YURTTA OLUP BİTENLER olduğu seziliyordu ve bunlar sallanmak- dönmeye muvaffak oldukları takdirde bunların hepsini siyaset sahasından sile- cekler, bir kenara atıvereceklerdi. Şimdi kendilerine lâzım oldukları mülahazasıy- dönemeç dönülür dönülmez bunların si- yasi bir fonksiyonları kalmayacagından kıymetlerini kaybedeciı mokrat Parti erkânından bır çogunun lıderlerı gerektiği Jliderlerin istedikleri gibi des- teklemedikleri hiç kimsenin meçhulü değildi Eğer böylelerine şimdilik sırt çevrilmiyorsa, güçlük- prestijlerini kaybetmiş bulunduklarından kuvve lerım bir daha bulamıyacaklardı. Bir klik Kongrede, tasarlandığı gibi ıktıdarı elinde tutarsa' bu klikin i- daresindeki Demokrat Partide «tam ita- atkâr» davranmamış olanlara hayat hak- kı kalmıyacaktı. e bu yüzdendir ki 15 ekimde par- ti içinde bir ölüm - kalını savaşı verile- cekti. İşte bu yuzdendır ki (herkesin ken- i cephesını açıkça ve mertce alması lâ- mokratik re]ım b emekti ve artık opportunıstlere yer kalmamıştı. Seçimler Sayım yok, vatandaşlar! Geçen haftanın sonunda pazar öğle vakti evlerinde Anadolu nın havadis bültenini dinlemek radyolarını —Ankara radyosu— — açan- lar Ankara valiliğinin bir tebliği ile Ankara Valisi Göktan Sayım değil, seçim karşılaştılar. Tebliğde bir husus tavzih Deniliyordu ki: Bir kısım “vatandaşların bugün sayım olduğu mü lâhazasıyla evlerinden çıkmadıkları gö- rülmektedir; sayın vatandaşlarımıza bu- gün sayım değil seçim olduğunu hatır- latırız O pazar gunu hakikaten — sokaklar mutadın da çok üstünde bir tenhalıktay- dı Vatandaşlar evlerinden çıkmıyorlardı. Demokrat Partinin Ankara İl idare ku- u tenhalığı görünce ancak bir ih- timali düşünebilmişti: halk, sayım var zannediyordu. Yani Ankara o derece tenhaydı. Bunun üzerine derhal bir teb- liğ ile sayım değil, seçim olduğu husu- sunun sayın halka bildirilmesinin iyi ola- cağı akla geldi ve duyulunca bir kısım Demokrat Parti erkânını çileden çıka- du. Bu tebliğ, muhalefet tarafından boy- kot edilen mahalli seçimlere hiç olmaz- sa Ankara halkı tarafından gösterilen alâkanı derecesini ortaya koyuyordu. Aynı radyo gece yarısı İstanbul'un muh- telif semtlerindeki seçime iştirak nisbe- tini de bildirdi: yüzde dokuz, yüzde on m var zannettiklerinden dolayı Biraz düşünmek, hakiki sebebi bulmaya yeterdi. Ankarada öğle yayınında okunan tebliği dınleyenler arasında Cumhuriyet muhabiri de vardı. genç 4 heyecanlı bir muhabir ol- ları Sene rini, duğu zaman 1948 idi. larında ara seçimler yapılıyordu. Gazete- erkânının söz aldığı büyük bır mıtıng yapılmış, muhalefetin ara İ çin boykot etmekte olduğu en selahiyetli tarafından halka bildirilmişti. Seçmenlere hissettirilmiş hatta açıkça söylenmişti ki reylerini kullanmamalılar, muhalefetin iktidarı protestosuna katıl- ıdırlar. 948.. tarihte, her- kes kolaylıkla hatırlıyabilir, milletin mü- nevveri, köylüsü, şehirlisi kasabalısı De- mokrat Partiyi tutuyor, ona inanıyordu. Demokrat liderlerden memlekete hürri- yet, huzur ve refah getirmesini bekli- yor, Onların demokrasiyi gerçekleştirmek Vaadlerının tahakkuku için etinden gelen her şeyi yapıyordu. Hakikaten seçimle- rin cereyan ettiği pazar günü hemen hiç kimse sandık, başına gitmedi. Hele şehir- de en derin bir sessizlik hüküm sürü- yordu, vatandaşlar evlerinden çıkmak is- temiyordu. Ertesi gün Cumhuriyet gaze- tesinde, muhabirin telgrafı şu başlık altında neşredildi: Aydında san- kı seçim değil, sayım vardı. Başlık tut- Az zaman zarfında herkes tarafın- dan tekrarlanmaya başlandı ve o sırada Aydında bulunan Demokrat parti erkanı genç muhabiri parlak buluş undan dolayı hararetle tebrik etti. Bu hadise- Seçmen Yüzde — 39 den sadece yedi sene sonra, bir seçim gü- nü, Demokrat Parti ıktıdarının valisi Ankarada sayın halka sayım deği çim yapılmakta olduğunu hem de rad- yodan ilan ettirmek zaruretini duyuyor- du Elbette ki sayın halk demokrasimi- hil değildi. Sokağa bep, bundan yedi yıl evvel Aydınlıların bir pazar günü sokağa çıkmamalarındaki sebebin eşiydi: iktidara, icraatını vip etmediklerini gosterıyor]ardı dar partisinin yapacağı en iyi şey, bun- dan gerekli ibreti almaktı. Büyük şehirlerde M ahalli seçımler hiç bir büyük şehır— bir yerde, desteklediğini göstermek dık başlarına koşmamıştı ira hiç bir yerde halk, artık iktidarı tehalükle des- teklemıyordu Demokrat Parti, hele şu so r sene 1çınde çok, ama pek çok şey kaybetmişti. menfi bir tavır takınmak, müsbet davranmaktan daha kolaydı. Ne eden avantajlı bir durumda kalıyordu. Ama ne de olsa, halkın sanki seçim de- ğil sayımı varmış gibi evinde kapalı kal- masının manası açıktı. Muhalefet, daha çok itibardaydı. İngiltere gibi halkın ol- gun olduğu memleketlerde dahi hiç bir şey dememenin «evet» demekten daha kolay-olduğu müşahede edilmişti. Birin- ci Dünya harbinin hemen ertesinde ik- tidarı alan İşçi hükümetler hiç bir soy demeyen sendika mensuplarının İşçi partisine para Ödemelerini, ancak itiraz edenlerin para ödememelerini — muvafık gördüklerinde Sosyalistlerin durumu sağ- lamlanmış, hükümete Muhafazakarlar ge- AKİS, 1 EKİM 1955