razı olmayan Mısır, İsraile mal gö- tüPren gemilerin Süveyşten geçmesine ses vıknrmıyord Fakat İngiliz - undan - sonra - Misır hülmmııti İsnlle mu götüren gemile- rin'de Kanaldan geçmesini yasak et- miş ve bu yasağı geçen haftaya gelin- ceye kadar titizlikle tatbik etmişti. Şimdi İıraıle mal götüren bir gemi- nu taşıdığını gösteriyordu. Mısır or- dusşuna mensup Kanal muhafızları İsraile mal götüren geminin Süveyş- ten geçmesine mani olmamışlardı. Sadece gemide bulunan ve bir tayfa kılığına giren İsrailli bir gazeteciyı, izinsiz resim çektiği iddiasıyla ala- koymuşlar ve geminin Kanaldan geç- mesine izin vermişlerdi. Orta Doğu Petrol savaşı irinci Dünya Harbi sona erip, A- rap yarımadası Üzerindeki Os- manlı hakimivetinmin tasfiyesi bahis mevzuu olduğu sıralarda, Yemene komşu olan Aden şeyhliği ile bu şeyh- liğin etrafındaki diğer küçük tilke- ciklerin. Umman ve Maskat Sultanl:- ğı Te Katar, Bahreyn ve Kuveyt şeyhliklerinin İngiliz nüfuzu altında bırakılması — kararlaştırılmıştı. —Agz- lında bu topraklar Üzerindeki İngiliz nüfuzu Birinci Dünva Harbinin sona erdiği günlerden çok Öönce, XIX. As- tın İlk yarısı iİçinde ktırulmtıştu ve harbin sonunda imzalanan barış and- lnşma!an bu fillf durumu hukuktleş- tirmekten öteye gitmiyordu İngiltere, başlangıçta Arap yarım- adasının her türlü coğrafi ve tahil ö- le, hele eyş Kanalının açılmasın- dan sonra, Asyadak; en mühim müs- temlekesi Hindistana uzanan de- üzerinde oldukları için ilgilenmişti. Ancak, zamanla, İn- gilterenin aynı Arap — Ülkelerine karşı gösterdiği ilginin sebebi değiş- miş ve Avrupanın en büyük müs- temlekeci devleti, Hint yolıınun Bgü- venliği meselesini bir a bi- rakarak, bütlün dlkkauni bu tmı- rakların altındaki petrol kaynakla- rı Üzerinde toplamıştı. O kadar ki Orta Doğunun ilk petrolü 1908 yı- lnda İranda fışkırdıktan kısa bir müddet sonra, İhngiltere, toprak altı andı- yapısı —bakımından — Tranı ran bu gÜülkelerdeki bütün betrol arama imtiyazlarmı kendi —Üze- rine aldığı gibi gerek bu ufak Bsul- tanlık ve geyhhklerle gerekşe Osma'ı- h İmparatorluğu il telif anla;mal&rla de bu topraklar Üzerindeki fiili nüfuzunu bir. kere daha teyit ettirmişti. Orta Doğuda petrolun fışkırma- sından sonra İrigilterenin bu bölgede &ldığı petrol arama ve isletme imtiyaz- darı sadece bu sultanlık ve şeyhlikler- dekiler i. Osmanlıİmparatorlu- MUunUN “Bayıflamaya — beapli ve topnklı.rını koruyamaz bir hale girmesinden Orta Doğunün statükosunu Oamanlı İmparatorluğu- nun toprak bütünlüğü prensibine bağ- lamakta fayda igörmeyerek burada kendi hakimiyetini kuran İngiltene, İranda ilk >petrolün fışkırmasından Bonra hemen bütün Orta Doğu dev- letlerinden de aynı imtiyazları ko- parmayı ihmal etmemişti. Ancak İn- gilterenin Orta Doğudaki bu rakipsız petrol arayıcılığı ve işleticiliği uzun sürmedi . Amerikan petrol topluluk- Jarının kendi üzerine yaptığı baskı- lara daha fazla dayanamayan Ameri- kan hükümeti, İngiltereyi zorlıyarak, 1928 yıhından itibaren hemen bütün a Doğu petrollerinden Amerikan şirketlerinin de iştirakini sağlamaya muvaffak oldu. O sıralarda bu şir- ketlerin en miühimleri Jersey Stan dart ile Socony petrol topluluklarıy- di ve bunlar, 1928 yılında, Irak pet- rollerinden bir pay almayı becermiş- lerdi. California Standart Oil Co. -kısa adı: Socal- isge aynı yıl içinde Bahreynde petrol araştırmaları yap- mak imtiyazım almış ve 1936'da da Texas petrol topluluğu ile birleşerek meşhur Caltex petrol tröstünün ilk temelini atmıştı. Soca! ve Texas pet- rol toplulukları, Bahreynden sonra, 1936 yılından başlıyarak Suudi ArB- bistanda da petrol araştırmaları yap- mağa koyuldular ve 1948 yılında da gene aynı topraklar Üzerinde araştır- malar yapan Jersey Standart ve So- cotiy şirketleriyle birleşerek meşhur Aramco petrol topluluğunu kurdular. Orta Doğu Ülkelerinde bu kadar dallanıp budaklanmalarına rağmen Amerikan petrol topluluklarımn nü- fuz edemedikleri tek , Umman ve Maskat sultanlığı idi. Yapılan bütün DÜNYADA OLUP BİTENLER v israrlara rağmen, bu Ülkelerin sultanı İngilizlerden başkasına petrol imtiya- zı vermemekte inat etmekte, hilhassa Aranmco topluluğunun zaman zam bir baskı olmaktan çok otı-ye giderek İçişleri müdahaleye kadar va- ran teşebbüslerine, İngilizlerin de teş- vikiyle, daima menfi cevaplar vermex- teydi. Umman ve Maskat Sultanını A- ramco kargşısında bu kadar kararlı dav ranmaya sevkeden İngilterenin teş- vik ve garantisi ise Aramco'yu sık sulta.n ile karşı karşıya gelmeye sevkeden de Birleşik Amerikadan zi- yade Suudi Arabistanın desteğiydi. Bu mevzuda hâlâ hatırlarda olan en iyi örnek, Bureyni vahası anlaşmazlığı- dır. Bilindiği gibi, Suudi Arabistan, bundan bir kaç yıl önce petrol yatak- ları bakımından çok zengin olduğu sanılan bu vahayı Umman Sultanının elinden alarak Aramco'ya vermek i8- temiş, fakat İngilizler kuvvet kulla- narak vahayı sultana iade etmişlerdi. Filhakika, Suudi Arabistan bu şirke- tin kârından büyük bir pay almak- taydı ve Kral Suud, Orta Doğu pet- rolleri bahsinde memleketlerin İçişle- adar burunlarını sokan İngiliz- lerle ig yapmaktansa petrol çıkar- maktan başka bir şey düşünmeyen, politik müdahalelerden kaçınan ve In;ihzlere nispetle daha iyi hisseler eren Amerikalılarla iş yapmayı ter- cih etmekteydi. rta Doğunun ufak, fakat yeraltı zenginlikleri bakımından çok mühim 858 UY Suhtanlığındaki son karışıklık geçen hafta içinde çık- mış ve bir kere daha İngilterenin za- feri ile neticelenmiştir. Bilindiği gibi, bundan iki yıl kadar önce Maskat İmamı Galib Bin Ali sultana karşı İs- yan etmiş ve isyanın bastırılması Ü- UROUN * TIRAK < Petrol mücadelesinin *salüısmı gösterir harita ?nb#»r“w M(Amgmkan şirketleri!.