1 Ekim 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 28

T I B Ruhiyat Hİlâçla teselli Özel farmakolo_ıık tesiri olmadığı hal- de in ile hastalıkları iyi denilmektedir. «teselli ilaçlarır da — diyebiliriz. maddelerin etüdüne yeni başlan- mıştır. Bazı ilâçların tesirinde ruhi fak- törlerin rolü olduğunu tababet çok ön- celerden beri bilmekte idi. Has ilaca inanması şifanın bir kısmını, ta bazan tamamını teşkil ediyordu. kimlik kadar eski olan bu bilginin sis- tematik bir şekilde etüdü ancak son yıl- larda yapılabilmiştir. Bu araştırmaların büyük faydaları da olmuştur. Bir has- talığa müessir olan ilâcı denerken ve onun farmakolojik özelliklerini ölçerken sügjestiyonun payını ayırmak elbette lü- zumludur. Bu suretle o hastalıkta, psi- kolojik faktörlerin rolü de esaslı bir şe- kilde kavranmış olur. Bir yandan — da telkinin sendromonlarda talıkları kavramakta ve tedavide de pla- cebolan bilmenin lüzumu vardır. Placebonnun tarifi Placebo olarak hastanın kendi kul- Indığı veya bildiği preparatlara ta- mamen benzeyen, fakat farmakolojik siri olmayan maddeler kullanılır. Pla- cebolara hastanın bildiği ve kullandıgı ilaçların adı verilir. Bunları! farmako- lojik tesirlerden tamamen mah mad- deler siması geri ez. Val kasına göre tedavi tesirleri olan maddeler de place- bo olarak kullanılabilir. Placebo yukarı- da da soyledıgımız gıbı, özel farmakolo- jik hassalardan hrum olduğu halde le kullanmak lâzımdır. Deney yapanla- rın kendi kendılerıne telkin yapmaları- engel olmak için bazı mıetodlar vardır <<D0uble blind» denilen usul bunlardan biridir. İlacın denemesi ken- disinde yapılan hasta ve bu d neylerı tesbit eden müşahid, ilacı ve placebo'yu lduklarından sip şudur: Fan edel skini placebo ile mukayese etmek isti- bu maddeleri» herbirinin şart- te, aynı ağırlıkta; ampuller bir biçimde bir görünüşte, içindeki madde birbiri- ne eşit olmalıdır. Zerk edilen İlaç yan- ağrı yapıyorsa placebo da aynı tesırlerı göstermelidir. Placebo ve de- ne ilâçtan bir biri, bir diğeri şırın- ga edılmelidır Yahud da ilaç ve place- gru stada, a ayrı tatbik edilmeli; yani hastaların bir far- rın makolojik aktivitesi olan ılacı, dıgerlerı de placeboyu almalıdır. Neticeleri kay- deden müşahid yani salah, — vahamet, durumun sabit kalması gibi belirtileri ve hastanın hissettiklerini tesbit eden kimse de, hasta gibi bu iğnelerden han- gisinin placebo olduğunu ve deneylerin gidişini bilmemelidir. Yalnız elde ettiği sonuçları tesbit etmeli, fakat — yayılan enjeksiyonlar hakkında önceden bir fik- re sahip b . Böyle bir e- tüdün, bilhassa h n — söylediklerin- den başka hiçbir belirti vermeyen fonk- siyoneli sendromlarda ne kadar faydalı olacağı meydandadır. Ağrı sendromları- nın bütün şekillerinde böyle etüdlere vurmak gerekebilir. "Placebo'ların tedavi tesirlerine — dair bazı misaller verebiliriz. Cerrahi Tesirle tedavi Böylesi 28 oluna... bir müdahale sonunda, hastanın ağrıla- rını dindirmek için morfin ve benzer- lerini kullanmak adettir. Çünkü bu gibi durumlarda hastanın his ettiği acıların tamamen organdık ameliyatlıların. © 40 1nın morfin yerine placebo'larla teskin edile- bıldıklerını göstermişlerdir. Gellineck n baş ağrısından şikâyet eden 155 hastayı tetkik etmiş, bunların 92 60 ının placebo ıle sukunet bulduğunu görmüş- tür. Wol insky'de organik hasta- lıkları olan, mesela mıde varasına mü- büyük farklar — bulunmamaktadır. Placeba ve hasta Placeba'lar karşısında hastanın duru- mu ve özel yapısı da önemlidir. Her hastanın placebo'lardan faydalanması ay- nı şekilde olmaz. Bazıları ıstıfade eder, ruh! ve fizik durumile ilgili midir? La- sagna, post - operatuvar ağrılarda yap- tığı etüdlerde placebolardan tavda gö- renlerle, görmiyenleri birbirinden ayırt etmeğe yarayacak belirtileri toplamağa çalışmıştır. Placebo'lardan — faydalaı larla, banlardan faydalanmıyanları ayır- mak için bazı testlere baş sormak her- halde daha enteresan olsa gerektir. Bu hekim Rorschach'ın hazırladığı renkli, beşi de renksiz on plana var. Bunların üzerinde bir çok şeylere benzetilecek şekilde hazırlanmış bir ta- tir. Tetkik sünesinin önemi yoktur. Has- ptığı - tef- idraki dikkati, orijinalitesi banalitesi, heyecan, durumuğ muhay- yilesi, içine dönük olup olmadığı, ted- kik esnasında hayret, şaşkınlık, sevinç, keder belirtileri gösterip gözden geçiriliyor. fade edenlerle etmiyenleri ayırırken le bir testin yapılıp yapılmadığını bil- AKİS, 1 EKi M 1955