Falih Rıfkı Atay Nihat — Erimi - seveceksin! larda dolaşan bir hadise hikâye edi- liyordu. Bu, nüfuzlu zatlardan biri- nin marıfeı di. Yazı geniş akisler uyandırmış ve bizzat Başbakan a enderes alâkalanmıştı. Onun namına Basın işlerini tedvire memur Devlet Bakanı ükerrem Sarol telefon etmiş ve sim istemişti. Falih Rıfkı Atay bu talebı reddetmış, hiç mıyecegını bıldırmıştı mların — vazifesiydi. Fakat Mukerrem Sarol isterse baş- nüfuz ticareti numunelerinden bahsedebılecegını söylemiş, izin ver- anın müteahhidliğini a- lan bir sabık Dai yi açmıştı. Devlet bakanı, bunda gay- rı tabıı bir şey görmediğini ileri sür- atların da her vazıfe alabıleceklerını beyan e Falih Rıfkı Atay bu telakki karşısın- da susmayı tercih etmişti Fakat mesele bununla kapanma— mıştı. Aradan kısa bir müddet geç- miş ve İstanbul savcısı Dünya gaze- tesi başyazarını makamına davet et- i. Savcılık başmakaleyi ihbar te- masını talep etti. Söyleyecek bir şeyi yoktu. Bu bir ihbar değil, fikir ya- zısıydı. Halbuki bir gazeteci, eğer bahis mevzuu kimse meselâ bakansa, bir nüfuz ticareti ihbarı yapamazdı. 'Yap- tıgı takdirde, ispat hakkı tanınmadı- nüfuz taciri değil, Rıfkı Atay isim yazmamıştı. İsim ya- zılmadığına göre ihbar keyfiyetinin bulunmıyacağma inanıyordu. Ama savcı, başyazarı çağırmaktan kendi- ni alamamıştı. Belki de maksadı dos- tane görüşm i nya gazetesı 1950 den sonra İstanbulda intişara başlamıştır. Ga- zetenin ikinci başı Bedii Faik'tir. Ga- zete Nihad Erimin pasif işbirliği po- litikasına en ziyade şiddetle cephe alan ve Halkçının manevrasına hücum eden gündelik gazetedir. 10 Acı bir kayıp Refik Şevket İnce Öldü Namuslu — bir adam, fikirlerini ve ideallerini midesi uğrunda feda etmeyip beğenmediğini açıkça söy- leyen ve başını eğmeğen bir mü- nevver aramızdan ayrılmış bulu- nuyor. Refik Şevket İnce ölmüş- tür. Hem de o kıratta, o karakter- de insanlara en zıyade muhtaç ol- duğumuz bir sırada... Refik Şev- ket İnce, aşk ile iman ile, ateş ile atıldığı demokrasi davasında par- tisinin muzaffer oldugunu fakat dâvanın hezimete uğr: adıgını - ya ö yolu tuttuğunu - görerek küs- müş ve politikadan ayrılmıştı. Fakat mevcudiyeti, onun yolunu benimseyen az sayıda münevver için gene bir kuvvet kaynağı idi. Şimdi o kaynak da kaybolmuştur. Egeliydi. 1885 senesinde Midil- lide doğmuştu. Bir dava vekili- kolu a lanarak malülen terhis edilmişti. zmire dönmüş- tü. Ama o sıra- da Milli Mücade- le başlamıştı. Ö- demişte düşmana ilk silâh atanlar arasında bulun- dugu gıbı hürri- yet için Anadolu gazetesinin sü- tunlarında çarpı— şanların da şındaydı. Sonra Anadolunun ıçin— çarpıştı. nın sonuna kadar Milliye'ci kaldı. 32 yaşındaydı, Manisa Milletve- kili olarak Birinci Mechste yer mâ- nasiyle bir Kuvayı aldı. Mustafa Kemal u Adalet Bakanlığına getirdi Bir müddet o vazifeyi — eşsiz bir durustlukle ördü, müteakiben siyasi tan çekilerek İzmirde avukallıga başladı. Bir devre sonra yeniden mebusluk aldı ve 1943 e kadar va- zife gördü Memleket hürriyete susamış, demokrasinin zamanı — gelmişti. Refik Şevket İnce Cumhuriyet Halk partisi içinde tek parti zih- niyetiyle mücadele edenlerin ön safındadır. Demokrat Partinin ku- ruluşu sırasında bütün varlığını koydu ve elinden geldiği kadar ça- lıştı Hem de tam bir idealist o- inin Birinci Büyü Kongresınde Genel İdare Kuruluna seçildi ve orada kaldı. 1950 de onu partisinin muzaffer olmasını gör- menin sevinç ve gururu içinde mil- letvekili olarak görüyoruz. Birinci Adnan Menderes kabinesinde Milli Savunma Bakanlığını deruhte et- miş, oradan Devlet Bakanlığına getırılmıştır mokrat Parti iktidarı almış- demokrasi hâkim olma- tır ama, mıştır. Kendisin- den evvelki lider- siyle alâkası kesi- liyor doğ- rusu partiyi pek umursamam aya | başlıyordu. Refik Şevket İnce mu- zafferiyet şansı pek ğ halde — vazifesini yapmaktan çekin- edi, Meclis gu- Menderesin tuttu- gu Koraltanın ye- rine Meclis Baş- kanlığına — getir- mek istediler. Fa- kat yenildiler. Re- fik Şevket İnce de daha sonra gu- ruptaki düello- sundan mağlüp ayrıldı. Küskün ve üzgündü. Kus— künlüğü muhalefetteyken oldukla- rından başka türlü hale gelen mu— cadele arkadaşlarına, üzgünlüğü rejimin yolundan çıkmasınaydı 1954 seçimlerine katılmak iste- medi. İzmirde oturuyordu. Kuvayı Milliye ruhu, içinde bütün ateşiyle yanıyordu. Hastaydı Ama hasta- lıktan çok demokrasimizin man- zarası onu bitiriyordu. 24 Nisan günü İstanbulda ha- yata gözlerini yumdu. Nur içinde yatsın. AKİS, 30 NİSAN 1955