SPOR Barcelon'da basketçilerimiz Bir saniye ile mağlüp Milletlerarası Akdeniz Olimpiyattan Madrid; boga gureşlen, Endülüs galı a Gırnata ise gülü ile Avrupada şohret yapmış birer İspan- ya şehirleridir. Barcelonun tarihi bun- ların yanında pek yeni kalır. Fakat bu ta zamanda çeşitli eğlen- celeri zevk ve sefa alemleri ile diğer- lerini adeta golgede bırakmıştır Ha- reketli, dinamik v i helecanlar- dan zevk duyan ınsanlan sinesinde barındıran bu şehir şu satırları yaz- dığımız anlarda sezo! büyük sportif hâdiselerine sahne olmaktadır Şu satırlar yazıldıgı sırada Barce- nd. deniz Vel olan on hur milletin beş yuzden fazla spor- cusu mücadele halindedir. Bu müca- dele dünya spor efkarınca yakınen takip edilmektedir. Buna sebep 1956 Me limpiyatlarına pek kısa bir zaman kalmış olmasıdır. Akdeniz O- lımpıyatları bu cepheden buyuk bir em taşımaktadır. Nitekim olimpi- yatlara iştirak etmeyen diğer millet- ler Barcelon şehrıne müşahitler gön- dererek buradaki müsabakaları ya- kınen takip ettırmektedırler Gerıde bıraktığımız hafta içersinde müsa- kaya — katılacak olan mılletlerm sporcuları büyük kafileler içersinde Barcelona gelmişler kendilerine tah- sis edilen otellerde kampa çekilmiş- ler ve müsabakanın başlayacağı 16 uz Cumartesi gününe kadar ha- zırlıklarını İkmal etmişlerdir, iklnci Akdeniz olimpiyatlarına katılan mil- AKİS, 23 TEMMUZ 1955 letler şunlardır. Türkiye, İspanya, İ- talya, _Fransa, Monako, M_alta, Mı- sır, Lübnan, Suriye, Yunanistan. Müsabakalar başlıyor Mahalli saat 17 yi gösteriyordu. Yet- miş bin kişilik "Motjüich" stadının trübünleri 42 derecelik boğucu sıca- ğa rağmen gene de dolu idi. Şehir ban- dosunun çaldığı merasim marşından sonra on milletin sporculaı'ı alfabe sırasına göre bir resmi geçit yaptı- lar. Trübünleri dolduran halk spor- cuları uzun uzun alkışladı Mutad se- romoniden sonra General Osteda'nm nutku cidden memnuniyet uyandırıcı idi.Sonra ev sahibi tspanya ile Fran- sa arasında yapılan futbol maçı çok sert olmuş ve neticede bu karşılaş- mayı 2-1 İspanyollar kazanmışlardır. Gelen haberler Hafta içinde en agır başlı gazeteler- e bile büyük işgal eden Akdenız olımpıyatlarına aıt haberle- re bir göz atan okuyucular tıpkı bun- dan evvelki müsabakalarda olduğu gibi idarecilerimizin sporcuları bıra- karak kendi başlarına gezdikleri do- laştıkları haberleri ile karşılaştılar. Vakıa bu haber hiç de yadırganmadı. Evet şimdiye kadar nereye bir spor- u —kafilesi göndermişsek başına - devlet bütçesinden oldukça ağır sa- yılan bir külfet mukabili - koyduğu- muz idarecilerin vazifelerini unutun bir turist gibi hareket ettiklerine sık de şahit olduk. O kadar ağır tenkid- ler yapıldı. gönül üzücü, kalp kırıcı sözler sarfedildi fakat netice gene aynı minval üzere devam etti. Şahıs- lar değişti, fakat tenkidler gene ay- nı tenkid olarak kaldı. Bir sonra ge- len idareci bir evvelkinin işlediği ha- tadan kaçmak yoluna ne hikmetse gitmedi. Bu seferki haber şöyle: — Kampta idareci diye bir şey kalmadı. En ufak işlerle dahi Umum Müdür Vekili Faik Binal alâkadar o- luyor Bildirilen doğru ise acaba di- ğer ıdarecıler Ispanyada ne ile meş- guldürler? Bur: bilmiyoruz. A- ma kafılenın başmda bulunan Umum Müdür Vekili bu idarecileri sporcu- hinlere bir takım garip, sualler tak- aktadır. Bu anda hüküm vermek şunu veya bunu haklı, veya suçlu çı- kartmak hiç kimsenin selâhiyeti da- hilinde değildir. Ancak bu husus ka- filenin yurda avdetinden sonra tavaz- zuh edecektir. Yalnız gönül ister ki - hakikaten bir muhabırm bıldırmış olduğu bu hususlar doğru - ları yapanlara karşı cezai cıhete gı- dilsin. Yoksa eskiden olduğu gibi işi kapatmak ve hadiseyi külleyip ida rei maslahat yoluna sapılacak olursa daha bu neviden hadiselere sık sık rastlamak mechurıyetınde kalacağız. Madem ki vazife veriyo m ki bu insanları gençlerimizin başmda hariç memleketlere gönderiyor ve on- lara Devlet kasasından döviz veriyo- ruz vazıfe istememiz de pek tabii hakkımı Faik Binal İş gören bir kişi