DÜNYADA OLUP BİTENLER New - York önünde manevra Alman ordusu oradan model alacak Batı Avrupa Fiyasko! A rtık Mr. Eden diye değil,Sir Anthony diye hitap edilen İngiliz Hariciye vekili Avam Kamarasında bizzat kürsü- ye geldı ve dedi ki: — Her hangi bir rus teklifinin eresine geçmeden evvel, Batı Bırhgım tahakkuk ettirmeliyiz». Bu suretle son Rus sulh taarruzu da resmen fîyasko ile netıcelenıyordu ony, Paris — andlaşmalarının tasdıkıne ait görüşmeler vesilesile söz almıştı. Avam Kamarasında hemen her- kes, andlaşmanın tasdikini lüzumlu bu- luyordu. Hem Muhafazakârlar, hem de Sir Anthony metin eski hariciye vekili Mr. Herbert Morrison oldu. si de Alman si- lahlanmasının ve Almanyanın istiklâli- duğ dilerini hararetle tasdik ediyordu. Yal- nız, «Alman silahlanması» lafı geçti- ğinde Beyan'ın ve Beyancıların itiraz ettikleri görüldü, fakat bu itirazlar bir akis yaratmadı. Hariciye vekilinin rin en mühimi Rusyayı kısımlardı. söylediği sözle- ilgilendiren kımdan andlaşmaların tasdiki sırasmda Molotofun — yaptığı yeni bir Örüşme teklifinin müsait karşılanabılmesı ihti- AKİS, 27 KASIM 1954 Olmadı. Bilâkis konuşmalar daha iyi be- mali hatıra gelebilirdi. teklifin aleyhinde yapılan ânının mahıyetını ynın <<öylesin le» yazılmıştı ki, nu- B Em —-ığ,â: ür de 1şçılerm Ava Kamarasında aynı masaya yeniden oturmadan evvel Batı Birliğinin sureti kafiyede ikmal edilmesi lüzumunu hatırlatmala- rı öteki parlamentolar için de bir ih- tar manâsına gelmektedir. Sir Anthony Eden, Alman sılahlan— ması mevzuunda Ruslarm ne düşün ğünü açıkça ortaya koymuştur. Ruslar manyanın bırleştırılmesı meselesinde Batının görüşüne tamamile aykırı bir görüşe sahiptirler. Hariciye vekili şöy- le demiştir: «— Eğer bugün hür ve demokra- tik bir Almanya yoksa, bu, — Rusların buna mani olmak için ellerinden ge- len her şeyi yapmaları yüzündendir.» Morrison'a gelince o dah ileri gitmiş ve Rusyanın «sinik — mürailiği» nden bahsetmiştir. i kuzu postuna bürünürk da parçalayacak hakiki kuzu ara- maktadırlar. suretle Avam Kamarası, Avru- panın diğer parlamentolarına bu mev- zuda ilk dersi Vermıştır yaptığı bir beya- natta demiştir ki: «— Mademki anlaşma hem Fran- sada, hem de Almanyada tenkitlere uğ- ruyor. Demek ki, iyi bir — anlaşmadır. Bu mesele hakkında yeni görüşmeler yapılmayacaktır». Avrupa Meclislerinden Amerikan — Kongresi de Paris malarının tasdiki müzakeresine bunların edilip - edilmeyeceği noktasında hiç bir şüphe mevcut değil- dir. Kuzey Afrika Emperyalızmın son kales boylusuna kısa boylu adam son derece mahirdi ve kendisini dinletmesini bili» yordu. Sadece dinletmesini değil, ikna etmesini de Hâdise — Washington'da cereyan ediyordu. Kısa boylu adamın adı Men- des - France idi. Amerikan hükümeti- nin davetlisi olarak Birleşik Devletler- de bulunuyordu boylusu — ise John Foster Dulles idi Amerikan ha- riciye vekili, hüküm adına Mendes France'ın dertlermı dmlemeye memur edilmişti. Görüşmeler esnasında Fransız baş- Vekılınm uzerın e ısrarla durduğu hu- V sıçramıştı. Fransızların «tedhişçiler» dışardan yardım lar teşvik görmeseler derhal sinerlerdi. Fakat iki memleket onlara destek olu- yordu: Avrupadan İspanya, — Afrikadan Mısır. Bu suretle iki kıtanın birleştiği noktada bulunan Cezayir de Fransızlar için huzur içinde yaşanamıyacak bir yer haline gelmışı Cezayirin, Tunus ve Fastan ayrı bir hususiyeti vardı. Öteki iki memle- ketin Atlantık Paktı ıle bir alâkaları vaziyeti dolayısile aynı zamanda metinde de tas- rih olunmuştu. endes - France Amerikalı — mes- lekdaşına durumun vehametini aldattı. Cezayirde yerliler ayaklanmışlardı. Mı- sır ve İspanya, Fransaya karşı vaziyet almışlardı ve belki silâh yardımı bile yapıyorlardı. Halbuki Cezayirde duru- bulanık olması bütün — batının emniyetini zedeliyordu. Buna bir çare 21