KADIN. Uzun bedenli, belleri aşağıya düşü- müş elbiseler hasırladılar.. Bu el- bıselerı |kokteyl'lere giyebilmeleri, ve tıpkı yen ler gibi, bu elbiseler de "üç parçalı" olarak hazırlandı. tek, Eisenho- wer ceketi ve streples bir beden Bu modelleri yaratan sanatkâr emşireler her kadındır ve m da hakkıdır, ma modeli yaratmanın kendisine has birkaç zorluklan vardır; elbiseler hem sık sık yıkanmaya müsait ola- kumaşlardan e bu kumaşlar zarif, cazıp ve hafif olmalıdır. Mo- de]ler iç açıcı yenı ve hoş göründük- leri halde çok "sexy" bir hava taşı- mamalıdırlar. Modeli çizen ressam, devamlı surette çok kuvvetli bir his- sin esiridir ve bu his her modele hâ- kimdir: bir üniforma her şeyden ev- vel insana meslek! tesirini yapmalı- Yeni streples elbiselerin Amerika» a gördüğü rağbet anlatılacak gibi Şirketin siparişlere yetişe- miyeceği ve yeni üniforma şirketleri- nin kurulacağı muha aktır. Şurası da muhakkaktır ki, bütün yeniliklere rağmen her üniformada "Florence Nightingale" in ruhunu bulmak ka- bil olacaktır Sosyete Bir demokrasi örneği Washington'da Mayflower otelde, amie Eisenhower'in şeref'ne yapılan bir toplantıda "Mamie" nin kız kardeşi Frances Moore'un arka- daşı, eski balerina urries Crane birdenbire çok tatsız bir hadi- se ile karşılaştı: Reisicumhurun ka- rısı da, tıpkı kendisi gibi yeşilli ma- vili bir tafta emprime giymişti, üs- telik de biçimleri tamamiyle eşti... Mrs. Crane ecel terleri dökmeye başlamıştı, güzel elbisesini mink ka- Fakat amie Eisenhower cin gibidir, ma- nevrayı derhal farketti ve çok neşeli bir Elbısenızı gizlemeyin, dedi, onu çok beg ndim Mrs. Crane Amerikanın 1 numa- ralı Lady sını taklıt etmış olmaktan son derece sıkılıyor. Tamamiyle eş degıller galiba, dıye kekeledi. — Yoo! tamamıyl eş.. amie bu sözleri soylerken Mıs. Crane'in kürkünü sıyırıvermişti.. İşte goruyorsunuz İkiz deşler gibi eş.. u sizin uzerınızde çok, çok beğendim Çayda Crane, gazetecılere su beyanatta bulunuy, ordu O kadar mahcup ol muştum ki yerin dibine geçmeyi tercih ederdim 20 Mammie Eisenhower elbisededir Demokrasi Fakat bu hadise için Mrs. Crane'- den daha çok mahcubiyet duyan bi- risi vardı ki bu da muhakkak Man- hattan'lı meşhur terzi Mollie Parmis gunu itiraf etmek hoş bir şey değil- i.. Çünkü büyük terzilere avuç do- lusu para döken sosyeteye mensup hanımlar, bu elbiselerin eşine rastla- mayı sevmezler!. Terzi Mollie taş al- tında kalmaya, memleketi terketme- ye hazır olduğunu söyledi; o kadar utanıyordu. Fakat birdenbire aklına bir şeytanlık geldi; dünyanın her ta- rafında bu kadar istismar edilen bir kelime, şu sihirli "demokrasi" keli- mesi onu da temize çıkaramaz mıy- dı? Ben kendim doğrudan doğru- ya ahcı ile karşılaşmam, sonra da tabii her cins elbiseden bir tek de yapmam.. Çünkü bizim memlekette demokrasi var!.. sözler an çok Mamie Eisen- hower'i guldurdu, çünkü o yaradı- lıştan demokra Aile Kocanız kabalık yapıyorsa Kim ne derse desın her evde, müna- k asen ufak tefek çatışmalara, evli- liğin friksiyonları diyebiliriz. Fırtı- nadan sonra, gök berraklaşır ve evin umumi havası daha sa n, daha sı- cak görünürse korkulacak bir şey yok mektir. Fakat karı koca en büyük münakaşada bile, terbiye hu- dutlarının haricine çıkmamaya gay- ret etmelidirler Kadın, dai kocasına kırıldıgı şeyleri soylıyebılmelı fakat bu hiç- n yapılmamalıdır.. Karı daki her munakaşa sıkıcı hadisenin arası biraz soğuyup, sinirler nisbe- ten yatıştığı zaman, anda yapılmalıdır;. Meselâ aç olarak evine koşan erkeğe tam sofraya otururken sitemlerde bulunmak uykusundan u- yandırıp itham etmek, çok acemice hareket etmek olur. Karı koca arasındakı her müna- kaşanın gayesi bir anlaşmaya var- mak olmalıdır. Karı koca birbirini anlamak üzere hüsnüniyet göster- meli, gayret sarfetmelidir.. Halbuki bazıları için münakaşa zehrini akıt- maktan, birbirini kırmaktan, yarala- maktan başka bir gaye taşımaz. gaye ile yapılacak munakaşalardan daima sakınılmalıdır. Kadın, münakaşa esnasında koca- sına "ders" vermekten de son ka ınmalıdır; çünkü bir koca, ka- rısının haklı olduğuna emin bile ol- sa hattı hareketını tayin edecek ders- lere t Bundan başka ın, eski münakaşalarda kocasının kendisine hak verip af dıledıgını de hatırlatmamak. vlili hayatında daima galip gelen veya dai m lüp olan taraflar yaratmak çok ha- talıdır. Kadın izdivacın daha ilk günle- inden, kendisini kıran hadıselerı, so- gukkanhlıkla kocasına izah e u gibi hareketlerin hayatlarını zehırh— yeceğini söyliyerek, her meselede ne guşündüğünü açıkça — anlatabilmeli- ir.. Şayet bir kadının, kocasının ter- biyesiz konuşmalarma ve ha- reketlerine nasıl mani olabileceğini sorarsanız, cevap şudur: kadın hiç- bir zaman, işleri bu raddeye götür- memeli, en ufak bir kabalığa müsa- etmemeli. —Ekseriya kadınlar evlilik hayatlarının bu cephesine kâ- fi derecede ehemmiyet vermezler! İlk . günlerde başlıyan ufa efek kaba- lıklara sessizce veya birkaç damla gözyaşı ile göz yumar ve bunu et- raftan sakladıkça, yok farzed ceklerini umarlar.. Halbuki erkekler, abucak ve kolayca, kabalıklarım ar- tırabılırler O zaman kadın mütees- olmaya başlar ve ister ki kocası bırdenbıre çok terbiyeli olsun, hal- buki erkek kaba ve terbiyesiz olma- yı âdeta bir alışkanlık haline getir- miştir Kaba ve terbiyesiz bir erkeğe kar- şı, akıllı bir kadının kullanabılecegı en mühim silâh nezaketini ve soğuk- kanlılığını muhafaza, — edebilmesidir.. Daima terbiyeli olan bir kadına kar- AKİS, 23 NİSAN 1955