Koca Hüseyin Cahid Yalçının, işte ardı. o zaman gözleri yaşa Bedii Faik hasta f stanbul'da üç avukat ile Toplu Ba- Ism Mahkemesi arasında bir yarış baş- lamış görünüyor. Avukatlar, Bedii Fa- ikin avukatlarıdır. Mütemadiyen istida veriyorlar ve —müekkillerinin tevkifine itiraz ederek tahliyesini 1stıyorlar Top- lu Basın Mahkemesi ise aynı inadla bu i Avukatlar Bedii o bakımdan da tahliyesine lüzum gös- teriyorlar. Bedii Faik, hakikaten hastadır. Ci- ğerlerinden rahatsız olduğu malümdur. Uzun müddet tedavi gormuş, hattâ bir çalışma neticesi muştur, hem de tansiyonu yükselmiş- tir. Bütün bunlar, genç muharririn ha- yatım tehlikeye koymaktadır. Gazetecilerin kanun dışı olmadık- he götürm hapishane idarecileri tarafından herkes- ten, de kötü bir muameleye maruz bı- rakılmamaları lüzumudur. Adaletin bir an evvel tecellisi, herkesin en büyük emelidir. Sıhhatinizi koruyunuz İstanbulda bir gece ne rakı, ne sigara, ne konyak, ne likör bulundu. Bayile- re gidiyordunuz, «Yok!» diyorlardı. Sanki bir içki yasagı konulmuştu. Sanki Fransanın süt içe vatandaşlarına süt içilmesini tavsiye eden Başvekili Mendes-France Türkiyeye gelmiş ve bi- zim de sağlığımızı korumak için tedbir- ler almıştı. Herkese bir merak âriz oldu: Te- kel maddeleri nereye gitmişti? Bayiler- den bir kısmı fazla bir şey söylemiyor, diğerleri ise pahalılıktan bahsediyorlar- dı. Fiyatlar artacaktı. Doğrusu istenilirse bu sefer her şey son derece sessiz sedasız cereyan etmiş, sır iyi saklanmıştı. Hükümet te- kel maddelerinin çoğunun fiyatını art- zaman zam rivayetleri zamdan ç vel piyasaya çıkar. Bu sefer ise aksi ol- muştu. Hiç kimse bir şey öğrenememiş, bu yüzden elindeki malı tam manasile saklayamamıştı. Sadece bir sabah Tekel Müdürü Münir Karacık İstanbuldaki ga- zetecileri Tekelin Kabataştaki güzel bi- nasına davet etmişti. Umum müdürün bir' basın toplantısı yapacağı haber ve- rilmişti. Halbuki aslında bu, bir basın toplantısmdan ziyade bir kıraat oldu. mullerine yapılan zammın esbabı mu- cibesi anlatılıyordu. E mucibeyi — yerinde bulma- maya imkân yoktu. Deniliyordu ki, bu AKİS, 4 ARALIK 1954 KAPAKTAKİ GAZETECİ Bedii B undan hayli uzun seneler evvel 1945 yılında o zamanlar Tasviri- . Bunlar küçük espri doluydu. Altlarında a kadar işitilmemiş bir isi i Bedıı Faik. Bedii Faık Tasvı— rıef'kara çalışan ve devrin u: habirlerinden biri olan Kadrı Kaya— balın yakın arkadaşıydı Tıp fakül- tesine devam ediyorı Zengin de- gıldı orta halli bir aılenın çocuğu idi, bir dan tahsilini yaparken dıger taraf da — para kazanması faydadan halı sayılmazdı. Bedii Faik'i 1n fıkraları hoşa gıt ti. Ancak Tasviriefkâra ayı den hicivleri Cumhurıyet gazetesı— nin sahıplerınden Doga Nadi yordu uvaffak oluyordu Bu cins yazılar onun keşfiydi. Fakat ihmal a fıkralardı , e bir ayrıldı. Faık Babıalıye girdi. Gazetecilik, Koch basili gibidir. Bir kere insanın nma işlemeye görsün. Ondan bir daha kurtulma- nın imkanı yoktur Nıtekım genç Be- dii Faik de mdi 33 yaşında- dır— az zamanda tıbbı fılan unut- tu ve kendin Böylece Bedii i tam manâsile gazete- ciliğe