İKTİSADİ VE MALİ SAHADA ma hatâlarının mesul tutulması ge- rektiğini ilmi delillerle isbat etti. Me- mur, işçi ve köylülerin çektikleri sı- kıntıları birer birer ortaya döktü. İs- tatistik araştırmalarına dayanarak, pahalılık ve ihtikârın enflâsyon dev- relerinde rastlanan birer hadise oldu- ğunu belirtti. "Nasıl loş ve rütubetli yerlerde kendiliğinden mantar biter- se, pahalılık ve ihtikârın da enflâsyon ıçmde aynı kolaylıkla umumileşece- gını anlattı. Hükümetin ilk vazifesi- ni "ihtikâr ve nüfuz ticaretini teş- vik edecek bir piyasa ikilini yarat- mamak" olarak vasıflandırdı. Paha- lılıga karşı ceza kuvveti ve tedbirlerde mücadele edilemiyeceğini izah etti. Para, kredi ve bütçe mev- zularında gereken tedbirler alınma- dan ağır cezalar tatbik edilirse, pa- halılığın azalacağı yerde büsbütün artacağım diğer memleketlerden alı- nan misallerle anlattı. Tasarının ik- tisadi ve hukuki bakımlardan kifa- yetsizliğini bütün çıplaklığı ile ortaya koydu. Denilebilir ki şimdiye kadar hiç- bir kanun teklifi Mecliste bu kadar esaslı bir tenkide uğramamıştı. Var- lık Vergisini, Toprak Kanununu ve D.P. nin muhalefet yıllarını hatırla- yanlar, eski şartların değiştiğini âde- ta hissettiler. Dört yüz kişilik bir ek- seriyete kargı, gözünü budaktan sa- kınmadan hakikatleri müdafaa eden bir muhalefet doğuyordu. D.P. saf- ları, derhal mukabil taarruz için mu- harebe nizamına girdi. Silâhşörler, lâf atmak üzere müsaid gördükleri mevzileri işgal ettiler. Hatipler, bir- biri ardından söz istediler. kat D.P. grubu, cephanesiz mu- harebeye girmiş bir rdu gibi idi. Karşı tarafın esaslı delillerine cevap vermeğe yetecek ilmi bilgi stokları mevcut değildi. D.P. li hatiplerden bazıları, niçin kanunu komisyonda tenkid etmediler de umumi heyette Feridun Ergin Çetin mücadeleci iddia ortaya' attılar. Komisyon Reisi Ercüment Damalı - başka söz bula- madığından olacak - hükümet takdi- rine milletvekillerinin hürmet etme- leri ve tenkid etmemeleri gerektiğini söyledi. Ticaret Bakanı Mandalinci kanunu unutarak uzun uzadıya Al- manyadan bahsetti. lina Almanyayı iyi tanımaz v manca bilmez. İyi tanımadığı bu memleket hakkında, bir şeyler bulup söylemek gereken o sıkışık anda, ya- nında oturan Mahmud Seydadan al- dığı malümatla kürsüye çıktığını an- lamak kolaydı. Hürriyet Partisi sözcüsü Feridun Ergin, iktidarın mukabil taarruzuna zahmetsizce karşıladı. — Pahalılığın muhalefet tarafından yapılan telkin- lerden olduğunu söyliyen bir millet- vekilini şöyle cevaplandırdı: "Muha- lefetin tenkidlerine karşı, iktidar her türlü vasıta ile mukabil propaganda- ya girigimiş bulunmaktadır. İktidarın kesif propagandasına rağmen halkın muhalefete inandığını söylemek, ikti- dara karşı halkın itimadını kaybet- âiğir'ri itiraftan başka bir şey değil- Türkiyenin iktisadi vaziyetini bir Amerikalının methettiğine dair Za fer gazetesinden bir pasa] okuyan mebus da şu cevabı aldı : "Hayat pa- halılığının bu memlekette 24 milyon şahidi vardır. 24 milyon şahidi olan bir dâvada, Amerıkadan bir şahid aramağa lüzum yoktur.' Başbakanın boşalan koltuğu Ik iki celse, Hürriyet Partisinin za- feriyle kapanmıştı. âh Erozan, ikinci celsede, Vazıyetın iktidar aley- hine inkişaf ettiğini gorerek Meclisi erkenden tatil yordu. Başkanın önünde bekliyen ki- fayet takrirlerini reye koymadan, va- ziyeti behemehal duzeltmek lâzımdı. Hazırlanmak üzere, bayram tatilin- den istifade edilebilirdi. Bayram gün- leri. Ticaret Bakanlı, gında yapılan toplantılarla geçti. Bu antılara D.P. li ılletvekıllerı de katıldılar Bayram ertesi ise, iktidar tam kadro le harp nizamını almış bulunuyordu Hürriyet Partisinin tek sözcüsüne karşı Başbakan — Adnan Menderes, Grup Başkanı Burhanettin Onat ve Ticaret Bakanı Zeyyad Müândalinci sıra ile kürsüye gelerek gövde göste- risi yapmak istediler Başbakan, klasik nutuklarından birini daha söyledi. Bermutad, C. P. ye çattı. Celâl Bayar iktisad ba- kanı iken memleketin daha iyi vazi- yette olmadığını söyledi. Kalkınma politikasını müdafaa etti. Fakat Bütçe Encümeninde Feridun Erginle yaptığı münakaşaları hatırlamış 0- lacak ki, bu istikamette fazla ileri gıtmıyerek lâfı değiştirdi. Hacı Be— irin bayram şekerlerınden ve kah- ve kuyruklarından bahse koyuldu. Hattâ Paris borsasındakı altın fiyat- larına kadar mevzuu genişletti. O da Ticaret Bakanı gibi, seyahati esna- sında "iki kere iki dört eder" ceva- Burhanettin Onat Büyük iktisatçı ! biyle karşılaştığı maktan kendini Feridun Ergin, Başbakanı da ce- vaplandırmakta hiç, güçlük çekmedi. dnan Menderesin sözlerini ve fikir- lerini teker teker ele alarak sağlam tek bir nokta bırakmayıncaya kadar hırpaladı. Muhtelif tarihlerde Başba- kanın konuşmalarındaki tenakuzları gösterdi. Hataların sebeplerini ve ne- ticelerini tafsilâtiyle anlattı. Hükü- metin iktisadi mevzularda vahilerini yerine getirmediğini ve menfi icraa- ta rağmen halkı yeni vaidlerle oya- lamak yolunu tuttuğunu anlattı. Baş- bakanın yekdiğerine zıt iki iktisadi Almanyaya takıl- alamadı.