23 Temmuz 1955 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 34

Barcelona'ya gidiş Dönüş bir valiz ile olmıyacak Güreş gazetelerının şatafatlı ve yaldızlı sözleri ve r gün birinci sayfalarında neşrettıklerı güreşçile- rimizin büyük resimleri her şeye rağ- men Pazar günü Belediye sarayında yapılan güreş karşılaşmalarına lâyık olduğu ehemmiyeti verdiremedi. On i- ki bin kişilik .yeni inşa edilmiş olan * belediye spor sarayının tribünlerinde bulunan seyircinin yekünu ancak beş yüz kişi idi. Bu rakkam güreş spo- runa karşı Ispanyol mılletının alâka- sını gösterm kâfidir. Buradan giderken gerek Vehbi Emre ve gerek- se Yaşar Doğunun ifade ettikleri gi- bi güreş takımımızın şampiyon olma- sı normal bir netice idi. Aksi ola- mazdı. Çünkü on millet içerisinde bu sporda karşımızda barınacak bir ra- kip yoktu. Nitekim ilk günü yapılan müsabakaların dokuzunda galip gel- dik. 52 kiloda Ahmet Bilek'in bir tek korktuğu.rakip vardı. O da bu sıkle- tin dünya şampiyonu İtalyan Fabra 1d1 Fakat Fabranın Surıyelı "Kabba- ni" ile yaptığı güreşin dördüncü da- kikasında sakatlanması Ahmet Bi- lek'in şampiyonluğunu garantilemiş- tir. Muhtelif branşlarda müsabakalar gittikçe çetin bir manzara arzetmek- tedir. Şimdiye kadar aldığımız eh' iyi derece kürek yarışlarında Tonguç'un tek çiftede elde ettiği ikinciliktir. İspanyol Hadise yaratan yarış Vakıa 16 Temmuz gecesi ve 17 Tem- muz Pazar sabahı radyolara kulak veren veya gazetelere bir göz atan meraklılar milli kurekçımız Tonguç'a kızmışlardı. Çünkü ajans ve gazete- ler bu gencın Verilen tekneyi beğen- mediği için müsabakalara iştirak et- mekten sarfınazar — ettiğini bildiri- yordu. Hattâ Barcelonda bulunan spor muhabirleri dahi Tonguç'u pro- testo etmekte ve gazetelerine çektik- leri telgrafta bu hareketin (soğuk duş tesiri) yaptığını söylemekte idi- ler. Fakat ev sahibi ıspanyollar genç kürekçimizin vâki itirazı üzerine mum Müdür Faik Binal'a müracaat ederek Tonguç'un kendi futaları ile yarışa girmesini teklif etmişlerdir. Genç kürekçimiz yirmi dakikalık bir antremandan sonra Barcelon limanın- da 2000 metre üzerinden yapılan tek çifte müsabakasına katıldı. Neticede dokuz saniyelik bir farkla ikinci gel- di. Tonguç 7,46 lık derecesi ile bey- nelmilel klâsını göstermiş oluyordu. Futayı beğenmemekte ha olduğu ancak bu neticeden sonra meydana çıktı. Futbol Deplasman maçları Bir müddetten beri muhtelıf şehir- lerde yapılmakta olan ürkiy Deplasmanlı Amotör küme maçları nihayet bu hafta Bursa' da yapılacak olan Acar İdman - Karagümrük ma- çı ile sona erecektir. Evvelce de yaz- dığımız gibi deplasmanlı maçlara a- it federasyonun bir fikstür neşret- memiş olması bu maçları arap saçı- na çevirmiş ve takip edilmez bir ha- le sokmuştur. Elene elene, iki guru- bun şampiyonları nihayet meydana çıktı. Anadolu gurubunun şampiyonu Acar İdman ve birinci, gurubun şam- piyonu Karagumrukun yapacağı bu karşılaşma büyük bir önem taşımak- tadır. Şampiyonluk için en kuvvetli namzet şudur diye peşin hüküm ver- mek imkânsızdır. Aşağı yukarı her 1- ki takım da kuvvet ölçülerinde müsa- vidirler. Fakat Acar İdman saha ve seyirci avantajına sahiptir. Geride bı- raktığımız hafta içerisinde Karagüm- rük idare heyeti yapmış olduğu bir toplantı neticesinde profesyonel ol- mak