verdi. İstikbalini o mesleğe bağladı. Babıâli bir serbest — piyasadır. Az kazanan vardır, çok kazanan var- arlamayan 'bir hakikattir laka bulur. Bedii F yüksek bir aik kabılıyetlerı gazeteciydi, az zaman bir pahalılık değil, bir fiyat ayarlama- sıdır. İptidat maddeden ithal maddele- rine kadar, Tekelin şümulüne giren her şe Artmayan sadece Tekel mallarının fıyatlandır Bu bakımdan bir ayarla maya zaruret vardı em memleketımızde alkol istih- laki de artmaktadır. — Bun zararları aşikârdır. Fiyatlar yukseldıkçe satışın da azalması son derece tabiidir. — Gerçi memlekette halkın iştira kabiliyeti son senelerde büyük gehşmeler kaydetmiş- tir. Ama buna rağmen vatandaşlarımı- zın butçelermde ıçkı ve sigaraya ayrı- lan kısımlar nihayet mahduttur. Bu ba- kımdan ayarla ma netıcesı içki 1çenlerm miktarı azalacak ll timiz daha sı hatli bir hale geleceki Bu esbabı mucıbe ıleri sürülürken unutulan bir nokta tekel mamullerinin fiyatlarının zaten normalin çok üstünde bulunduğudur. Tekel mallarının fiyat- ları bütçeye daha fazla gelir temin et- meleri için şişirilmiştir. Yani, maliyet- YURTTA OLUP BİTENLER Faik içinde parladı. Bir kaç gazete de- ğiştirdi Mıllıyette Yeni İstanbulda çalıştı. Bir yandan da okuyor, kültür dagarcıgını döktürüyordu. Her gün biraz daha iyi yazıyor, tekâmül edi- Ord yordu. Bu sırada İstanbul radyosun- da konuşmalar — yapmaya başladı. Bunlar da son derece alâka uy_andır— dı. İstanbul Gazeteciler Cemiyetin- de faal rol aldı. i çıld Genç nesil içinde ismi en faz- duyulanlardan biriydi ve bunu tamamıle şahsı meziyetlerine med- yundu. Her şeyi bizzat kendisi yap— mıştı, kendisi temin etmişti. çıkan fırsatlardan istifade etmesmı bilmişti. Bu sırada Dünya gazetesini lanıyordu. Bedii harrır olarak aldı, Gazeteni Falih — Rıfkı Atay başına Bedıı Faik deruhte ediyor, hattâ bu yüzden yazılarmı bıle ih- mal ediyordu. Gen i sahada da buyuk bır başarı sagladı Bilhassa gazetenin — ilânlarım arttı- ran yollar buldu. Ayrıca Dünya, çok satan büyük gazeteler arasına gir- mişti. Muhalif miydi? — Katiyyen. İyi gordugu şeyleri övmekten geri kal- du. Ama bej; genmed klerini ten- kıd etmeyi de kendisi için vazife bi- liyordu. Okuyucularının da kendi- sinden 1stedıgı beklediği buydu. Va- zifesini k şu satırların yazıldı tevil aynı satırların okundug rada adale tin tecelli etmiş bulun masıdır. lerinden ucuza satılmaları gibi bir me sele bahis mevzuu değildir. Bılmdıgı gibi Tekel halen devletçılık politika- mızın en kaba yadigârından biridir ve hükümet butun lıberal i i dıgı ıçın hayatımızın o faslı ezlikten gelmeyi daha kolay ve fay— dalı bulmaktadır Bir ara Tekelin, mü- essese dahi kaldırılacagmdan bahsedılmıştı Fakat Denk Bütçe yap- mak mecburiyeti Maliyeyi hayli müş- kül bir durumda bırakmaktadır. ekel Vekiline ise Maliye Vekili Hasan Polatkan vekâlet etmektedir. Fiyatlar ayarlandıktan sonra mal- lar ortaya çıktı. Şimdi, daha mı az satı- lıyorlar? Hayır. Sadece vatandaş daha fazla para oduyor Yalnız terek hükümeti bu güzel ve faydalı ka- rardan dolayı hararetle alkışlamış, teb- rik etmiştir 9