miyoruz. Herhalde böyle bir — deneyin sonuçlarının faydalı olacağı muhakkak- Bü disini iyi edeceğine inanmışsa acılar di- ner, hastalık durulur ve iyiliğe yönelir. Placebo almakla — meydxana ıkan yan tesirler de insanda merak uyandıra cak mahiyettedir. Karın ağrıları, bulan- tı, kaylar, ishaller, çarpıntılar, iştahsız- hk, yorgunluk hissi, deri döküntüleri, kaşıntılar, haikiki ilâç dermiti - bunlar arasındadır. Placebo kesilince — bunlar da, sahici ilaçla olanlar gibi kaybolur- lar. Bu tezahürlerin ruhi tesirlerle mey- kileri olduğunu gösterecek mahiyettedir- ler, iko - somatik hekimliğin güzel örneklerini teşkil ederler. Tersine olarak hasta hakiki ve farmakolojik olarak ak- tif bir ilaç aldığı halde bunu bir pla- cebo sanıyorsa, fayda görmiyebilir. Bir önemli nokta da placebo'lara alışkanlık teşekkül etmesidir. Hasta placebo ile siikunet buldugu gıbı, malırıım kaldığı su ampulleri) ile sükünet enjeksiyonlara ara verildiği ağrı hissetmeğe başladığını söylemekte- r hale (etat de dependan- ce) gelmiş bulunmakta idi. Bu soylenenler ruhıyatçı, sinir he- placebolarla ilgilenmek, — zorunda ılaçlann hakiki değerlerini anlamak i- çin, 2) Ban hastalarda placebo'ların mü- sait tesirleri olduğun Hekim placebo'ya bir tedavi vasıtası olarak başvurmalı mıdır? Bazıları buna itiraz etmekted l er. Onlara göre hekim olduğu göz önüne alınırsa onu placebo- lardan mahrum etmesinde bir mana ol- madığı anlaşılır. Hastalara, tesirine i- anmadığımız bir takım 'l açlan vermi- yor muyuz? Kanser, lösemi rkom gibi korkunç ban hastalıkların tedavisinde rın - place- kullandığımız bunca müstahzat iyilik hissetmekte fakat vahim hastalık meşum gidişine yine devam etmektedir. cebo'lar, uyku ilaçlarına ve ağrı dıııdırıcılere alışmış olanlarda en geniş bir şekılde kullanılacaktır Bu ılaçlara (morfin, ntin) hastal; bir ağrı, melıyat vey moral ve psışık sarsıntı se- bebile başlarlar. Hastalık geçtiği halde alışkanlık devam eder. İşte burada u- maddeyi kullanmaktansa pla- ceboya baş vurmak yerinde bir tedbir AKİS, 1 EKİM 1955 dir. Böylelikle tedricen hastayı alışkan- hlktan kurtarmak da mümkün olur., Placebo'ların bir başka endikasyonu da- ha vardır. Sabırsız bir hasta karşısın- dayız. Henüz teşhis konulmamıştır. Fa- kat hasta derhal tedavi edilmek arzusun- dadır. Bu takdirde klinik ve laboratıu- yı 'tatmin etmek için ilaç yerine zarar- sız bir madde ile onu oyalamak yeı'ınde bir hareket olur. mizdeki kıymetli hedefsiz kullandığımız zaman hastalığın seyrini * ve klinik gelişmesini değiştire- rek teşhis ve tefsirde daha büyük zor- luklarla karşlaşmamız mümkündür. Ba- zı müzmin hastalıklarda da placebo'ya müracaat zaruridir. Bunlara, bir çok ilâç- rı uzun süre ile vermek bazan ciddi tehlikeler doğurur. İlacın kesilmesi ise hastanın morali üzerinde kötü tesirler yapar. Bu vakaların da placetoolardan mahrum edilmemeleri lâzımdır. — Place- bolar bilhassa psişiyatride geniş tatbik sahaları bulmaktadırlar. Klinik ve laboratuar — muayeneleri neticesinde tam bir terhise — varmadan hastayı oyalamak maksadiyle ploceba'la- ra baş vurilması, bazı hekimler tarafın- dan tasvip edilmemktedir. Bunlara gö- re hekimin vazifesi, hastayı — tedavidir. Böyle farmakolojil tesiri olmayan, yalancı ilaçların kullanılması doğru de- ğildir. Buna karşılık bazı hekmler de, kli- nik ve laboratumvar muşahedelerıne da- yanarak, placebo'ların tedavi al hru bulunan hastalıklardaki esindeki iyi netıcelerı ıhmal edeme- mektedirler. Tıb aleminde telkinle tedavinin do- ğumlarda, çene ve ağız cerrahisinde gün den güne kazanmakta olduğu ehemmi- yete muvazi olarak placebo'lar da bil- hassa psiko - somatik ve psışıyatrı saha- sıda daha şimdiden bir mevki kazanmış bulunmaktadır. Dr. E, E.