YURTTA OLUP BİTENLER poru o hazırlayacaktı. Doğrusu isteni-, lirse iki aylık devre, hadise bakımından pek hareketli geçmıştı Bunları derleyip toplamak kolay bir iş değ Aşağı yukarı bir aydan berı parti- nin yüksek sevk ve idaresini Genel baş- kan bizzat ele almıştı. Fakat İsmet İnö- nü, tıpkı Atatürk gibi bir nizam adamı olduğundan ve mevcut heyetlerin selâ- hiyetlerine riayete kendisini mecbur ad- dettiğinden —hatta o heyetleri istediği istikamette sevketmek kudretini elinde tutsa dahi— yaptıklarından ve bilhassa yapacaklarından partinin öteki — mesul- lerini daima haberdar etmiş, hazırladığı makale veya muhtıraları dahi onların tasvibinden geçirmişti. Ancak iplerin o- nun elinde olduğu hissediliyordu. Her şev gösteriyordu ki Genel başkanın fik- ket mühim anlar yaşıyordu mecburiyeti Şimdi Turgut Göle'ye düsen iş bir yandan umumi hadiseler karşısında partinin hareket tarzını izah etmek, bir yandan da son avın siyasi faaliyetinden Parti Meclisini haberdar kılmaktı. De- legelerin o mevzularda şiddetli münaka- şalara girişmeyecekleri ihtimali kuvvet- liydi. Gözler daha ziyade istikbale çevri- lecekti. rti Meclisinin bu defa en alâka uyandırıcı tarafı, neşredeceği tebliğdi Her zaman tebliğ, ikinci derecede kalın- dı. Halbuki şimdi, Parti tebliğle resmi fikrini açıklamak zorunda kalacaktı. An- cak bu tebliğin Örfi İdarenin bulundu- ğu mıntıkalarda yayınlanıp — yayınlana- mayacağı hususu metnin hazırlanışında hakim olacak havaya bağlı kalacaktı. Alâka uyandıracağı şüphesiz ikinci bir husus' Kurultayın toplantı tarihimin tesbitiydi. Şimdiye kadar bazı partililer Demokratların Büyük Kongresini bekle- mek zaruretini ileri sürüyorlardı. Kurul- tayın yaz aylarında yapılmayışnın baş- lıca sebebi de buydu. Ama görünüş. Bü- yük Kongrenin ilan edildiği gibi 15 e- kimde toplanacağı ihtimalini kuvvetlen- diriyordu. . nin tüzüğüne göre Kurultay tarihinin muayyen bir müd- det evvel bellı olmasına lüzum bulundu— atı karşısında Cumhuriyet Halk Parti- sinde tesanüt fikri galebe çalmaya baş- toplu durulmakta fayda Yeniden iktidar leri düzelecek ve kendi ki kudret ve kuvvetini cek tek harekete girişmeğe cesaret P. mütemadiyen ufalanıyor, Bir çok kimse, yeniden «is- tikbalin partisi» olarak bakmaya baş- lamıştı. Tıpkı 1950 ye tekaddüm eden günlerde D. P. ye bakıldığı gibi.. gerılıyordu 10 Değişen — prensipler Bütün partilerde son zamanlarda gö- rülen bazı degışıklıklerın— i de müs- ılgılı tadiller yapılması- na intizar etmek gerekirdi. Bundan bir arasında bu il- re merkezıyetçılık diye anlıyorlar veya Ööy- le anlamış görünmeyi rey yollarından biri saylıyorlardı Cumhur Halk Partisinde mil- letvekrllerı seçımlerınde aday göstermek hakkı bir anlar tamamen teşkilâta bırakılmış, sonradan merkeze küçük bir hak guç tanınmıştı. Demokrat Parti de tü kabı aynı prensibe sadıktı. Ama seçımlerde bunun güçlükleri göründüğü gibi partinin sevk ve idaresi de kolay olmuyordur. Şimdi, Demokrat Parti tam adem merkezıyetçılıten tam merkezıyetçılıge dönmüş ve gene partileri tetkik mevzuu yapan mütehassısların — tabirile, bakımından totaliter bir hüviyet almış- tı. Hakikaten Genel Merkez vilayetlere bir tamim göndermiş ve yapılacak Bele- diye seçimlerinde adayların teşkilât değil mın Gen isteyeceklerdi. ise Genel Merkez tayin ediyordu O halde Genel Merkezin hoşuna gitmek lâzımdı. Bunun yolu? Büyük Kongrede partinin bugün sevk ve idaresini — de- ruhte eden hizbi ve onların adaylarını tutmak! Demokrat Parti bu kararı Kongreden evvel Büyük niyetindeydi. Tatbikat farkın yanında iki ana partinin de daha merkeziyetçi bir sistem kurana istikame- tinde oldukları seziliyordu. Ancak bunda tarafından alınan zecri karar kadar iyi gösteremezdi. Bayındırlık İftihar vesilemiz: Yollar Bu haftanın başında Zafer gazetesinin pazartesi günü okuyucuları bir surprızle karşılaştılar. Bir yazıda, kalkın- tılırken ebde olarak 1950 almmamış Hakikaten Zafer gazetesm— de şöyle deniliyordu: «Bu bakımdan dece, 1948 den 1954 e kadar Turkıyenın yol şebekesinde, yılın mevsiminde geçıt veren 13282 kilometrelik bir artış olduğ ve gene 1945 den 1954 e ka- i rkı hacminin 9000 den 61000 - taşıta çıktığını kaydetmem kâfi- dir.» Ancak, yanılmamak lâzımdı. Bu söz- ler ne Bayındırlık Bakanı Kemal Zey- tinoğlu tarafından söylenmiş ne de Bur- han Belge tarafından yazılmıştı. Bunları Yol Kongreleri Beynelmilel Daimi Asos- sıyasyomu başkanı A. Rumpler Kongreyı ifade etmişti. tı. Karayolları davamız şimdiye partizanlığın üstünde kalabilmiş, son yıllarda döviz sıkıntısı sebebiyle bir duraklama devresine girmişti. Yoksa, Halk Partisi iktidarı tarafından girişlen hareket —ki, kendisi radyo konuşmala- rında bu hareketi ne kadar kötülerle kö- tülesin şimdiki Ulaştırma Bakanı ammer Çavuşoğlunun büyük emeği ve iktidarının bilhassa ilk dört yılında aynı hızla devanı etirilmiş- ti. Bunda en büyük himmet işin başında hakikaten meslek adamlarının, genç ve kıymetli mühendislerin, teknik eleman- ların bulunmasıydı. Şu satırlar (yazıldığı arada kong Te- nin çalışmaları devam ediyordu gezdiriliyorlar, ağırlanıyorlardı. — Kongre pek çok kimse için unutulmaz hatıralar- la dolu olacaktı. Kemal Zeytinoğlu Müspet — yol AKİS, 1 EKİM 1955