L devletin işçilerin lehine bir takım ka- nunlar cıkardığını kabul ediyorum. Koyunun bılunmadığı yerde Abdurrahman Celebi derler, eh biz de bu kanunlara derdimize deva ola- cak panzehirler olarak bakacağız &- ma insaf edin, nasıl bakalım. Evet, bazı kanunlar çıkıyor ama bu kanun- lar bizim çalıştığımız fabrikaların ka- pılarından içeriye bir adım bile ata- mıyorlar ki”. Bu konuşma geçen haf- Sendikasının Yedinci Genel Kurul toplantısının ikinci gü- nünde yapılıyordu ve o anda salonda bir gün önce hazır bulunan bazı l tanbul — milletvekillerinden hiç İ yoktu. Nedense sayın millet vekilleri kongrenin ilk günü işçi dâvaları ıle a- lakadar görünmüşler, ikinc; gününde İSABET YOKTUR duğu gibi. grev hekkınıt kullanıl- masını da deraltıyordu. Werelâ âm- nte klarelerinde grev yapmak yasak edilmişti. Bu arada ay'nı kanun urlaş na imkânlarını sağlamak maksu- dile greve başvurulmadan bir müd- det beklenilmesini mechurt kiliyor- Grevin, devletin güvenliği ve icin tehlike — teşkil bekleme müddeti 80 glindü. Fakat herhalde bu grev tehditlerinde işveren tarn- fından yapılan en sot tekliflerin taeçiler tarafından kabhıl çıdmıı edil- mediğini anlamak (ç yele evvel gizli oya lnwuırııuık ıvıı-(-burl— yeti vardı. Grev başladıktan sonra da grev mifli hir tehlike teskil etti- gi takdirde kantın hirkâimete — Baş- savcıdan grevoiter aleyhine hareke- te gecmesini İstemek hakkını tanı- yardı!. Cumhrrtyetçiler son - secimlerde Taft - Hartley kanununu değiştir- meği vaad ederek işçilerin oylarını sağlayıp iktidara gelebilmişlerdi. Hattâ meshur kamınıı teklif eden- dJerden ve Gümhüriyetçi Parti İleri ge tenlerinden olun Taft, ölmeden ev- vel son arzusunun bu kanunu — de- giştirmek olduğunu söylemiş. fakat muvaffak olamadan ölmüştü. Cum- huriyetçi Partinin iktidarı sırasın- da da A D .nde vapılan bircçok grevler mnnası—bulh Baskan — Fl- 'senhower'e hu kamnıına dayanarak grevleri neden durdurtmad.ğı sorül- duğu zaman “bu takdirde ÂAmeri- ka demakrat bir memileket aolmak- acaktır” cevabı İle karsılaş- mışlardı. Elsenhower kabinesinin (€ Cumhuriyetii 4 na geldi üşmı_ıu dığı dçin lstlfa ı.tmıştı Görülüyür ki, A, . hükü den İarı ilgilendiren meselelerde söz sa- < olduğundan bu derelerden su xeti- ise kongrenin semtine — uğramamış- lardı. Halbuki asıl dertler bu ikinci e sayılıp dökülmüştü. Peş peşi- ne tamı elli delegğe söz almış ve Teks- til ve Örme Sanayiinin bütün dertle- rini tek tek sıralamışlardı. Dertler saymakla bitip tükenmiyecek kâdar çok ve çeşitliydi Cu si günü cehennemi bir sı- cak nltındn calışmnlıırına lay kongreye, —Sendikanın İstanbul'da mevcut yedi şubesinden 15 1 kadın o- lan 265 delege katılmıştı. Ayrıca ka- labalık bir dinleyici grubu da arka sı- ralarda yer almıştı Hemen her siya- sl parti bu kongreye mümessiller gön- dermişti. Istanbul Ünıvemltesı profe- sörleri, Baro Bi anı, başka sendi- kaların temsilcileri de gelmişlerdi. Mutad formaliteler tamamlandık tan sonra 60 sayfa tutan faaliyet raporu okundu. Bu raporda bilhas- Adil AŞÇIOĞLU ti grev hakkına müdahalede son de- rece titiz davranıyordu. Buna rağ- men Amerikan işçileri en iptidal sendika haklarını bir $ vüz ma- hiyetinde olan Taf artlev kanu nunu nefretle ı)rotmto etmlşlerdl 1948 seçimlerinde, Amerikan işçisi oyunu Trumana verirken bu ka- nunun kaldırılarağım ümid ediyor- du. Fakat hu ümld ve ondan sonra Fiseııhııuere beslenen güven