TİYA Devlet Tiyatrosu Yuvaya dönüş Devlet Tiyatrosundan bazı sanat- kârlar o gün hususi his, hakkında görüşmek , üzere Umum Müdürlerinin karşısında bulunuyor- lardı. Umum Müdürün, meseleden zaten haberi vardı. Bir müddet evvel çalışmak üzere Devlet Tiyatrosundan istifa etmiş olanlardan Nuri Gökse- ven, kısa zamanda neticesiz bir ma- ceraya atıldığını anlamış ve eski ar- kadaşlarına yeniden Devlet Tiyatro- suna dönmek istediğini bıldırmekten kendini alamamıştı. İşte o gün Dev- let Tiyatrosundan bazı sanatkârlar bir mesele hakkında ve bir elçi sıfa- tıyla Umum Müdürlerinin karşısında bulunuyorlardı Nuri Gokseyenın yuvaya e arzusu açıkça Um Müdüre bildirildiğinde Muhsin Ertug— rul dudaklarından umumiyetle eksil- kendine mahsus tebessümü ve yine o kendine mahsus "Pekâlâ çocuklar, için boş bir kadrom var" dedi. gosterıyordu i - Devlet Tıyatrosu U üdürü bir müddet önce yu- vadan ayrılmış olanlardan sadece bi- üsbet karşıla— "mühim" istifa sahıplerını tekrar Devlet Tıyatrosun— i kadrolarına almağa hiç de ni- yetlı degıldır Nitekim Umum Mü- dü urdu ve müstafilerden yalnız Nuri Göksevene mevcut royu vermekte gecikmedi gün Nuri Göksevenin saman alevi gi- bi parlayıp sönen yeni ümitlerinin pe- şi sıra geçirdiği uykusuz geceleri de nihayet bulmuş ve aktör Devlet Ti- yatrosundaki vazifesine uslu uslu de- vama başlamıştır Kestirme yol evlet Tiyatrosu Umum Müdürü- endisine yapılan böyle bir müracaat karşısında müstafilerden yâlnız bici için dahi olsa bir boş yer göstermesi ve teklifi müsbet karşıla- ması elbette ki histen çok mantıkla verilmiş bir karardı. Zira Devlet Ti- yatrosu sahneleri bu yıl Oda Tiyatro- sunun da açılmasıyla dörde çıkmış- tı, öte yandan Konya, Eskişehir gibi yerlerde Bölge Tiyatroları faaliyeti- ne geçilmişti. Çok yakın bir gelecek- te ise bulundukları yerlerde devamlı temsiller verecek yeni bölge tyatro— ları kurulacaktı. Halbuki bu yıl Dev- servatuvarının Tiyatro Bo— lümünden mezun olanların sayısı bir veya ikiyi geçmiyordu. Sadece bu yıl değil, hiçbir zaman Devlet Konser- vatuvarı Devlet Tiyatrosunun ihtiya- cını karşılayacak kadar eleman tıştırmıyordu evlet. Tiyatrosunun er zamankinden çok elemana ih- tiyacı vardı. Bu durum karşısında Devlet Tiyatrosu Umum Müdürü gâ- vura kızıp oruç bozmanın sırası ol- AKİS, 19 OCAK 1957 T R O madığını elbette anlamış, fakat bu anlayış içinde sadece gerçekten lüzu- muna kani olduğu elemanlara kapı- larım da kollarım da açmağa hazır bulunduğunu o hareketiyle ifade et- Devlet Tıyatrosu Umum Müdürlü- ğünün yeni elemanlara olan ihtiyacı sadece bu hareket belirmiyordu. Devlet Tiyatrosu kapılarını İstanbul Şehir Tiyatrosundan ve Küçük Sah- neden bazı sanatkarlara da açılı tutmakta ve ç, Şük- ran Güngör gibi sanatkarları kad- rosu içine almakta idi. Devlet Tiyat- rosunun Konservatuvardan — gelme gedikli sanatkârları her nedense ye- ni gelenleri iyi karşılamıyorlardı. Fa- kat son günlerde Devlet Tiyatrosu altı aylık bir devre içinde öğrenmeli . m__uddetle iyi ve sağlam bir aktör olabilmek İ- çin sadece kısa veya uzun bir yoldan sahneye sevkedilmek kâfi — değildir; Kendisini her zaman isbat edebile- cek, sırtım yalnız kabiliyetine değil kafasına kültürüne de — dayayabile- cek bir sanatkârın beş senelik mek- tep ilminden başka, sonu gelmeyen bir çalışma ve arama içinde geçecek senelere ihtiyacı vardır. Yeni eserler D evlet Tiyatrosunun yalnız eleman değil, sahneye koyacağı ler bakımından da sıkıntı içinde bu- lunduğu malümdur. B mevsim Tre- pertuvarını seyirciye resmen hâla ilân etmemiş olması da bunun delili- dir. Ne var ki bu mevsimin ikinci e- Büyük Tiyatrodan Bir görünüş Kürkçü sanatkârları arasında hoşnutsuz bir havanın dolaşması için başka bir se- beb vardı. Bu da bahis konusu ele- man sıkıntısıyla ilgili yeni bir kara- rın alınmış olmasıydı. Bu karara gö- re Devlet Tiyatrosu Umum Müdürlü- ğü kestırme yoldan acele sanatkâr verecekleri derilerle amatörler yetiş- tirilecek ve bunlar Bölge Tiyatrola- rıyla Devlet Tiyatrosu sahnelerine sevkedileceklerdi. Mahir Cüneyt Gökçer de Uuzun zamandır Konservatuvarda sahne öğretmenliği yapıyorlardı. Şimdi — Konservatuvar- yetişme Devlet Tiyatrosu sanat- kârları kendi kendılerıne soruyorlar— d Konservatuvarda öÖğ- rendiklerini bir sezona sığacak be$- dükkânı serleri olarak sahneye konulan piyes— ler halk tarafından tutulmuş ve aşağı yukarı ikişer ay afişte kalmışlardır. Oda Tiyatrosunda temsil e- dılmekle olan "Bir Yastıkta" isimli yes Tıyatronun mahdut yerleri do- layısıyla 100 üncü. temsilini idrak et- iştir. Bu hal Devlet Tiyatrosunun, sahnelerine yeni eserler koymakta hiç de acele davranmamasına bir se- beb teşkil etmiştir. tuvar tiyatrosu olma hip Devlet Tiyatrosunun böylece bir repertuvar tiyatrosu —usullerini hiçe saydıgı da bır hakıkattır Madem ki ağm a, ahta Çanaklar" da ve hatta "Bu Gece Başka Gece" de halk tarafından tutulmuştur re- pertuvar tiyatrosu olma iddialarını aşıyan Devlet Tiyatrosu pekâlâ eserleri repertuvarımn demirbaşına 29