R A D Y O Anket İfşaat Radyonun — bundan iki ay önce bü- tün memleket çapında açtığı an- ketin kati neticesi Program Müdürü Naci Serez'e soruldugu zaman verdi- ği cevap şu z n bana sormayın, bildi- ğiniz varsa, lütfen yazmayın. Çünkü neticede kaba enim başıma pat- lar - tâbir aynen onundur. * Anketin kati neticesini almak için radyo müdürüne müracaat edildi, radyo müdürü kesin bir cevapla "ne- ticeyi veremiyeceğini" ifade etti, oevinin 1kı a önce. büyük bir "milletin nabzı- nı yoklamak sureti ile neşriyat ya- pılmak" cihetine gıdılecegını soyledı— ği bir mevzuda bütün ilgili makamlar ağızlarına kilit vurmuşlardı. O prog— ram müdürü ki, iki ay önce bu anke- tin faydalarını saya saya bitiremi- yordu, bütün dünyada radyo idare- cilerinin neşrıyatların hangisinin tu- tulup tutulmadığını tesbit edebilmek, vatandaşın a neler istediğini a lıyalbilmek için bu kabil anketler ter- tiplediğini söylüyordu. Hattâ misal- ler veriyor, adyosunun he- men her vilâyette, her kazada daimi bir temsilcisinin bulunduğunu, u muhabirleri vasıtası ile istenilen ile istenilmiyeni tefrik etmek imkânları- nı elinde tuttuğunu belirtiyordu. radyosunda da bir ba- sın bürosu kurulmuştu, hattâ de- nilebilir ki, bu basın bürosu sırf bu ankete gelen cevapları tasnif etmek için tertıplenmıştı Bu büro faaliyeti- ni tam mânası ile yaptı, iki ay içinde bütün illerden gelen cevapları tasnif etti, sıraya koydu ve netıcelerı de rogram müdürüne bi Fakat, program müdürü Naci Serez netice- lerı 1ht1va eden dosya ile yukarı ka- bir çıktı, geldi. Karar değişmişti, neticelerin 'kimse- ye duyurulmaması için program ve radyo müdürü tarafından memurla- ra kati bir emir veri o radyo müdürü kı bundan i- ki ay önce, bu anket tertip olunup gazeteler vasıtasıyle ilân edıldıgı Za- man, kendisi ile konuşanlara atının batılı vasıflarından" dem vu- i Serez gibi an- ketin faydalarından bahsediyor, bu neticeler sayesinde ilgili üst makam- hakikaten halk tarafından tu- tulmıyan sanatkârların — çıkarılması talebinde bulunulurken bir "esbabı ile gıdebıleceklerını söylü- çin sevincinden kabına sığamıyordu. Bazı hadıselerın olup bıtmesınden d yaya bir göz attı, neticeler hakkında 30 malümat istedi Ve dosyayı kapadı, kilitledi. "Kim verilmiyecek, matbuata aksetmıyecektır " dedi. Şa- şaalı anketin akıbeti bir dolaba gir- mek ve kilitlenmek oldu. i etin — neticesinin matbuata verileceğinde hemen her- kes 1ttıfak halinde idi, halimizi hal- l mesi, neticeleri görerek düşün memız icap ediyor, denılıyordu Nitekim, anketin başlamasından bir ay sonra, radyo idaresi gelen ce- vapların bir kısmım matbuata ver- mekten çekinmemişti, fakat bu neti- celer göklere çıkarılan bazı program- ların aleyhinde idi, halk bu program- ları istenildiği, ümid edildiği kadar u, bu da ankete gelen vaplardan belli oluyor ve ortaya çıkı— rdu. Sonra, radyo idaresi kat! netice- nin bir ay içinde alınacağını söyledi, fakat yukarıda anlatıldıgı gibi, ne- tıceler bır sır perdesinin arkasına Esrar! Radyo müdürünün telefonu çaldı, Münir Müeyyet Bekman, telefonda işitilen her zamanki sert - fakat sa- dece telefonda - sesi ile cevap verdi. Müracaat eden şahıs anketın kati netıcesını istiyordu. "vere- Sebebi soruldugu zaman da 1zah etmek istemedi: — Eğer yazarsanız, müdür ver- miyor, deyin, izah etmek de istemi- yor diye ilâve edin Müdür Münir Müeyyet Bekman, ilk defa olarak basın mensuplarına karşı bu şekil davranabiliyordu. De- mek ki, bütün hâdiseler tekemmül etmış, radyo müdürünün yapmıyaca- ği ümit edilen bir şeyi yapmış, yu- karılara artık her — meselede danış- mak, fiki mak ve sonra hareket geçmek gıbı garıp bir haleti ruhiye içine girebilmişti. D i müdürü selâhiyetleri olan bir müdür gibi değil, yetkisi olmıyan bir insan gibi çalışmakta, icra makamı gibi değil, her hâdiseyi tasvıp ettirdikten sonra gürültü koparan makamlar, in- sanlar gibi hareket etmekten geri kalmamıştı kalmıyordu. Radyo müdürünün anketin kati netıcelerını vermemesindeki sebep ve e idi, niçin böyle hareket edi- yordu" Sebep bütün radyo mensupları ta- rafından bılınen hissedilen ve söyle- nen bir şeyı adyo idaresi bu an- ketin netıcesınde görmüştü ki, idare- ce tutulan sanat arlar programlar halk tarafından sevilm miyor. ğenilen ve ankete gelen cevaplarla tu- tulduğu anlaşılan programlar, sanat- kârlar ise, radyo idaresince sevilmi- yordu Radyo idaresi bir devlet dairesi olmaktan uzaktı, öylesine idare edi- liyordu. Şahıslar üzerinde ilgili ma- kamların sempati veya antipatisi hâ- kimdi, radyodan kaydırmak istedik- leri kimseler ıçın rahatça şöyle veya böyledir demek ellerinde idi, üst kademe vardı, komısyon halınde ça— lışıyordu fakat bu komisyon üyele- rinin radyo ile ilgisi hemen hemen . Nasıl bir işti ki, raatını âdeta temyiz edecek bir ko- misyon idarenin işten uzaklaştırdıgı görülmüş Halbuki bu komısyon işten uzaklaştı- rılması için radyo idaresinin karar aldığı sanatkarı dinlemeli haklı veya haksızı biribirinden ayırmak için bir reket göstermeli idi. Bu suretle anketin radyo idareci- lerine getireceği faydalar azalmış sa- yılabilirdi, çünkü bu neticelerin kati şekilleri ve - aynı zamanda doğrusu - matbuata verilmiş olsa idi, halkın be- ğendiği bir programı veya bir sanat- kârı radyodan uzaklaştırmanın im- kansızlıgı görülecekti. Böyle bir ha- reket karşısında matbuat derhal va- zifesini yapacak - bugün ancak bu türlü meselelerde tam murakabe un- suru olabilir - radyo idarecilerini müşkül durumda bırakacaktı Neticeler — nedir Ankete gönderilen cevaplar ve kati netice istenildiği kadar saklansın böyle güzel bir başarıyı halkın gözün- AKİS, 30 NİSAN 1955