YURTTA OLUP BİTENLER Seçimler Fırtına koparan başlık P rof. Fuad Köprülü o gün son derece hiddetli gorunuyordu Ankarada basın — temsilcilerini — Basın ve Yayın Umum Müdürü Muammer Baykan va- sıtasiyle toplantıya davet etmişti. Gaze- tecilerden bir kısmı, davet devletin bir umum müdürü Vasıtasıyle yapıldıgına göre Prof. Fua p ün Hariciye Vekili sıfatiyle dış polıtıkamız hakkın- da beyanatta bulunacağı zehabına ka- pılmışlardı. Gerçi toplantı yeri Hariciye Vekâleti değil, Demokrat Parti Genel Merkeziydi ama, orada da dış politika- dan pekâlâ bahsedılebılırdı Meğer Fu- ad Köprülü gazetecileri Demokrat Par- tinin Genel Başkan Vekili sıfatiyle ça- ğırmış. Nitekim, toplantıda o sıfatla ko- nuştu. Fuad Köprülü evvelâ muhtar se- çimleri dolayısiyle milletin Demokrat Partiye, yeniden 1t1mat göstermiş olma- sına hararetle teşekkür etti. Hakikaten bir gün evvel yapılan ve normal şart- lar alfanda cereyan eden muhtar seçim- lerinde Demokrat Parti büyük bir zafer kazanmış ve Cumhuriyet Halk Partisi- ni yeniden hezımete ugratmıştı Bun- an, az Faik Feniğin bir gün sonra iddia edecegı gibi «...hele 2 Ma- yıstan sonraki icraatın demokrasiyi or- tadan kaldırdığı hakkındaki iddiaların mesnetsiz olduğu» neticesi çıkar m maz mı bilinmez ama elde edilen ilk rakamlar şehirlerde ve köylerde De- mokrat Partinin rakibinden çok ilerde olduğunu gösteriyordu. Hattâ Malatya- da bile muhtarlıkların yarısından fazla- sını ıktıdar pam lmış, bu arada İnö- Ahmet Temelli Evet, hıç kim e Demokrat Partinin seçim günü bas- kısız ve serbestçe yapılan seçımlen pek buyuk ekseriyetle — kazandığını — inkâr ezdi. (-i am oğlu bıle seçımı kaybetmıştı Am bu neticenin uzerınde rol Oy- nayan faktorler neydi? Muhta çım lerinde halk nasıl hıslerle ve duşu ce lerle hareket etmişti? Kiırşehirin, reyi- i Cumhuriyetçi Mill Pa rtısıne verdı dıye vilâyet olmaktan çı karıhp line getırılmesı hıç kimseyi ko: k mış mıydı? B bunlar etraflı şekılde tartışılabıhrdı Fakat r tek söz söyle- ezdi: Seçim günü seçimlerin dü- rust cereyan etmedıg İşte, Köprülü'nün hiddeti buradan ileri gelıyordu Halkçı gazetesi — <«Yüz kızartıcı baskılar» — yapıldığını — birinci sayfasındaki — başlığında iddia etmişti. Ertesi gün Zafer gazetesi, yine birinci sayfasındaki — başlı; gında bu — hareketi «Muhalefetin meş'um ve çok caniyane iftiraları» diye vasıflandırdı. İki taraf aracında bir defa daha seviyesi çok dü- şük bir münakaşa başlamıştı. Demokrat Partinin genel başkan vekili Halkçı gazetesinin bu iddialarını isbat etmediği takdirde hesap vereceği- AKİS, 13 KASIM 1954 Şehirlerdeki ender seçim meraklıları Ay, muhtar seçimi mi vardı? ni söyledi. Prof. Köprülü çok sert ko- nuşuyordu, tehdit edası taşıyan sözler sarfediyordu. Dünya gazetesinin top- lantıda hazır bulunan muhabiri Oktay Ekşi, Basın Kanununda yapılan son ta- dilâtın isbat hakkı tanımadıgını hatırla- tınca Diışişleri Vekili —hukukçu