sPOR Futbol Bitmeyen lig Yelken, kürek, yüzme ve at yarış- ibi mevsim sporlarının bağ- lıyacagı şu günlerde lig maçları hâ- lâ sona erdirilemedi. Bu durumda meşin topta heyecan ariyan spor se- verler, sabah plaja, öğleden sonra da maça gitmek mecburiyetinde kala- caklar. Tatlı vaadler, parlak ve şata- fatlı sözlerle iş basma gelen federas- yonların söylediği sözler malüm: Bir memleketin futbolunun mihenk taşı olan lişz maçlarım muntazam prog- ramla sona erdireceğiz. Hani nerede muntazam program? Bugüne kadar yani yirmi seneden bu tarafa 1lig maçları bu kadar suruncemede kal- mış mıdır? Daha büyük takımların beş maçı var. Geçen sene Ağustos a- yında antrenmana başlayan futbol- cular bu şartlarda ancak temmuzun ortasında topa veda edebilecekler. Bir sene! Dile kolay bu. Futbolcu da ne- tice itibariyle bir insandır. Makine değildir. Ayni randımanı uzun müd- det aynı şekilde vermesine imkân var mıdır? Yoktur. Yoktur ama, ge- lin bunu teşkilâtta vazife alan ve memleket sporunun kaderini elinde tutanlara anlatın. Geride bıraktığı- mız hafta dünya güreş şampiyonası karşılaşmaları sebebiyle gene lig maçları tehir edildi. Nasıl bir formül bulunacak ve mahalli maçlar sona erdirilecek?.. Bunu su anda Türkiye hududu içerisinde bilen bir tek şahıs yoktur. Oynanan oyunlar Cumartesi günü öğle yemeğinde Osman Kavrak AKİS,26 MAYIS 1956 nun sert nut- kunu dinleyen Fenerli futbolcular, öğleden sonra Beyoglusporla yaptık- ları karşılaşmayı 3-1 kazandılar. Va- ıa hemen ilâve edelim kı takım yılın sporcusu ilân edilen ve bir gu- müş kupa alan Lefter hariç Söz dol- duran bir tek futbolcu yoktu. On o- yuncu bir şey yapmış, çalışmış ve di- dinmiş olarak gözükmek için bir bu- cuk saat şuursuzca oradan oraya- koştu. Müdafaa için uzun boylu bır şey söylemek doğru olmaz. Ama cum hattı, gene kifayetsiz gozuktu Antrenör Fikret Arıcanın top kont- rolünden uzak elemanları yan yan koymaktaki Israrının yersiz oldugıı bu maçta bir kere daha bariz bir şe- kilde görüldül. Umumi kaptanın bu noktayı düzeltmesi her halde fayda- lı olacaktı. por macında tek ba- şına Lefter takımı galibiyete götür- dü. Ya Lefter olmasaydı? Bu suale i- darecıler, acaba "Fenerbahçe de ol- mazdı" seklinde mi cevap verecek- lerdi. Cemi bir oyunda muvaffakiye- ti bir tek şahsa bağlamanın ne ka- dar yanlış ve tehlikeli bir yol olduğu- nu uzun boylu izaha lüzum yoktur. Galatasaray - Beykoz Haftanın en çetin maçım pazar gü- nü Mithatpaşa stadında Galatasa- ray ile Beykoz yaptı. Şampiyonluk ve dördüncülük mevkiinde iddiası bu- lunan iki rakip doksan dakikalık za- man İçerisinde bir asap mücadelesi- ne giriştiler. Şaı;ılı ve favullü oyuna kendisini kaptıran maçın hakemi Faik Gö kay o kadar fena bir ıdare gösterdi ki "saha içindeki seyirci" tâbiri Gökay için cömertçe kullanı- labilirdi. Maçın kaderi uzun müddet ortada kalmıştı. Çünkü taraflar bir- birlerine bariz bir üstünlük kurama- dılar. Gol pozisyonu hazırlamak ba tonundan Galeta—ray rakibine faik- tı. Ama hucum hattında Metin'in durgun, — Kadri lüzumundan fazla gerı çalışması elde ettikleri fır- satlardan faydalanmalarına mani ol- du. 2-1 galip olarak oyunun seksen sekızıncı dakikasına kadar vaziyeti idare eden Galatasaraylılar son da- kikada Fahrettinin yirmi beş pas- tan salladığı sütle galibiyeti bir an- da kaptırıverdiler. Turgay gafil av- lanmıştı. Şüt güzeldi ve ümit edilme- yen bir anda ayaktan çıkmıştı. Ama her şeye rağmen tecrübeli kalecinin bunu takip etmesi lâzım gelirdi. Lig liderinden kopartılan bir puan Be- şiktaş ve Fenerbahçeye ümit kapıla- rını aralamış oluyordu. İşte bu he- yecan, her taraftan yediği darbelerle unutturulan lig maçlarına — yeniden hız vermeğe kâfi gelmiştir. Hususi maçlar Yeni — Fenerbahçe idare Vheyetinin Beşiktaşa karşı takındığı sert ta- vır nihayet İstanbulda — bulunan Kampla Juniors (Uruguay) takımı ile Fenerbahçenın karşılaşmak iste- memesi suretiyle tam mânasiyle or- taya çıktı. Organizatör Beşiktaş bu durum karşısında hasılat temin et- mek için misafirlerle birlikte evvelâ Ankaranın, sonradan da Adananın yolunu tutmaya mecbur kaldı. An- karada geçen hafta yapılan iki maç- an temin edilen hasılat misafirlere verilecek kırk sekiz bin liradan on dört bin lira noksandı. Bu vaziyet se- yirci kütlesi bakımından büyük bir çoğunluğa sahıp Feııerbahçenın or- ganizasyona 'girmemesinin yarattığı zararı açıkça gösteriyordu. Döviz .kıtlığında ve lig maçlarının sallantılı bir sırasında hariçten kalitesiz takım getirmenin lüzumsuzluğu mana- sızlığı bir kere daha anlaşılmış oldu. Bir de bunun yanında hariçteki iti- Fenerbahçe Beyoğluspru 3-1 yendi Kaçana değil, girene bak 33