İKTİSADIİ VE MALİ SAHADA munasebetlerın gerginleşmesine sebep olmakt. si 1kt1dar programını gerçekleş- bu program t bu program gerçekleştirilirken 1darı teşkılata ve ida- re ediciler kadrosuna âmme hizmetinin muntazam ve devamlı olarak islemesine mâni olacak tarzda müdahalede bulun- mamalıdırlar. Memur, belki bütün mesaisini ma. aşı mukabilinde devlete satmış insan- dır amma, ona sen uşaksın diyemeyiz. O her şeyden önce ifa ettiği hizmetin büyüklüğüne inanmış, işgal ettiği mev- kiün gururuna ulaşmış, yarınından emin bir vatandaş olmalıdır. Eğer memura fonksiyonlarım ifa etmek ıçm gereken bu şartları temin etmezsek âmme hiz- meti zevkle çalışılan bir iş olmaktan çıkar. Bunun neticesinde de asıl işin ehli olan kimseler maddi avantajları ba- kımından oldukça cazip bir saha olan hususi ekonomiye kayarlar. lerinin ehliyetsiz eller tarafından çev- rilmesi hepimizi mutazarrır eder. İki ekonomi arasındaki paralellik dolayısiy- le yalnız amme ekonomısı muaddel hale mu ekonomisinde çalışanlara ge- reken maddi avantaj ve mânevi gururu tanımak bir zarurettir. Zaten bunun için değil midir ki, Avusturyalı müel- liflerden Adolf Wagner, devlet ekono- misinin düzenli bir şekilde işleyebilme- si için kalifiye devlet memurlarına ihti- yaç olduğunu ileri sürmüştür. Memleketimizde düzenlenmesi ge- mek gerekir ki, 1fa ettikleri hizmetler karşılığı maddeten tatmin olamamakta- dırlar. Çeyrek asırlık bir hazırlık devre- sinden sonra vazıfelerme başlayan genç elemanların aldıkları maaş bir talebe bursunu geçmemektedır. Halbuki, bun- ların çoğu vazifelerine başladıkları çağ- da çeşitli mükellefiyetlerle karşı karşı- yadırlar. FKendilerini bekleyen çeşitli ihtiyaçlar vardır. İfa edilecek vatan hi bi olarak azaltılmıştır. Ücretler 1038 yılında 100 itibar edildiği taktirde 1953'te 209'a yükselmiştir. Halbuki geçim haddi 1938 yılında yüz itiba- riyle 1953'te 168 olduğuna göre iş ücretinin 209'a çıkması Alman ha- yat seviyesinin — yükseldiğini göste- rir. Alman milli geliri ise, geçen yıl- lar zarfında daimi bir artış kayde- derek 1950 de 89,8 milyar marktan 1953'te 134,7 milyar marka çıkmış- Milli gelirdeki artışlar - sırasiy- Fakat hayat seviyesinin yük- seldıgını en sarih olarak gösterecek rakamlar milli gelirin nüfus başına metleri vardır. Bunların hepsi başlı ba- şına kendileri için muazzam meblâğla- ra ihtiyaç gösteren işlerdir. Halbuki asıl işlerin güç olduğu başlangıç devre- lerinde genç elemanlar kendilerini ümit- sizliğe kaptırmaktadırlar. Bu — durum ekseriya bunların heder olması ile ne- tıcelenmektedır Halbuki, — vekâletleri- mizde çalışan elemanlara birazcık itina gösterilse — onların mesailerine olduğu kadar, hususi durumlarına da ge reken alaka esirgenmese, velhâsıl âmir duru- munda olanl biraz personel ıdaresıne vakıf bir âmirin hareket tarz be- nünseseler zannedıyoruz ki, bugu nkü haliyle cazip bir saha olmaktan uzak- laşan devlet hizmeti, bir çok genç ve kıymetli insanları kendisine çekebile- ektir. 