a çıkmıştı. Amerikan işçilerinin — bu kanuna karşı İtirazları iki noktada toplanmakta İdi: Birinelsi sendika- dece sedikalara ait olmalı ve dısar- dan herhangi hir mitdahale bulun- mantalıydı. İkincisi de grevin şartının bir alirpriz tesiri yapmansın- daşdı. Halbuki Taft . Hartley ka- nunu İşverenlere grev tehdidi karşı- sında ftedbirler almak İçin hir mtld- det brırakıyor, bu da grevi tesirsiz kılıyaordu. Calışma Bakanı Milmtar Tarha- mın “bir hakkın kullanılmasının hit- künmetin iznine bağlı olduğu —hal- lerde bu hakkın plâtonik ve tesirsiz olacağı” yolundaki sözleri doğruy- lığı !arafınd “izinli g ta.—nn-ıı lle de bir tezat teşkli edlş Binnetice hllha.w bizde hüküme- anınan yetkilerin çok defa yerinde — kullanılmadığı görüldü- ğünden işçilerin hükümetin bayğlı olmadan xrev vapmak isteme- terinden daha tab'! birsşev olamazdı. Danimarka ve A, B. D. de grev hak- kının tamamen ortadan kalkmamıs olduğu va bu hakkın kısılmasına karşı mücadele em!dlğı bir gerçek nerrk Türk işçisine g:ıov hakkının inkâr ediimesinde isabet pulu.n_ma dığı meydana çıkıyordu. yerlerinin çoğunun *Burdan ta CALISMA Ka 5B sa asgari Ücret sistemi, grev hakkı ve üÜcret adaleti mevzuları Üzerin- de duruluyourdu. run okunmrma- ğa başladığı ilk dakikalardan iti- baren rüldü ki ranor yüÜk bir dlkknt ve itina ile hazırlanmıştır. He- en her mesele misallerle ve vesıka- ıarla delegelerin önüne — seriliyord Raporda açıklandığına söre lşvcren- ler asgari Ücret sistemini tatbik et- memek için türlü yollara sapıyorlar ve ışma Bakanlığını oyalayarak tatbikatı geciktiriyorlardı. Bu — hali önlemek için teşkil edilen itiraz ko- misyonlarında muhakkak surette ek- seriyet sistemini kabul edip sendika- lara daha geniş ölçüde söz hakkı ta- nımak gerekiyordu. Yoksa daha yıl- lar yılı asgari ücretin tatbikine im- kân bulunmayacaktı. Son bir yıl için- de 6 iş anlaşmazlığı sendikanın ara- cılığı ile halledilmiş, 9 iş anlaşmazlı- da İl Hakem Kuruluna intikal etti- rilmişti. İl Hakem Kurulu bu anlaş- mazlıklardan 7 sini işciler lehine hal- Jetmişti ama bu anlaşmazlıklar ha- kem kurulundan çıkıp da karara bağ- larıncaya kadar işcilerin göbekleri catlamıştı. Yalnızca bir karar işçiler aleyhine çıkmıştı. Bir karar da halon kurulda sira bekliyordu. Gene bu bi yıl içinde Yüksek Hakem Kııruhına intikal eden iş anlaşmazlıklarından 2 si işgiler. 2 si de işverenler lehine karara başlanmış. 3 tanesi hakkında da henüz bir karar alınamamıştı. An- cak Hakem Kurullarının da pek ras- yonel çalıştığı söylenemezdi. Kanu- nun amir hükmü gereğince azami 90 mıştı. Hattâ 3645 gllnden fazla zaman- da karara bağlanmayan iş anluşmaz- lkları bile vardı. Raporun büyük ilgi çeken madde- lerinden biri de grev hakkı üÜzerinde edilen JAaflardan meydana — gelmişti. Tekstil ve Örme Sanayii işçileri işci- ve ekonomik grevin verilmesinin şart olduğunu ve bu grev hakkı ile sendi— ka kurma hürriyetinin anaya. minatı altına alınmasını ıativorîaı*dı sır imkânlarla hut kadar hizmet ede- bildik. Grev ve kollektif akit imkân- larından mahrunı imekanizmayı bu kadar hareket ettirebildik. Birbirine rlar karşısında, bir sendikacı olarak calıştık". Kongrenin ikinci gününde dertle- rin deleğzeler tarafından deşilmesi si- rısında işciler bılhassa grev hakkı, pahahlıtı mevzuları İi çalıştıran iş yerleri »ıbu; lu ndu:ımd SİKÖ! 'da hüsnü kabul xormedıklerındşn, TacU'ace HikÂYeL edi