TIB tinin azalmasından değil non parali- tik vakaların da teşhis edilerek has- talık toplamına eklenmesindendir. "Bel kemiğinden alınan suda sel- lül adedi ne kadar fazla ise hastalık da o kadar tehlikelidir" diyenler var- sa da hu doğru değildir. Hattâ has- talığın en ağır şekilleri olan bülber paralizi ve ansefalit tiplerinde bel kemiği sıvısında 1000-2000 hücre sa- yıldığı halde hastalık paraliziye ulaş- madan geçe Hastalık bütün dünyada vardır Bu — hastalık son yüzyıllardan berı tadır, Amerik; Norveçte, Viy: anada Romanyada, Almanyada salgınlar ya- zılmıştır. Yunanıs tanda, Çinde, Ja- ponyada ve Ingılterede de tek tuk va- kalar- görülme Yurdumuzda polio Birleşik Amerikadaki kadar korkunç bir problem degıldır Hasta- hanelerimize ve hususi hekim mua- mahdut sayıda Salgın yaptığı yenehanelerine pek vakalar gelmektedir. hiç görülmemiştir. Hastalığın Amerikada büyük sal- gınlar yaptığı ve başka memleketler- de ve bu a yurdumuzda da bu- lunduğu halde neden sporadik (tek tük) vakalar halinde kaldığı konusu henüz tetkik edilmektedir. Bu hu- susta ileri sürülen bir çok fikirler vardır. Hastalığın — küçük yaşlarda hafif ve teşhis edilemeden geçirilme- i ve bu suretle bağışlık teşekkül et- mesi, iklimin tesiri, yurdumuzdaki virüs tipinin farkı bu arada sayıla- bilir Amerika'da 1920 - 1930 yılları a- ka Başka hastalıklarla karşılaştırılacak olursa bu adedin de pek yüksek sa- yılamıyacağı — meydandadır. Yalnız hastalıgın devamlı malüliyet bıraktı- ğını ve her sene bir çek zavallıyı ya- talak bir hale getirdiğini unutmamak . Halk arasında uyandırdığı dehşet ve korku da zaten o zamana kadar canlı, dinamik ve faal olan bir kimsenin birdenbire başkasının yar- dımına boyun eğer bir duruma düş- mesinden ileri gelmektedir. u hastalığın ortaya çıkmasında iklimin tesiri büyüktür. Salgınlar da- ha çok sıcak ve mutedil bölgelerde görülmektedir. Hastalık Amerika'nın kuzey yarısında, — Avustralya'da bü- yük salgınlar yapmıştır. Son yıllarda Güney Amerika'da da yaygın bir hal- dedir. Hastalık daha çok yaz ayların- da ortaya çıkmaktadır. Kuluçka sü- resi mevsime tabi olmak üzere 5-35 gün arasında degışmektedır Bazı ya- zarların fikrine göre de kuluçka sü- resinin mevsimle ilgisi yoktur. Has- talığa en çok 2-4 yaşlar arasındaki çocuklar yakalanmaktadır. Bir ya- yından önce ve 25 yaşından yukarı 26 hastalığa tutulma imkânı azalmak- tadır. Erkek ve kız çocuklar arasın- daki salgınlar aynı nisbettedir. İlk z. manlarda hastalığın şehirlerde, daha çok çocuklar arasında; köylerde ise üyükler arasında salgın yaptığı sa- nılmakt Buna da köy halkının virüsle te etmemesi ve ancak bü- yük yaşlarda hastalıkla karşılaşması sebep olarak gösteriliyordu. Bugün ise hastalığın a şehir veya köyde küçükler ve büyükler arasında aynı nisbetlerde bulunabılecegı dü- şünülmektedir. Tedavi Analjezik "ağrı dindirici" ler, sül- famidler, antıbıyotıkler, penisilin, streptomisin, bunl n karma prepa- ratları (kambiyotik, dıkrıstısın) ter- ramisin, oreomisin, kloromisetin, po- lisiklin — ve benzerlerı antıtermıkler kalb kuvvetlendiriciler, Vitaminler kullanılır. ACTH ve kortizon'dan da faydalar saglandıgını soyley nler vardır. Son z nlarda gamma glo- bulin denilen ılaç büyük ıtıbar gör- müştür. Salgın sırasında — çocukları korumak için kullanılmaktadır. Has- talığı geçirmiş olanlardan alman se- f a - nukeha seromu - tedavi a- maciyle kullanılmıştır. Fakat bütün bu gayretler esaslı bir sonuç vermış değildir. Hastalıgın bugün de spesi- fik bir ilâcı yoktu Paralizi devrinde fizik tedavi va- sıtaları, sekellere karşı ortopedi u- sulleri kullanılır. Poliomiyelitin bülber şekillerinde solunum merkezinde paralizi varsa hastayı ancak çehk ciğerde yaşatmak kabildir. Felce uğrayan bu hayati merkezler yeniden — faaliyete geçin- ceye kadar hasta bu cihazlarda ka- lir, Dr. E. E. AKİS, 30 NİSAN 1955