degıl— dir— o kanun çerçevesinde konuşma- dığını bildirdi. O halde hangi kanun çerçevesinde konuşuyordu? rof. Köprülünün basın toplantısı bır hareketin başlangıcıydı Aynı Demokrat nin Meclis grubu baş— kanı Hulus Koym Buyuk Millet Meclisine bu mevzuda bir sual takriri verdi. Hükümet tarafından cevap veri- lebılmesı için Demokrat Parti Grup şkamna Verdırtılen bu takrirde şöyle deniliyi A ka da intişar eden & Kasım tarihli Halkçı gazetesınde «D.P. dün> kil seçımlerde yüz kızartıcı baskılara baş vurdu" baslığı altında üç sütunu dolduran bir yazı intişar etmiştir. Umumt efkârda seçim — emniyet ve hürriyeti etrafında şüphe uyandıran bu neşriyat, sebebiyle aşağıdaki hususların hükümet tarafından sozlu olarak aydın- latılmasını rica ederim 1- 7 Kasım 1954 günü bütün vatan sathında yapılan muhtar seçim- lerinde kaç seçim sandığı kurulmuş ve bunlardan kaçında ve hangi sandıklar- da hâdise zuhur etmıştır7 Bu hâdiseler- den —eğer vaki ise— seçim emniyet ve hurrıyetme dogrudan doğruya veya dolayısiyle müessir olabilecek mahiyet- te kaç vak'a tesbit edılmıştır - Seçim günü gerek halktan ve gerek seçime iştirak eden siyasi parti- lerden seçim kurullarına bir şikâyet ya- pılmış mıdır? Yine aynı gün hükümete bu yolda bir müracaatta bulunulmuş mudur?>> Bu takririn Mecliste umumi bir müzakereye yol açacağı anlaşılıyordu. Demokrat Parti tarafından kararlaştırı- lan şuydu: Soruyu hükümet adına biz- zat Başvekil Adnan Menderes cevap- landıracaktı. — Başvekil seçimlerin dü- rüst cereyan ettiğini bildirmekle kalmı- yacak, Muhalefetle hesaplaşmak için fırsat yaratacaktı. Bunun yolu da, ko- nuşma esnasında — bir üçüncü şahıstan —Cumhuriyet Halk Partisi— bahset- mekti. O zaman Cumhuriyet Halk Par- tisi adına da cevap vermek imkânı çı- kacak; münakaşa bir düello mahiyetini alacaktı. Prof. Köprülünün basın top- lantısında kullandığı dil ve Zafer gaze- ellonun çok sert olacağı ve Adnan Menderes'in bir başvekilden ziyade —maaleseft— bir parti genel başkanı gibi konuşacağı anlaşılıyordu. — Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni çalışma dev- resine çok şimşekli bir hava içinde gi- receğe benziyordu. bütün ümitler 2 Mayıstan bu yana olup bi- tenler karşısında milletçe duyulan üzün- tünün kaale alınıp Mecliste Batı de- mokrasilerine yaraşır bir havanın hâkim merkezindeydi. Cumhuriyet Halk Partisinin beş yıllık muhalefetı esnasında partilerarası — münasebetlerin dai asına — y açan eski adiyle Ulus, yeni adiyle Halkçı bir defa daha aynı rolü muvaffakiyetle oynamış- ti Gerçı Halkçı demek Muhalefet de- mek değildi ve iki gün sonra gazete, başlığı «bir gece sekreteri» nin marife- tiymiş gibi göstermeye çalıştı ama, iş çoktan işten geçmişti. Halkçı hiç şüp- e yok Muhalefet demek değildir, ama yazılan hâlâ Muhalefeti ilzam etmek- tedır buna da şüphe yok! H P. ne yapacak H ulusi Koymenın takririni verdiği- nin ertesi günü Cumhuriyet Halk >