re kadar inmeden hava tarafından yu- tuluyorlardı. Çıkan öteki radyoaktif par- çacıkları da rüzgâr etrafa dağıtıyor ve vere ininceye kadar radyoaktifliklerini kaybediyorlardı. Fakat bombanın kudreti 1000 defa arttırılınca bu durum değişti. Bir milyon ton dinamite denk bir hidro- jen bombası patladığı zaman meydana mahsullerinin kaynaştığı buluta karışır- lar. Bilhassa nötronların tesiriyle toprak taneleri radyoaktif hale gelirler. Böylece hem uzun ömürlü, hem de çok şiddetli bir bulut ortaya çıkar. Rüzgârın tesiri altında havada kısa bir müddet dolaş- tıktan sonra toprak parçacıkları infilak noktasından çok uzaklarda yere düşer- ler ve düştükler tehlikeli bir radyoaktiflik dogu urlar. Korkunç — rakamlar merikada çıkan «Atom fizikçilerinin bülteni» dergisinin son sayısında fi- zikçi Ralph E. Lapp bu tehlikeli serpin- ti bölgesinin genişliği hakkında ilgiye değer açıklamalar yapıyor. Dr. Lapp, hesaplarını anlatırken mesele önceden hiyeti, kudreti, havada patladığı nokta- nın yerden yükseldiği, meteorolojik şart- lar; bunların hepsi neticeyi az çok de- ğiştirebilir. Fakat gene de aşağı yukarı bir tahmin yapılabilir. Lapp'a göre, 15 milyon ton dinamite denk bir bomba patladığında, yakma, yıkma ve ani rad- yoaktiflik tesirlerinden başka serpinti yoluyla 10,000 kilometre karelik bir alan içinde tehlikeli bir radyoaktiflik doğu- racaktır. Bu alan patlama noktası etra- fında meselâ 65 km. eninde ve 160 km boyunda bir dik dörtgen şeklinde goru— nebilir. İnfilakten bir saat sonra bu ala- nın merkezinde 400 kilometre karelik bir bölge içinde 12 dakika durmak ölüm tehlikesiyle karşılaşmıya yeter. Dik dört- genin kenarlarındaki bölgelerde oturan- ları bile tahliye etmek gerekebilir. Teh- likeli bölge içinde kalanlar, bulunduk- ları yerin merkeze uzaklığına göre an- cak 15-45 cm. kalınlığında beton veya 8-75 cm. kalınlığında toprak altında radyoaktiflikten — korunabilir. Şüphesİ7 söyle sığınaklar inşa edilebilir. Fakat radyoaktif hale geçmiş havaya, suya yiyeceklere karşı da tedbir almaları ıcap edecektir ki bu daha güçtür. Bir bombanın tesirinin bu kadar uzaklara yayılması işin mahiyetini de- ğiştiriyor. Düşm üzerine atılan bom- banın Zzararlı tesırı eğer bombayı atan tarafa da sirayet ederse, o zaman bom- ba bir silâh olarak değerini kaybeder. Pasifikteki tecrübelerden bahseden baş- ka bir fizikçi, Chicago Üniversitesinden d B A , «meydana gelen radyoak- tif serpinti ve yağmurların bütün dünya üzerinde her halde ciddi bir tesiri ol- mamıştır» diyor. Fakat daha kaç infi- lakten sonra böyle bir tesirin görüleceği iyice belli değildir. Hele uzun vadeli te- sirleri tahmin etmek bütün canlılarda mütasyonların sayısını yükselteceğinden AKİS, 4 ARALIK 1954 korkuyorlar. Mütasyonlar irsiyeti taşı- yan hücrelerde meydan gelen ani deği- şikliklerdir ve çoğu nesli zararınadır. Bu değişikliklerin çoğalmasıyla ölü veya az gelişmiş doğan cukların sayısı arta- bilir, kısırlık nisbeti yükselebilir. Aman- insan neslinin — uğrıyacağı zararların giderilmesi -eğer giderilebi- lirse- Churchill'in de işaret ettiği gibi asırlar ve asırlar isteyecektir. Dost düş- man ayırt etmiyen böyle bir tehlikenin ortaya çıkması, hidrojen bombasının ya- sak edilmesi ihtimalini arttırmıştır. Atom pilini yapan adam öldü Aralık 1942 günü Chicago'da bir laboratuarda toplanmış fizikçiler hayatlarının en heyecanlı tecrübesini yapıyorlardı. İlk atom pili o gün çalış- Enrico Fermi Atom pilini yapmıştı tırılacaktı. Zincirleme reaksiyonun mümkün olup olmıyacağı ve bir defa başlayınca kontrol edilip edilemiyeceği o gün belli olacaktı. Pili teşkil eden büyük uranyum kütlesi içinden kadmi- yum çubukları birer birer çekiliyor, her seferinde açığa çıkan enerji ölçü alet- lerinde dikkatle takip ediliyordu. Be- lirli sayıda çubuk çekilince, hesaplar doğruysa, zincirleme çekirdek reaksiyo- nu başlıyacak ve durmadan devam ede- cekti. Her hamlede ölçüler hesaplarla karşılaştırılıyor aykırılık çe heyecan da artıyor, adeta dayanıl- maz hale geliyordu. Sabahtan beri üç saat geçmiş, artık çekilecek yalnız iki çubuk kalmıştı. sa olacaktı. eden adam saatına baktı. muş, çocuklar, haydi yemeğe gidelim» dedi. Ötekiler bakıştılar; bu soğuk FEN kanlılığı ancak Fenni gösterebilirdi. Ye- mekten sonra tecrübeye vam edildi ve beklenilen netice gerçekleşti. Atom pili çalışıyor, kontrol edilen bir tempo ile enerji veriyordu. Böylece 2 Aralık 1942 de Enrico Fermi'nin mahirane kı- lavuzluğu altında insanlık atom çağma girmişti Aradan 12 sene geçti. Atom çağı- nın nimetleri yavaş yavaş meydana çı- Bu nimetlerin belki enerjisini adam da karıştı. cago'da Enrico Fermi'nin kanserden öl- düğü haber veriliyor. Fenni, 20. asrın yetiştirdiği fîzık— çilerin en büyüklerinden biri büyü, idi. (Einstein 19. asırda dog— muştur.) 1901 de İtalya'da doğmuş, genç yaşında atom ve çekirdek fiziğin- Tecrübi çalışmaları nötronlar ve pi-mezon araştırmaları, teorileri ta radyoaktifliği, şei, çok sayıda mezon teşekkülü hak- kındakıler sayılabilir. i güç problemlere el atar, beklenilmedik basit taraflarından yaka- lar ve tecrübeyle gerçeklenebilecek so- nuçlar elde ederdi. — Böylece el attığı her problemde kendisinden somakiler için bir çığır a mi'nin soğuk kanlıhgı tevazuu ima belirtirdi. Ölümüyle Amerikalılar büyük bir vatandaşlarım, İtalyanlar büyük bir ırkdaşlarını, çekirdek fiziği ise en büyük mümessilini kaybetti. Hoşunuza gittiyse hemen Abone olunuz