YURTTA OLUP BİTENLER Muhalefet Bir hendek atlatıldı | smet İnönü Pazar günü t tam 15.40'da, n ıhayet kendısının de bir sinir sistemine sahip — bulunduğunu belli eder tarzda: a "— Nerede Osman bey?" diye sor- u. Buna Ahnıed Bılgın (Kırşehir - C. M. P.) cevap "— Şimdi gelıyor, efendim Hakikaten Osm Bolukbaşı "AF- federsiniz, beklettim" diye içeri gir- di ve adeta nefes nefese, daktilo ile yazılmış bir kâğıdın altına imzasını attı. Kendi imzasının yanında İsmet Inonunun onun —yanında da Fevzi Lütfi Karaosmanoğlunun imzası var- dı. Böylece Muhalefetin bin zahmet, bin emek ve çok sabırla hazırlanan teblığının imza merası amamlan- tiği yer C. M. P. nin bu sının bir salonuydu p enel Merke zinin hemen tam karsısında C. . Genel Merkezi vardı. Komşular aynı zamanda dost hale gelıyorlardı C. M. P. liler mısafırlerıne çilekli, vunlu ve kaymaklı dondurma ikram ettıler Sonra bahçe kapısında fotoğ- rafçılara poz verildi Zaten fotoğrafçı- lar liderlerin teblığı imzalamalarını da tesbit etmişlerdi Muhalefet partileri on günden beri adetâ muallakta duruyorlardı. Bir çar- şamba günü Meclisten Toplantılar ve Gösteri Yürüyüşleri ile alâkalı ka- nun geçirilirken sanki son bir Gös Yürüyüşü ile salonu terketmışlerdı Fakat aralarında uzun vade laşma yapmış olmadıklarından mute— akıp hareket hatlarını tesbit için ye- kar: maları — gerekiyordu. Muzakereler başladı İlk görüşme Ka- sım Güleğin Bahçelievlerdeki evinin buyuk kutuphanesınde oldu. Onu kezindeki toplantılar ta- ki p t Muzakerele iki . Par- tiler ileri gelenleri evvelâ k ndı par- tilerinin selâhiyetli organlarıyla temas ediyor, müteakiben bir arada mese lelerı gozden geçiliyorlardı. Tehlıgden a Zafer gazetesinin de başmaka- le sutununda belirttiği gıbı, umumi efkâr hadıselerı çok yakından takip ediyordu. Bilhassa münevveri lerın gö- zü Muhalefet partılerınde ve n İi- derlerindeydi. Toplantılarla alakalı haberler büyük bir dikkatle okunuyor- du. Üç büyük partinin bir araya geldıgı havadisi yurdun en uzak köselerine ka dar yayılmıştı. Munevverlerden son- ra köylü vatandaşlar da dikkatlerini Ankaraya tevcih ettiler ühim olan husus ikiydi Evvelâ Milif Muhalefeti temsil eden üç büyük partının memleket ıslerını nasıl gor— dükleri ve ne vaziye unduğu- muz kanaatinde oldukları merak mev- zuuydu. a bunun yanında, temas halinde olan partilerin ve onların li-- AKİS, 14 TEMMUZ 1956 İsmet İnönü Sabır Osman Bölükbaşı İnat tfı Karaosmanoglu Tevazu derlerinin şüphe dahi etmedikleri bir mesele vardı. Umumi efkar partilere ve siyasi liderlere not vermekle meş- guldü. Uzun zamandan beri belki de iik defa olarak — Muhalefet milletçe çok mühim noktada bulunduğumuzu ifade etmişti. Bakalım bu çok muhim noktada siyaset — adamlarımız nasıl avranacaktı, hangileri hadiselerin seviyesinde ld uğunu ispat edecekti, hangileri devlet mekanizmasını ida- reye basireti ve ciddiyetile ehil bulun- duğunu gösterecekti, hangileri emni- yet ve itimad telkin edecektı hangi- leri meselelerin agırlıg altında ezile- cek olgunluğa erişmediğini belli ede- cek, çıghk yapacaktı. Zira 1liderler i çin bu, mata kabiliyetini ortaya koy- ma zamanıydı Hakikaten imtihanda kimi muvaffak old kimi olamadı. Muhalefetin başındakılerın devlet a- da lg vasıfları gözlerin önüne se- rilmişti. İstanbulda çıkan Tercüman gaze- tesinin mükemmel Ankara istihbarat teşkilâtı da böyle bir not için gereklı ütün malzemeyi Türk umumi efkâ- rına verdi. Hakıkaten bu ekip, hâ- diselerin ehemmiyetini en iyi takdir ve sonra da bunları takip eden ekip- ti Hür. P.nde olup bitenler M eclisten çıkma kararını Meclis ten sekilme kararı haline sokan P. nin teşebbüsü oldu. Daha dogrusu bu yoldaki adımı Hür. P attı. Çarşamba günü Meclisten sıkıl- mıştı, Cuma günu de boykotun deva- mı isteniliyordu. Hür. P. bir sok top- lantı yapmıştı. Toplantılarda Mechse hemen girilmemesi üzerinde fikirler birleşiyordu. Ancak ne yapılmalıydı orası meçhuldü. "Bir kaç celse girme- yelim" deniliyordu. Kaç celse ve ni- -in? Bu suallerin cevabı yoktu Hat- ta Meclise hemen girilmemesi yolun- daki karar dahi Hür. P. nin bir top- lantısında pek muğlak şekilde alın- mıştı. Fakat buna taraftar olanlar he- men o gece Çankayadaki evinde İs- met İnönüyü ziyaret ettiler ve parti- lerinin niyetini bildirdiler. İsmet İnö- nü C. M. P. nin de fikrinin alınması lüzumunu hep hatırında tutuyordu. Hakıkaten evvelki haftanın sonunda muteakıben bı karara varılmak ü- zere" Meclise "şimdilik" girilmemesi hususu üzerinde ittifak edildi. Fakat 'Hür. P. nin tereddütleri u- zun sürmedi. İşin başında Bakanlık- lardaki Genel Merkeze hakim görünen şaşkınlık, hatta bozguna uğramış ruh haleti sabuk dağıldı. Bu sırada D. de kalmış milletvekillerinden bazıları Hür. P.ne geçmiş eski arkadaşları üze- rinde tesir denemesine giriştiler. Te- reddütler uzun sürseydi belki bunlar müsbet netice bile verebilirdi. Fakat Hür. P. milletvekilleri süratle toplan- dılar; aklı selim galebe çaldı ve hâ- diselere hakim olunabildi. Politikanın usun vadeli görüşe sahip olma mâna- sına geldiği ve gündelik hâdiselerin tesirinde kalınmamak gerektiği ko- 5