DÜNYADA OLUP BİTENLER İngiltere Beyanname savaşı İki odanın penceresinden de bakın- ca "Westminster ve onun meşhur saati "Big Ben" görünüyordu. İki o- da da Thames nehrine pek yakın iki attâ aralarında sadece . Binalardan birinin adı Transport House idi. He- sendikaların merkezleri buradaydı. Bir meydan akıyordu apıdan gırılıyordu İşçi Partisinin Genel e Kurulu içerde toplantı halindeyı İki yüz metre aşağıdaki bina ise Abbey House ismini taşıyordu. Daha ve daha aristokratik bir ha- Transport House'da lşçı Partisinin neşredeceği beyanname ü- zerinde münakaşalar devam ederken söylemişti Maliye Bakam utler thony'yi Sir Winston Churchill'in ıabıı halefi olarak selam— lamıştı. i şimdiye kadar baş- bakanların tabıı halefleri hep malıye bakanları olurdu. Fakat Eden'in ha- kikaten müstesna bir şahsıyetı Ve iti- barı vardı Başbakan saat 10 da Abbey Hou- se'a geldiği zaman yanında genç ka- rısı Lady Eden ve eski zevcesinden oğlu Mr. Nicholas Eden bulunuyor- du. Salonu dolduran bin kişilik kala- balık Muhafazakâr Partisi ıdarecı— leri, milletvekilleri ve genel im a- arıydı. Sir ony'nin lıderlıgı- ni istisnasız herkes desteklıyordu Nitekim Başbakan da yaptığı ko- nuşmada Partısındekı birlikle oyun— dü. "Müttehit olmamız en büyük kuv- vetımızdır i bulunmasa "son üç buçuk sene içinde yaratılan harikalar" ratılamazdı. — Kuvvet, birilikten ileri <<gelıy0rdu Şimdi, seçım- lere yeni bir programla Çıkmak ge- rekiyordu. Lider partisinden, bunun hazırlanmasım istedi. —Muhafazakâr parti, seçmenlerin huzuruna ciddi bir beyannameyle ç ıkacaktı. Aynı esna- ort House'da Mr. Attlee'nin kendi partisinden Ialep ettiği de bun- eğildi. Seçim savaşı, bir beyanname savaşiyle — başlıya- caktı. Muhafazakârların — kozları Muhafazakârların bü piyasada beliren nisbi ferah- lıktır. Hakikaten, İşçilerden - tabii harbin zaruretleri dolay isiyle - hemen her türlü gıda maddesinin vesikaya tabi bulunduğu bir memleket devral- mışlar, vesikaları zamanla kaldır- mışlardı. Seçim bilhassa çarşı-pazar AKİS, 30 NİSAN 1955 ük kozu, urumu Üzerinde cereyan edecek, partiler en fazla ev kadınlarını kendi taraflarına çekmeğe çalışacaklardı. Bundan başka evsizlik de İngilizlerin büyük sıkıntısı olduğundan muhafa- zakârlar kendi iktidarları sırasında inşa edilen ev sayısını gururla ortaya atacaklardı. itekim Sir nthony utkunda "daha sarruf imkân u vaadi erin İngiliz- leri çekmesi ıht malı kuvvetlidir. Zi- ra dünyanın her tarafında olduğu gibi İngilterede seçim neticeleri vatan- daşların ufak hesapları ile ilgilidir. Partiler "menfaat" üzerinde, bu yüz- den durmaktadırlar. Anthony konuşmasında mem- leketin iki şık karşısında bulundu- Clement Attlee Direksiyonu eline alıyor ğunu söylemekten de çekinmedi. Ya sosyalizme dön üş, yani başbakana göre daha çok devletleştırme dev— let müdahalesi ve !; ya Muhafazakârların 1daresınde mulkı— yete dayanan hakiki demokrasi.. Mu- hafazakârların gayesi sanayide libe- ralizmdi. Ya dış politika? Bundan b çuk yıl evvel, İşçiler ıktıdardayken Muhafazakâr Parti bunun üzerinde esaslı surette duruyor ve Attlee hü- kümetini "Britanya imparatorluğunu parçalamak" la suçlandırıyor onu azimli bir siyaset takip etmemek it- hamı altında bırakıyor, Avrupamn Birleşmesine engel olduğunu söylü- ordu. Zannedilebilirdi ki Muhafaza- ârlar İmparatorluk bahsinde taviz vermiyecekler, azimli bir siyaset gü- decekler, Avrupanın birleştirilmesine çalışacaklardır Halbuki İmparator- luğun kilit taşı Süveyşi Churchıll hükümeti kaybetmış kaypa litika güdülm daha da ınfıratçı davranılmıştı. çi dış politika - çok kimsenin zannet- tiğinin aksine - İngiliz seçimlerinde aima az rol oynar ama, bu defaki Muhafazakâr beyannamesınde bütün bunların uzerınde fazla durulmıyaca— ğa ben tedir. Zira bekâra kari boşamanm kolay olduğu gibi İngil- terede muhalefet partılerıne de dı polıtıkayı tenkid etmek zor değildir. iktidara kim gelirse gelsin, dış siyasette bir değişiklik vuku bul- mamaktadır Ya işçiler Transport — House'da ise biri dış, di- eselelere nun temayülü o merkezde görünüyor ve partının lideri de bunu destekli- rdu. Beyannamede evvelâ ve her şeyden çok hayat pahalılığı bahsi ele alınaca hükümete hücum edi cekti. azakârlar bir ta- artış göstermişti. i Türkiyedeki kadar değil.. - . Ev kadını bundan müştekiydi. İşçi- lerin iktidarı sırasında daha az mal bulduğunu unutmuştu Şimdi hatı- rında kalan, daha çok para verdiğiy- Bunun müsebbibi karlardı Çarşıya çıkan zin mutlaka tesiri altında kalacaktı, zira rakkamlar hakikaten — yüksel- mişti. İşçilerin dış politikada da kuv- vetli bir silâhları vardı: — Hidrojen bombası. Sanki uhafazakârlar ik- tidarda kalırlarsa Hidrojen bombası bir gün içinde bütün dünyayı yok e- dıverecektı Ateşli Mr. Bevan bir se- a bu seçimin insanlık i- çin belki d son seçim olduğunu, zira Hidrojen bombasının bu imkânı kal- dırmak üzere bulunduğunu söylemek- ten çekinmemişti. — İşçiler, gene ev kadınının gözünü korkutmak ıstıyor— lardı. Eğer seçimi kazanırlarsa Dör basının imalini durduracaklardı. Böy- lece insanlık en büyük tehlikeden kurtulacaktı. bulunmıyacaktı' Mesele şuydu: orta- idrojen bombası vardı. Eğer Mu- hafazakarlar kazanırsa patlayacak ni olacak politika" o— larak sıfatlandırılabilirdi. Nihayet İşçiler ithalât ve ihraca- tın kontrolü üzerinde uruyorlar ve hayat pahalılığım o suretle izale etmeğe çalışacaklarını bildiriyorlar- dı. 15