KÜLTÜR İngiliz mebusları kâbus Gece meblâğın arttırılması için dolaşmaya başlamaları hatıra, asıl bunu getirme- liydi. Evet, burs 200 liraya talebeler tatmin — olacaklardır. buna şiddetle lüzum ve zaruret Vaı'dır Alınacak ilk tedbir bu olmalıdır. son tedbir değil. Burs hikâyesi, kü durumdan mutlaka kurtarılmalıdır. çıkarılırsa, Zat Terbiye Korkunç kitaplar ir gün, İngiliz parlâmentosunun bü- tün azaları birer mektup aldılar. Bir davet — olunuyorlardı. Sergi Öğretmen Birliği» nin merkez binasındaydı. Davete icabet edenler oldu, etmi- yenler de... Fakat edenleri bir sür- priz bekliyordu. Sergide teshir edilen- ler, resimli çocuk mecmuaları idi. İn- gilizler ve Amerikalılar bunlara «co- mics» diyorlar. Fakat bu, komik mâna- sına gelmemektedir. Bilâkis şu anda, bütün dünyanın — üzerinde hassasıyetle durduğu bir terbiye meselesidir. sımlı mecmuaların bir kısmı, çocuk ter- i bozan âmillerin başında gel- K bir kaç sayı evvel eski Ma- arif Vekılı Avni Başmanın aynı dâvaya temas eden son derece alâka uyandırı- ci bir / yazısını neşretmı ti. O zaman, durumdan his mevzuu neşriyattan bir numuneyi 14 sergide görecekler gözler önüne sermek —maksadını taşı- makt_adır. İngiliz mebusları, teşhir edilen mecmuaları ibret ve dehşetle seyretti- ler. Zaten her biri çocuklara —İibret lanmıştı. Içlerınde neler yoktu ki... Ne imler, ne resimler «Kara esrar'» «Korku!», «Unutulmuş — Dünyalar», «Frankenştayn», «Perili ev!».. Evet, bü- tün bunlar çocuklar okusun ve iyi ye- tişsin diye neşrediliyor, mekteplere so- kuluyor, evlere giriyordu! Bunların yap- tığı zararları hiç bir şey bu derece mu- vaffakiyetle yapamazdı. Memleketimizde de aynı meseley- le karşılaşıyoruz. Avni Başmanın dedi- «Zamane şövalyeleri» nı bu resimli maceralardan alıyorlar. Her devirde çocuklar hayal âlemlerine götürülmüştür. Bütün masallar, onu ta- kiben silâhşörler veya şövalyeler, hattâ Pardayanlar ve saire hep bu âleme gö- türen yollar değil midir? Ama şimdi- mıştı, bu kadar fazla tabancalı, bıçak- li adam ortaya konulmamıştı. Yirminci asrın yarısında bütün bu rekorları kır- mış bulunuyoruz. Yalnız dehşet değil, aynı zamanda şehvet de yavaş yavaş çocuk kitapla- rına da sızmakta, genç dimağlarda o da tahribat yapmaya başlamaktadır. Ye- tişen nesiller aydınlatılacak yerde, çiğ bir ışıkla karşı karşıya bırakılmakta ve gözleri kör edilmektedir. Bunlar çok tehlikeli şeylerdir. İngiliz öğretmenlerinin açtıkları kampanyaya, memleketimiz dahil, bü- tün memleketlerin — öğretmenleri katıl— malı ve dehşet verici resimli romanlara, mecmualara — karşı cephe almalıdırlar. re kolaylıkla arayabılmektedır ve orayı yakmakta yıkm; rada açılan sergi, İngiliz me - busların üzerinde hakikaten dehşet ve- rici bir tesir yapmış ve mebuslar du- rumun bu derece vahim olduğunu bil- mediklerini söylemişlerdir Teşhir edilen resimli romanlardan büyük kısmının Amerikan <«çocuk ede- biyatınrndan tercüme olduğu da gözden uzak tutulmamıştır. Dâva, öyle görünü- yor ki, evvelâ Amerikada ele alınmalı, ilk tedbirler ora basınına konulmalıdır. İşte, hürriyet dâvalarını çoktan halletmiş memleketlerde «basın mesele- si»> deyince hatıra gelenler artık bun- lardan ibarettir. Oralarda «hür basın - baskı altında basın» lâflarına yer yok- tur. Kanuni müeyyideler daha ziyade terbiyevi gayeler istihdaf — etmektedir. Bu dâvalar yeni dâvalardır, ihtimal za- manla onlar da halledilecekler ve son- ra tabit başka yeni dâvalar çıkacaktır Zira zaman, durmamaktadır İnşallah biz de pek uzun sürmüşe benzeyen ilk safhadan yakında kurtulur ve o kısımlara nihayet geçebiliriz. AKİS, 27 KASIM 1954