KADIN Aile İşsiz kadın: bir lüks metal B ey karısına : «— Veremem dedim ya, veremem!» dedi. anım gozyaşları içinde — son bir teşebbuste bulundu : Peki ama ben şimdi ne yapa- yım? Ne zaman bana istediğim gibi har- cıyabileceğim para vereceksin? Alt ta- rafı, bir ihtiyaç için istiyorum.» ey oturma odasına, ne kadar ke- lepir olursa olsun, yeni bir eşya, ilâve- sini hiç te mübrem bir ihtiyaç addetme- diği için biraz canı sıkkın, fakat vicda- nı müsterih gazetesının arkasında kay- boldu. Hanım i e yatağına ka- panıp, kendisine arada sırada ufacık bir zevkini tatmin edecek harçlık veremi- yen bir adamla evlendiği için kara ta- lihine bol bol ağladı. Elinden başka bir şey gelmiyordu... Hemen hemen aynı anlarda Ame- rikalı bır karı koca arasında düşünüyordu «— Kocam elinden geldiği kadar çalışıyor fakat benim arada sıradı a büt- i daha güzel döşemek, benim bıraz daha şık giyinmem, çocuğumun istediklerini çok düşünmeden alabilmem için evimin işini gücünü ihmal etmeden ne yapa- bilirim?» Saadeti paranın temin ettıgıne hiç olmazsa kolaylaştırdığına inan Ame- rikalı kadınlar —ki buna istemeye is- temeye artık biz de hak vermeğe baş- ladık— evlerinde, oturdukları yerde pa- a kazanmak çarelerini düşünürlerken içlerinden bazılarına hakikaten fikir ik- ramiyeleri çıkmıştır. Kocasının, geçen gün vitrinde gör- düğü Paris şapkasını kendisine alama- man yüzünden keder içinde kışlık re- kaynatan kadının bir müddet yaptığı nefis marmeladdan bir kaç kavanozu yüklenip köşedeki bakka- la götürmesi, bakkalın rızası ile raflar— dan birine dizdirmesi ve bir masın!.. Salçasından, turşusundan, sala- murasından numu ir kaç kavanozla işe başlayıp, köşedeki bakkal vasıtasiy- le kendine ufak bir müşteri- gurubu te- min eden ve devamlı bir gelir sağlayan Amerikalı kadınlar yok mu? Yemek pişirmekten hoşlanan Ame- rikalı kadınlar için biraz fazladan harçlığa ihtiyacı olanlar, — mahallenin doğum günü, Zziyafet, toplantı, senei günlerinde pasta, çörek, ihtiyacını karşılamağı ufak devriye gibi kurabiye Amerikan kadını Biraz — karışık 20 çalışma çalışıyor ama... Diet! B u günlerde elinize aldığınız mec- muaların bir çoğunda çocukları- nızı «iyi ayarlanmış muvazeneli bir «diet» göre beslemediğiniz takdirde çocuklarınızın nasıl cılız ve kavruk kalacağına dair bir yazıya rastlama- manız hemen hemen imkânsızdır. Halbuki s«iyi ayarlanmış muvazeneli bir diet»in ne olduğu hakkında bir anlaşmaya da varılmış değildir. Ama benim 2 yaşındaki oğlum Ur günde bakın neler yer: hvi ltı : Üç Jlokma ekmek, , bir avuç pirinç (çıg, ben kapıya bakarken pirinç kutusun- dan gizlice almış), yeşilimsi bir kur- dele (menşei meçhul, ucu ağzında kaybolurken farkına vardım), ve bir şeftali. Öğle Yemeği Rafadan bir yu- murta, bir bar süt, iki lokma gliserinli sabun (daha yiyecekti ama vaktinde yakaladım), lâstik bir bant (tam yutarken bol biber ve hardal yemek üstüne içki kabilinden almış olacak). Oğlum gayet sıhhatli, — kırmızı yanaklı ve yaşıtlarından bir iki kilo ağır ve bir iki santim uzundur. Dok- tor sıhhatini <«iyi ayarlanmış muva- zeneli dietse medyun olduğumuzu söylüyor! ÂA. G. bir ücret mukabilinde üzerlerine alır- lar. Yapması ayrı bir zevk olan nefis çikolatalı — ve elmalı gatolara mukabil yatak odasına yeni perdeleri Eli dikiş veya orgu gelenler için, salonu bir kat daha güzelleştire- cek halıyı alabilmek daha da kolaydır. Konu komşu ahbapların çocukları se- vimlidirler ama haşarıdırlar da, üstleri- yandan küçük kazaklar örmek veya ba- sit ve şık çocuk elbiseleri dikmek bir ev kadını için pek de ağır bir iş değil- dir. Hem elinden bu gibi işler gelmi- yen ahbaplar memnun olur, hem de eve halıdan başka hanıma da yeni bir çan- bütçesinde 1 kocanın arasında büyük gedikler açmadan pek- âlâ alınır. Hattâ sadece tatlı tatlı masal söy- lemesini bileri Amerikalı kadınlardan bazıları bile bunu bir para kazanma vesilesi yapabilmiştir. Geceleri çocuk- larına söylediği masalları, bir taraftan da plâğa alıp piyasaya — sürmüşlerdir. Hem çocuklar memnun, anneler! Böyle dörtbaşı mamur bir çarei hal için AKİS, 30 EKİM 1954