John Foster Dulles Bermudada ek, Londrada biç!. er endiğe edilecek bir nokta. vaffak olmuş tnuvdu? Makarios, şim- dilik, ilhak fikrinden vazgecmiş gibi görünüyordu. Hiç değilse muvakkat bir zaman için Kıbrısın istiklaline ra- zi olmuş intıbainı veriyordu. Papa- zın Adanın iktisaden tek başına vaşı- yamıyacağını söylemesi son — derece manidardı. Acaba bu, Cammonwealth içinde müstakıl bir Kıbrısın kabulü manasına mı geliyordu ? Avkaradaki durumn B u tereddüdlerin zihinleri işgal etti- &i bir sırada Yunanistanın Anka- radaki yeni elçisi Petmasoğlu, hilkil- metinin görüşlerini Türk Hükümetine bildiriyordu. Ama bu görüşlerin ne- lerden ibaret bulunduğu, mutad ol- duğu vechile, halk efkârından titizlik- le saklanıyordu. Fakat Türk ve Yu- nan tezleri arasında hir uçurumun mevcudiyetine rağmen, Yunanlıların bit defa biraz daha yumuşak hır ha- tarzı sectikleri anlaşılıvordu Yunan hliktimeti Kıbrısın ilhakını di)- şünmediğini ve Üslü konuşmalara zir. olduğunu artık :.oyhyebılıyordu Konferansa hazırlık ibris meselesinin üç devlet arasın- da Londrada yeni 8 Adnan Menderesin riyaset edeceği AİÇİS, S AĞLTTOS 1957 A YURTTA OLUP BİTENLER w Kapaktaki hakim Sırrı Ka onta müvezzlinin guurdiğl telg- rafı alan uzunca boylu. şakak- larına mınm-n ak dlhımü. yor- simalı adam. kendisine uza- tılan makbuzu imzaladıktan son- ra yavaşça telgrafın bandını yırt- Sultan Humidin kin ve kurban edilmek istenen Büyük Va- tanperver Namık Kemali beraat ettirerek adalet tarihlmizin weref sayfasınmı geçen Abdüllatif. Suphi Paşaların neslinin — tükenmediğini gösterdiniz. Bütiün Millet sizinle - tihar ediyor. Ellerinizden öperiz.” oğlu idi ve son gllnlerde gerçek- ten son derece üzücü bir mesal so- nunda yorulmuştu. Ama ertesi sabah Ankaradan gelen gazetele- ri gözden geçiren Sırrı Kalayoğlu elinde tuttuğu bir gazetenin pabhirç kadar harflerile dizilmiş baqlığmı okuyunca donduü kaldı. Sırtiı. Ka- layoğlunun ellinde tuttuğu gıu,d İktidarın muteber ve maruf Zafer'i idj ve manşette günlin en mühim hadisesi olarak Adalet Bakanı Prof. Hüseyin Avni Göktürkün bir beyanatı vyer alıyordu, Adalet Ba- kanı Profesör, dünya adalet tari- hinde benzerine ra'dhıımık müm- kün olmayan bu anatında bir Açır Ceza hmoünln Nt fakla ver- digi hir karardan ötürü, Mahkem Başkanını paylıyor ve — b ıatın zaten eskiden beri politikayla ilgisi olduğunu bildirerek hakimi aımumi efkara teşbir ediyor ve — nihaye * aneselenin üzerinde durmaktayız” - rında da Devlet Radyosunda aynı beyanat ısrarla tekrar tekrar okü- narak halk efkârına iyice duyurul- du. Bu, “üzerinde durulan” hakim Keskin Ağır Ceza Mahkemesi Baş- kanı Sırrı Kalayoğlu idi ve böyle- ©» Adalet Bakanı Profesörün him- mvu He Sırrı Kalayoğlu haftanın en im insanı olâyordu. Sırrı Kalavyoğfğlu 1910 vılında 1s- partanın Senirkent kazasında dün- yaya gelmişti Yani 47 yaşının 1İ- çindeydi. 244 yıldır hakimlik vapı- wordu 1930 yılında Ankara Huku- na kavdolmuş ve 1933 de de bu- r.ıd.m vekiyi derece ile mezun o- larak 1934 de hâkimiik metleğine intisab etmişti. O zünden bu ya- â layoğlu da Anadolunun dört bir xlııde çeşitli adalet kadmııc—lı-rlnde hakimlik vermiş ve vazifesinde da- Hraydı. İki yıldan beri Keskin A- ğır Ceza “ıhkemesı Başkanlığını pmakta olan Sırrı Kalayoğlu ev- ll ıe iki çocul k babasıydı. Karısı nkarada bir okulda oğ-retmendl Adalet Bakanı Profesörün be- yanatında belirtilen — nokta 1950 seçimleri sırasında Sırrı Kulayoğ- Junun Cumhuriyet Halk Partisin- den milletvekilliği aday yoklama- larına katılmasıydı. Sırrı Kalayoğ- lunun C. H. P. aday yoklamala- rına katıldığı doğruydu. O yıllar- da rduür. Savcısıydı. İspartfalı hemşehrilerinin mrar ve arzuları üzerine Ispartada C. H, P. aday yoklamalarına katılmış, ama hu yaklamaları kazanamamıştı. Aday yoklamasını kazanamayan Sırıı 'a B nu particilik ve elvaset vapnıukl suçlandırmamıştı. Aradan vyedi yıl içinde o yalnız ım—ı—lcğı llp meşgul olmuş. muntazam ve başa- rılı hir şekilde terfi ederek Kes- lığına kadar vükselmişti. yedi yıl geçtikten saonra — Adalet Bakanı Profesörün partisinin hir hakim hakkında “siyasi hir dava- da tarafsız olamaz" hükmünü ver- mesi cidden gçaripti. Sırrı Kalhu oğlunun 25 yıllık I.ıııo-klıllk ıııııdılı tinin dolamausına Şşurada yalnız ve- di seakiz ay bhirşey knlmıı;ıı Ünte- lik xorllen karar bir mahkeme he- yetinin oy birliği yine bağlardı? Nasıl olurdu da bir Adalet Bakanı kendi iktidarları devrinde binlerrce karar verimiş bir hakim hakkında sivasi tesirler al- tında kalahiHr hilkmunü verir ve bu fmklml nası' o'ur da umumi af- kâra teçhir edebilirdi? Bunlar ha- kikaten akıl erilirilecek seyler de- Zildi ve Sırrı. Kalayoğlu işmi et- rafında toplanan alâkanın muhar- riki bu endişelerdi Üstelik itham kimin tarafından vapılıyordu? 1950 seçimlerinde €- H. P. den adaylık isteyen, fakat bu talebi reddedllen Prof. Hüseyin Avni Göktürk tarafından...