Gülek - İnönü iken kalpte muhabbet... sürmek için bunca gayret sarfederken hiç Var dar ki, hele Falih Rıfkı Atay, parti- nin ühim meselelerinin <«itimat o0- lunacak adamlar ar hususi şe- kilde» görüşülmesini bile teklif et- mişti. İşte o teklif, Parti Meclisinin sayın azalarını çileden — çıkarmaya yetmişti. Günün kahramanları Na- şit Fırat, Ekrem Amaç, Ekrem Öz- den ve hepsinden çok Karadavut Ni- zameddin Nazif Tevedelenli ©o i i azif bir «basın müte- hassısı» olarak «dostlarım!» diye başlı- yan ve «öperim!» diye biten uzun ve bu muharrirleri Hatta Ö par- : Genel tılarda gösterdiği sabırla dikkati mektedir. Nitekim i isi lantılarına da ilk gelen ve son giden de o oldu. Eve Nizameddin Nazif ve diğer hatıpler söylediler, söylediler, söyle- diler, içlerini döktüler. Şikayetleri şu noktada toplanıyordu: Bizi, - yanarak tenkid ediyorlar? Henüz bir icraatımız yok ki.. Bir karar almadık, bir kararı tatbik etmedik... Zaten ikti- darla başımız dertte, simdi bir de ken- aramızd bazı m i bize kök söktürmeye kalkarlarsa, biz bir de onlarla uğraşmak mecburiyetinde kalırsak halimiz nice olur? İktidar bi- zi, Parti olarak halkın gözünden dü- .-a B AKİS. 4 EYLÜL 1954 kendi arkadaşlarımızın zayıf düşürecek hareketlerden sakınmaları icap ederdi. Görüşmelerin bu noktasında maka- lelerden parçalar bile nakledildi — ve işin Genel — Başkana havale edilmek istenildiği görüldü Parti içinde tesanü- du korumakla Genel Başkan vazifeliy- , bu onun işiydi İs İnönü fikrini pek belli et- meksizin, ne Parti Meclisinin alehinde, ne de acar muharrirlerin aleyhınde bulunmaksızın meseleyi ele alacağını ve bu gibi «Partiye zarar verecek neş- riyatı». önlemeye çahşacagını bildirdi. Dertlerin dökülm uzun sürmüştü. Nıtekım ilk gün azalar dağıldıkları za- n hava çoktan kararmış, hatta so- kaklar tenhalaşmaya başlamıştı. Saat dokuza geliyordu. Dönekler ertler, Falih Rıfkı Atay ile Nihat D Erim'in makalelerinden ibaret de- ğildi. Partiden — bir takım istifalar ol- muştu. Bunların en ehemmiyetlilerin- dan ikisi Genel — Sekreter Yardımcısı Zihni Betil ile Meclis Grupu Reis Ve- kili Servet Somuncuoğlu' nun leriydi Server Somunc ası daha evvel görüşülmüştü. Zihni Betil'inki yeniydi ve elde eski Genel Sekreter yardımcısının bir mektubu vardı. Zihni Betil bu mek- tubunda Parti içinde görmeyi arzula- dığı demokratik nizamı göremediği i- YURTTA OLUP BİTENLER Allah, Allah, bu nizamı yoksa, üstat bunu tam — kaybettiği seçimler- den sonra mı müşahede etmiş? — terketmek — mecburiyetinde kaldığını Genel Başkana bildiriyordu. İsmet İnönü; Zihni Betil'e ümitler bağlamış bulunduğundan bu hareke- te esef etmekten geri kalmamıştı. Fa- kat Parti Meclisinde Zihni Betil ve o vesileyle erver Somuncuoğlu ile Cavit Oral hakkında söylenilenler te- essüfü hayli geride bıraktı. Birçok ha- tip hararetle atıp tuttu. Bunların, iktidarla temaslarının zamanında şıyordu. Laf, çekilmiş olanlardan çe- kilmeleri muhtemel olanlara geldi ve bir takım imalar oldu. Cumhuriyet bu gibi dönekliklere karşı tedbirli olması gerektiği anlaşılı- Bir partinin Genel Sekreter Yardımcılıgı gibi en mühim ve en zi- itimat isteyen mevkiine yüksel- miş kimseler bugünden yarına bir isti- fa mektubu ile ayrılırlarsa — ki, aza- ların hepsi bunda iktidarın parmağını görüyordu — Parti içinde kimin kime emniyet edebileceği gibi bir sual orta- ya çıkıyordu. Uzun münakaşalar ve sert tenkidler oldu. Nızameddın Nazıf gene o gür sesiyle konuştu. zake- relerin o kısmında iktidara, partılıle— ri ayarttığı için hücumdan d geri kalınmadı, ahlakla oynamanın kötü- lükleri ve zararları üzerinde duruldu. Toplantının ikinci gününün yarısı da boylece tamamlanmıştı, İsmet İnö- nü öğleden sonra toplanılmak üzere müzakereyi tatil etti. Seçimlere girip girmemek meselesi ele alınacaktı .S.eçimlere dair ğleden sonra hemen herkes heye- canlıydı. Celse açıldıgında şoyle bir teklif geldi: Mesele la kar lim Hatıpler lafa başladılar Uzun uzun konuşuyorlar, girmek ile girme- menin kendisine mahsus zarar ve fay- dalarından bahsediyorlardı. Bu müza- kereler — sırasında anlaşıldı ki hakim olan temayül temayülüdür. tek faktör vardı lek'len sonra son olarak söz alacaktı ma, herkes ne söyleyeceğini gayet iyi bılıyordu Bu bakımdan hatipler, ken- di kanaatlerini açıklarlarken içlerin- den gelen ve kaynağını keşfetmek ko- lay bir endişeyle seçimlere — girilmesi ihtimalini de fazla kötülemekten çe kiniyorlardı İsmet İnönü'nün şahsıye— tini bir defa daha — ortaya koyacağı anlaşılıyordu. Hatta Parti Meclisi ken- di kanaatine aykırı bir karar alırsa Kurultayı toplantıya çağıracağı aşikar- dı. Bu durum ise hem rti, h Parti Meclisi için z lameti olabi- lirdi. Buna rağmen seçimlere girilme- mesi ehinde bir hava ortaya çıktı. T