19 0 den bu yana geçen beş se- neye yakın bir devrede iktisadi kalkın- ma neticesi milli gelirin arttığı, ve milli gelir arttığı için de devlet bütçesi ba- şabaş bir gelişme gösterdiği halde me- mur — vatandaşlarımız gıttıkçe agırlaşan hayat şartları ile, 1950 deki gelir im- kânları — ile mucadele etmektedirler. Vakıa bir yıla yakın bir zamandır me- murlara verilen ikramiyeler az da olsa bir rahatlık temin etmektedir. Amma fiyat yükselmeleri takip edilegelmekte olan iktisadi politikanın bazı aklık- ları yüzünden bir türlü onlenemedıgı ıçın murat olunan neticeyi husule geti- ememiştir. Fiyatlar kendi aralarındaki bağhlık dolayısiyle gün geçtikçe şahlan- maktadır. Bu şahlanmadan ise en fazla mutazarrır plan sınıf dar ve değişmez gelirler dıye ifade olunan memurlar ol- duğu ıçın ilerisini görebilen ve biraz da kendisinde cesaret bulunan herkes devlet kapısını terketmektedir. Bazı ba- kanlıklar mecburi hizmet karşılıgı ye- tıştırdıklerı elemanlarım bir ye var- maksızın kaybetmiş olmak gıbı bır du rumla karşılaşmaktadırlar. — Başka baz bakanlıklar açtıkları müfettişlik imti— hanlarında aday bile bulamamaktadır- lar. Her gün gazetelerde ve hattâ bazı yüksek mektep veya fakülte mezunla- rına ait dernek veya birliklerde, bazı vekâletlerin imtihansız olarak memur olacaklarını bildiren resmi yazılara rast- lanmaktadır. Yukarda anahtarlariyle — belirtmek olan — artışıdır. 1950 — yılında ferdi mili gelir 188 mark idi. 1951 de 2 mark, 1952'de — 2599 mark, 1943'de 2740 marktır. Demek ki, dört sene gibi kısa bir zaman zarfında ferdi milli ge- lir B 50 bir artış göstermiş bulun- maktadır. Sanayi tesislerini tamamen yeni- erdleri h bu derece ıyıleştırebılmış olan Almanya bugün gun geçtikçe dünya sahnesinde kendisini sık sık göste- rebiliyor ve sesini yukseltıyorsa bu- nun temeli çok kısa bir iki sözle te- mas ettiğimiz ve man — mucizesi olarak vasıflandırılan Alman iktisadi kalkınmasındadır. istediğimiz durum bize gösteriyor kı ince enece Onun için bunları bu zavıyeden ele alıp incelemek gerekir. Bunun için memi meselesini — muhtelif yonlerıyle bir an önce ele alıp incelemeliyiz. Unu utmiya- lım 1darı masraflar maliye ilminde müs- mir roductif» masraflar olarak tanı- nır. Maalesef içinde bulunduğumuz du- rum arda saydığımız sebepl rden dolayı hıç de boyle değildir. Vergi Gelir vergisi nisbetleri ergi, zamanımızda devletin gelirle- rinin Önemli bır kısmını teşkıl et- mektedir. ü ©o Fakat vergi pılan nakdi bir kıymet nakli olduğu ve anında mükellefe hıç bir karşılık sağ- lamadığı için, ükellefi — sıkmaktadır. Onun için vergi hududu meselesı mali sahada devrimizin en çetin meselele- rinden birini teşkıl eder. Mükelleften ne miktar vergi alınabileceği, hangi miktarın üstünde mükellefe tahmil edı— yecilerin pek hoşlandıkları bir tâbirle altın yumurtlayan tavuğun öldürülmesi- ni intaç edeceğinden mümkün mertebe mukellef'ı sıkmaksızın ondan azami is- Kaldı ki, verginin milli ekonomi milli ekonominin vergi sistemi üzerinde tesir ve aksi tesirleri vardır. Alman mu- cizesi denilen «Deutsches Wunder» Al- man kalkınmı İ rinin rolü inkâr edilmez. Zira bu Alman vergi sistemi üzerinde isabetli adımlar atmışlar ve Alman kalkınması- na birer teknisyen olarak gereken işti- rakta bulunmuşlardır. Bu ke ere Alman federal meclisi «Bundestag» gelir vergisi nisbetlerinde B 20 bir indirim yapmıştır. Bu yüzde artması oldu. 1949 senesin- den bu yana geçen zaman zarfında Al- man gayrisafi milli hasılası iki kat art- mıştır. Bu da göstermektedir ki, Alman vergi sistemi ve bu sistem içinde AL- AKİS, 4 ARALIK 1954