kararını almıştır. Bınaenaleyh bu maç Karagümrüğün son defa a- matör hüviyetle yapacağı bir karşı— laşmadır. Deplasmanlı maçların Türk futbolünün — kalkınmasına bir vesile teşkil edeceği kanaati umumidir. Çünkü faaliyet sahası bütün Türki- yeye şamildir. Hemen ilâve edelim ki ilk defa yapılmış olan bu karşılaşma arzulanan şekilde olmamıştır. Orga- nizasyon hataları ve fikstürün tan- zim edilmemiş olmasından dolayı ba- zı aksaklıklar ve turnuva dışında bı- rakılan şehirler mevcuttur. Bu bir başlangıçtır, önümüzdeki — senelerde futbol federasyonunun — aksaklıkları giderecek şekilde hareket edeceği ve itirazlara mahal bırakmıyacağı kuv- vetle muhtemeldir Kulüpler Transfer Temmuz ayının son haftasına gel- miş olmamıza rağmen transfer, iti- Okuyucu Mektupları Istanbul Belediyesi Sular idaresi ürlüğünden aşağıdaki mektubu aldık: 9.7.1955 tarihinde intişar eden 61 sayılı nüshanızın 31 inci sahifesinde (İstanbul, su var boru yok) serlev- halı bendinizi okuduk. Elmalı bendi- nin ikmal edilmiş olmasına rağmen Kadıköy halkının muslukları açtıkla- rı zaman su bulamadıkları yazılmak- tadır. Bunun aslı yoktur. Bir İstan- bul gazetesinde çıkan bu yazıya ver- diğimiz cevap 7 Temmuz 1955 tarih- li Dünya gazetesinde intişar etmış— tir. Mecmuanızın tarihi 9. Temmu 1955 olduğuna göre baskıya Verdıgı— niz zaman bu cevabımızı görmediği- niZ anlaşıl yor. Anadolu yakasının bugün boru diye bir mevzuu yoktur. Döviz Verılmış boruları gelmiş ve döşenmektedir. Yıllarca ihmal edilen bu yaka şimdi hem suya, hem boru- ya kavuşmuştur. Ancak Bostancı ve Şaşkınbakkal gibi mürtefi yerlerde bazen günün mahdut saatlerinde, — fazla sarfiyat yüzünden tazyik düşüklükleri görül- mekte ise de bu yerler dahi bu saat- ler haricinde ve gece tamamen sula- riım almaktadırlar. raf etmek gerektir ki, çok sönük geç- mektedir. Buna sebep futbol piyasa- sında takımlardaki gedikleri doldu racak klasta elemanın mevcut olma- yışıdır. Bir de bunun yanında büyük kuluplerın idare heyetleri transfer vzuunda yolsuzluklar yapıldıgı de— dıkoduları dan sonr g dav makta vi kendılerıne SÖZ getırecek herhangi bir teşebbüsten uzak kal- maktadırlar. Denilebilir ki Muhittin Bulgurlu'nun ortaya atmış olduğu su- istimal dâvası bu seneki transferin sönük geçişine tesir etmiştir. Son günlerin en mühim hadisesi Vefalı i- ki futbolcunun Fenerbahçe safına geçmek isteyişinden doğmuştur. Va- kıa bu iki futbolcuyu daha evvel Ve- falı idareciler satışa çıkartmışlardı Tarık için 4000, Fuat için istedikleri para 2000 lira 1d1 Bunun üzerine nerbahçeli idareciler bu parayı Vefa kulübüne istifa ettiklerini — bildiren birer istida vermişlerdir. Mevcut ta- limatnamenin 34 Üncü maddesine gö- re taraflar böylece kendi arzuları ile mukaveleyi bozmuş oluyorlar. Vefalı idareciler sonradan iki cuyu ellerinden kaçırdıklarına piş- man olmuşlar ve Ankaraya müraca- at ederek Tarık ve Fuat'ın Vefada kalmasını temin etmek için muhte- lif çarelere baş vurmuşlardır. Doğru- su istenilirse bu hareket ağır başlı bir kulübe pek de yakışmaz. Çünkü onlar daha evvel bu iki futbolcuyu kendi kararları ile satışa çıkarmış- lardır. Simdi ise bu sözlerinden geri- ye dönüyorlar. Bakalım federasyon iki kulüp arasında ihtilâf mevzuu o- lan bu dâvayı nasıl halledecek. AKİS, 23 TEMMUZ 1955