İKTİSADİ Memur Maddi ve manevi tatmin # ktisadi hayat hiç olmazsa demokra- silerde iki ana bölüme — ayrılmış bu- lunmaktadır. Bu — bölümlerden birisi kamu ekonomisi diğeri hususi ekonomi bölümü adını taşımaktadır am O- nomisi en liberal bünyeli — memleket- ler ahi mevcuttur eşhur — İngiliz iktisatçısı Adam Smith hususi — ekono- minin rağbet göstermediği sahalarla, hususi ekonominin takati dışında bulu- nan iktisadi faaliyetlerin devlete bıra- kılmasını istemiştir. 18 nci asrın sonla- rında buhar kuvvetinin makineye tat- değişiklik husule iyice yerleştirmek lâzımdır ki, bugün- kü devlet mahiyeti iİ renkler taşır. Bunlar renktir ve menşe ve tarih bakımından diğerlerine takaddüm eden renk de bu- dur. akat Fransız ihtilâlinin yaymış olduğu fikirler bu siyasi fon üzerine içtimat ve iktisadi — renkler — serpiştir- bunların muhassalasıdır. n bunlardan şunu soylemek endüstrilerin hemen he- men hepsi devlet tarafından işletilmek- tedir. Demir yolları, denizyolları, ha- va yolları, enerji santralları, kömür iş- letmeleri batılı memleketlerin çoğunda devlet işletmeleridir. İşte bu hal kamu ekonomisinden — maişetini temin eden- lerin adedim artırmıştır. — Hizmetlerini mızda milletler temsili hükümet siste- mıyle 1dare olunmaktadırlar Bu sıstem— Günümüzün devlet idaresi bakımından denebilir ki direksiyonda bulunan değişen idare ediciler kadrosu- nun değişmiyen devamlı ve muntazam yürütücüler kadrosu üzerindeki baskı- sıdır. Daha doğrusu politikacılarla ida- reciler salâhiyet bakımından kuvvetlen- mek istediklerinden birbirine karşı kuv- vetli görünmek arzusundadırlar. Bu ar- zu siyasi saha ile idari saha arasında AKİS, 4 ARALIK 1954 VE MALİ SAHADA Kalkınan Ikıncı Cihan Harbi malüm olduğu üzere Almanya ile 1945'te Alman kalkınması di. O vakit ne Almanlar ve ne de a den sürülmüşlerdi. Bu keyfiyet za- ten sanayii ve münakale tesisleri tahrip edilmiş ikametgâh bakımın- dan çok sıkışık bir duruma duşmuş işgal bölgelerinde, yeni gelenlerin de ilâvesi ile — yaşama ve barınma şartlarını büsbütün — güçleştirmişti. teslimi takip ilk senelerde müttefiklerin Alman- ya'ya karşı kadar sert — hareket ettikleri malumdur Bılhassa Alman— ziraat mem- istihdaf gereğince sanayi tesislerinin sökülmesi ve yu- ı geçen memleketlere gö- kendi memleketinde kullan- ması icabederken, kömür ihraç et- mek ve uzun zamandanberi dikkat- sanayi olması yolunda tedricen müsaadelerle gittikçe bü- yük adımlar atmışlardır. Her husus- ta mevcut kayıt ve tahditler büyük ölçüde kaldırılarak üç işgal bölgesi- nin Batı Almanya Federal Cumhu- riyeti adı 1949 yılında bir- leştirilmesiyle yeni Alman Milli Eko- misi kurulmuş — oluyordu. Bugün Batı Almanya 250.000 kilometreka- relik bir araziye ve elli milyonluk bir nüfusa sahiptir. Gayet tabiidir ki, da- ha ziyade zirai bir karakter taşıyan doğu bölgelerinin Almanya'dan ay- rılması ve Rus işgal bölgesinin ba- Almanya tayla birleşmesine imkân verilmiye- rek Rus baskısı altında Alman De- mokrat Cumhuriyetmın kurulması ka bir bünye kazanmasını gerektir- miştir. Filhakika mesele dokuz buçuk milyon muhacirin Batı — Almanya'ya yerleştirilmek mecburiyetinde kalın- masiyle hektar başına düşen nüfus % 44 zirat bakımdan işlenebilir ara- 52 ve ekilen sahada hektar a kullanılan arazi, düşüyordu. Federal maddelerinin bugün ancak © - 65 ini temin edebılırken harp önce- yacını dış memleketlerden mak durumunda iken Federal Al- manya aşağı yukarı 20 milyonun gı- da ihtiyacını ithalât yoluyla karşı- lamak mecburiyetindedir. Sadece bu rakamlar bile göstermektedir ki, bu- günkü Almanya eski Almanyaya na- zaran dünya ticaretine — daha fazla bağlıdır. Hayat seviyesi çok — fazla düş- müş bir milletin kısa zamanda hayat sevıyesını yükseltmek için herşeyden önce istihsal kuvvetlerini seferber ederek istihsali ve hem de Almanya- lım durumunda ihracata müsait is- tıhsal branşlarını geliştirmesi icabet- 1949 yılında 1936 yı- varan istihsal seviyesi 1953 yılı so- nuna kadar sırasiyle 135, 145, 158'e ulaşmıştır. Çalışan işçi sayın 1949 da 13,5 milyon iken 1953' yona yükselmiş, 1949 da haftada çalışılırken e 47,9 a çıkmıştır. Sanayide çalışan isçiler ise 4,4 milyondan 5,8 milyona yükselmiştir. İşsizlerin sa- yısı kayıtlı olarak 1,230 milyondan 1953'te 1,252 milyona çıkmışsa da bu mutlak artış yamada işsizlik nis- beti 1949 da 28 8,8 iken 1953 te 9 5,5 buçuğa mektir ki, bu düşmüştür. Bu de- eçen devre zarfında müddetleri uzatılmış ve işsizlik nis- 11