BUNLAR HEP HAKİKATTİR Hipopotam ve fil sevişiyor Büyük aşk! Almanyanın Frankfurt şehri Hay- vanat bahçesinde bulunan Tony isminde kocaman bir hipopotamın aşk macerası hayvanat bahçesindeki müstahdemi epeyce meşgul etmıştır Tony oraya getirilen Kithany ismin- de bir dişi fili evvelâ çok kıskanmış Ve ikide birde giderek fili ısırmağa başlamıştır. Fakat bu nefret uzun sürmemiş kısa bir müddet sonra hi- popotamın kenara, köşeye çekilerek dişi fili süzdüğü görülmüştür. Dur- madan filin arkasında — dolaşan ve ona sokulan hıpopotama oradaki müstahdem "Romeo" adını takmıştır. u iki hayvanı bir araya bırakmak- tan çekinen bekçiler bu vaziyete çok sevinmişlerdir. Bir defasında Romeo aşıkını yalnız bırakır birakmaz hipopotamın — filin dişlerine yapışıp onu çekıştırdıgını gormuşler ve sin- si "Rom yu açla döverek u- zaklaştırmışlardır (News-Week) National — Broadcasting televızyon şirketi Başkan Truman'ı yarım saat devam eden bir programa çık- mağa davet etmiştir. Mr. T n bu programı zorlukla kabul etmıştır Dünya meseleleri ile memleket me- seleleri hakkında fikirleri sorulan Başkan Truman'a sualler kızı, tele- vizyon yıldızı ve spikeri Müargaret Truman tarafından sorulmuştur. Televizyonda ilk defa gösterilen bir anyo sahnesi Amerikan halkının çok hoşuna gitmiş -ve televizyonun sinemaya plan rekabetini bir misli arttırmıştır. Köpükler içinde banyo yapan genç artist Natasha Parry is- us balerinidir. Temsilin sonunda genç yıldız arkasını döne- rek banyodan çıkmak üzere bir baca- ğını banyodan dışarı sarkıtmakta ve tam o sırada temsil bitmektedir. A- merikanın tanınmış sinema artistle- rinden Gregory Peck "Bana kalırsa bu temsilin birincisini gören mutla- ka ikincisini de görmek ister." de- mektedir. (U. P.) AKİS, 23 TEMMUZ 1955 Temmuz sıcaktan bunalırken Norveçte genç kızlar, delıkanlılar karlar içinde neşe ile ski yapmaktadırlar. Geçenlerde Kap'tan gelen bir Afrikalı güzel de bu ski mü- sabakalarına katılmağı arzu etmiş- tir. Fakat diğer Norveçli arkadaşları gibi dekolte bluzlar ile ski yapamı- yan sıcak ikum güzelinin kalın bir ceket giydiği halde soğuktan dudak- lar mm morardığı ve titrediği görül- müştür. (A. P.) ayında herkes Meşhur — muharrir Ernest Heming- way'e Barbara Blake isminde 17 yaşında genç bir kız telefon ederek yazılarına hayran olduğunu söylemiş ve kendisi ile görüşmek üzere rande- vu istemiştir. Genç kızı bir gun son- ra kabul eden muharrir onun "eserle- rim" dediği yazılarını okuduğunu fa- kat maalesef beğenmediğini, muharrir olmak için çok çalışmanın ve o ha- diseleri bizzat yaşamanın lâzım oldu- ğunu soylemış ir. Ernes mingvvay'ın — yanından ayrılan genç kız kapıda kendini bek- liyen erkek arkadaşına, "Hiç muhay- yilesi olmayan bir. muharrir. Herke- sin kendi gibi hareket etmesini İsti- yor. mafih mazur gormek lâzım çünkü zavallı pek ihtiyar" demiştir. (News-Week) Amerikada yapılan en son tecrübe- ler sonunda insan vücudunda ço- cuk felcine karşı koyan organın ba- demcikler olduğu anlaşılmıştır. Şi- kago tıp dergisinde de bir makale ya- yınlanmış ve bademciklerin kati lü- um hissedilmeden — aldırılmaması tavsıye olunmııştu (A. P.) Pariste kamyon şoförlüğü yapan Petit Vallet adında elli Uç yaşla- rında bir a: yonunun lastıgı— ni çıkarırken lâstik birden bire bü- yük bir gürültü ile patlamış ve jant zavallı şoförün' başına şiddetle çarp- mıştır. Kafatası parçalanan Petit Vallet orada ölmüştür. (New York Times) York mahkemesi bir şahs 400 000 dolarlık mirası reddetmek hakkına sahip olduğuna karar ver- miştir. Yale Üniversiteli talebelerin- den Eugene Suter, babasından kalan bu parayı "Ahlâki ve sıyası prensip- lerine aykırı olduğu için" kabul et- mesine imkân olmadığım bildirmiş- tir. Vasiyetname hükümlerini yerine getirmekle mükellef olan iki avukat ise Suter'in bu mirası kabule mecbur edilmesini, aksi halde bu maksatla kurulan tesisin zarar göreceğini ileri sürmüşlerdir. Yargıç kararında bir şahsın arzusu hilâfına mirası kabule zorlanamıyacağını fakat bunu söy- lerken sadece kanun icabı böyle ko- nuştuğunu, babasının vasiyetini boz- mamasını gene adama tavsiye etmiş- tir. Fakat babasının genelevler işlet- tiğini söyliyen Eugene Suter mirası almayı katiyetle reddetmiştir. 400 bin dolar olan para New York Yetim- hanelerine tahsis edılmışt (New York Times) * Afrikada sevgilisinin yatağının al- tında saklanan bir adamı öldür- mek suçu ile mahkeme edilen Sprın— am Masimela adında bir zenci, kendını müdafaa ederken: "Sevgilimin yatağının altında bir hışırti duydum izim memlekette vahşi hayvanlarla bazen tahmin et- mediğimiz yerlerde birden bire kar- şılaşıldığı malümdur. Ben de yatağın altında bir yılan veya başka illi vah- şi hayvan var zannettim. Ateş ettim Sevgilim bana daha evvelden- yatağın altında bir adam oldugunu soyleseydı böyle yapmazdım. Faka doğ- ruyu söylerse adamı oldurecegımden korkuyormuş. (4. P.) S ikago hastahanesi doktorlarından 5 — Maks Thorek'in bildirdiğine gö- re mevcut kanaat hilâfına, kalb beş dakikadan — fazla dursa dahi heyın bundan bir zarar görmemektedir Dr. öorek yaptığı bir apandısıt amelıyatında 19 dakika müddetle kalbi duran 23 yaşındaki bır genç kı- zı buna misal olarak göstermekte ve şunları ilâve etmektedir: M müddet zarfında beyne giden oksıjen durmuştu. Nazari olarak beş dakikalık bir oksijen — noksanlığının eyni mutazarrır etmesi lâzım gel- mektedır Fakat kalbı 19 dakıka du tur'. Kadın ameliyattan sonra dört gün koma halinde kalmış, hadisenin ye- dinci günü kendine gelmiş, 17 nci gü- nü yürüyebilmiş ve 32 nci günü de hastahaneden çıkmıştır. Fakat o es- nada hafızası tamamen yerine gele- memiş ve konuşması pek sarih ola- mamıştır. Fakat aradan beş ay geç- tikten sonra kadın sıhhatine tam- men kavuşmuştur. (Newş Week)