djilas, Yugoslavyada bir zamanlar en mlihim isimlerden biriy- di. Mareşal Tito'nun en yakın mesai ve ideal nrkadaşıydı Herkes ona Ti- to'nun sağ kolu ardı. Ama günün birinde memlekette hürriyet havası yaratacak bazı tedbirler a- lnmasını isteyince gözden düştü ve 1954 te — mevkiinden uzaklaştırıldı. i vi Milovan Djilas Hür bir fikir Djilas, Tito'ya karşı açtığı mücadele- nin meydan muharebesini geçen son- baharda, Macaristan hâdiseleri sıra- sında verdi. Macar hâdiselerinin en cıvcıvli günlerinde New York'ta çı- kan w Leader adlı bir Amerikan Ja Djilas'ın Macar ihtilâl- cilerini savunan bir makalesi çıktı. Bu meye verildi ve Üç yıl hapis cezasına çarptırılarak zindanı bo, Frederick A. Praeger Yayınevinin bir temsılcıslnın açıkladığına — göre, Djilas, yayınlanmak Üzere olan kita- bını hürriyet mücadelesine giriştiği 1950 den itibaren yazmaya başlamış ve cezaevine girmek. Üzere bulunduğu sı- rada da tamamlamıştı. Djilas bu müs- veddeleri iki kısım halinde Yugoslav- yadan dışarı gizlice çıkartmaya mu- vaffak olmuştu. Birinci kısım Praeger N DÜNYADA OLUP BİTENLER Yayınevine Djilas'ın Avrupa başkent- lerinden birinde bulunan yakın bir ar- kadaşı tarafından gönderilmişti. İkin- ci kısım ise Macar ihtilalinin bastırıl- masından az sonra Amerikaya ulaşa- bilmişti. Yayınevinin temsilcisi — ki- tabın ikinci kısmıyla birlikte Dfjilas'- in bir mektubunu da aldıklarını söy- lüyordu. Djilas mektubunda, yayın- evinin bundan dolayı başına gelecek- ler ne olursa olsun, kitabın mutla- ka yayınlanmasını İistiyordu. Dİ yayınevine yolladığı mektupta kitabının yayınlanmasından dolayı başına birşeyler gelebileceğin- den bahsetmeımı hayreıle karşıla- bu kitabında komünizm hakkında üç yıl hapse çarpılmasına sebep olan ma- kalesinde yazdıklarından çok daha a- ğır ithamlar ileri süruvor Yugoslav- ya da dahil olmak Üze komünisi rejimle idare edilen butün ülkelerde tarih boyunca eşine rastlanmamış bir despotizmin hüküm slirmekte olduğu- nu iddia ediyordu. Komünizmin ister istemez dıktatörlüğe götüren bir yol olduğunu söyleyen Dijilas'a göre ikti- dar hırsı komüÜnist idareciler arasın- da en yüksek haddine ulaşmış bulu- nuyordu. Memleket zenginliğini — ellerinde tutarak halkın sırtından aldıklarını kendi hempalarına dağıtan komünist idarecilerin yeni ve sayıları sınırlı bır patçonlar ve istismarcılar sınıfı teşkil bu retini kollektif mmkıyette taydı. İktidara gelen idareciler gö- revlerinin bu mülkiyeti millet ve ce- miyet adına idare etmekten ibaret ol- duğunu unutarak ona sahıp çıkmaya kalkışıyorlar ve böylece iktidar, başkalarının — sırtın: geçinmeyi meslek edinen kim-ıel erin elinde kol- Jektif mülkiyeti istiSmar vasıtası o- luyordu. Djılas, kollektiı' mülkiyeti istiı— eden idare e telmihen “Yer Sımf" diye ısımlendırdıği kıtabına, “inhisarcı ve totaliter zihniyeti yüzün- den, bu veni sınıfın idare edilenlerle ihtilâf haline düşmesi ve onları ez- meye çalışması kaçınılmaz bir akıbet olmaktadır” diyerek devam ediyordu. Bu bakımdan her komünist rejimin halk ile hükümet arasında bitip tü- kenmek bilmeyen gizli bir kardeş kav. gası olduğunu söyleyen eski Yugoslav et Başkanına göre komlünist ida- reciler otoriteyi ellerinden kaçırdıkla- Ün patronluklarını da kaybede- . Djilas'a göre, bugünün gel- mesinea çok kalmamıştı. Arjantin Kurucu Meeclis kuruldu Geçen hattahın başında,Arjantin'- de Kurucu Meclis seçimleri ya- pıldı. Bu seçimler, Peron'un memle- ketten atılmasından sonra idareyi e- ÇA T