BAYINDIRLIK Karayolları Türkler ders veriyor A nkara'da, Bakanlıklarda, iki tara- fi modern ve çirkin yapılarla çevrili yolun hemen başında eski adiyle Ba- yındırlık Bakanlıgı yenı adıyla Nafia kişinin birkaç Evvela hepsi es- i yol mütehassı sı. Bunlar Birleşmiş Milletler tarafın— dan Türkiye'de açılmasına karar veri- len Yol Eğitim Merkezinin dinleyici ve talebeleridir. Renklerinin esmerli- ğine gelince hepsi orta şark memleket- lerine mensuptur. Dinleyicilerin biri Suriye'nin Nafia Vekaletı Müsteşarı Kazer mum Müdürü Anis Schebad'dır. Tale- belerin biri İranlı, biri Lübnanlı, ikisi ısırlı, biri Suriyeli, son ikisi de Ür dünlüdür Eğitim Merkezinin hikayesi eski- dir. Eğer iyi işin altı aydan evvel çık- madığı prensibine en sadık teşkilat Bir- leşmiş Milletler Teşkilatı ise bu teşki- latın teknik yardım kısmı sadakatte ondan da ileri gitmektedir. Teknik yardım kısmı, dünyanın muhtelif yer- lerinde kursla açar, mütehassıslar resi mevzularında lışmalarının — prensip ve usulleri mo- dern prensip ve usullere - tamamiyle uygundur. Bahis mevzuu memleket urada Orhan Barım'ın rolü mey- Bdana çıkmaktadır. Orhan Barım kimdir? Bu bir genç adamdır. Memleketimizde karayolları idaresinde çalıştıktan sonra Ameri- ka'ya gitmiş, orada Birleşmiş Milletler Teşkıla[ı Teknik Yardım İdaresi Tek- nık P rojeler Uzmanı olmuştur. Ameri- a gidenlerin — Türkiye'yi unuttuk— ları devirde Orhan Barım bir Türk olduğunu asla hatırından çıkarmamış- tır. Orta şark milletlerinin Yol Eğitim Merkezi istediklerini haber alınca bu işi en iyi Türkiye Karayollarının ter- tip edebileceğini alakahlara hatırlatan olmu . Bu fikir, hakikaten, alaka- lılara da cazıp gelmıştır Duşunu müş- AKİS. 4 EYLÜL 1954 tür ki, İran'ın veya Ürdün'ün, Mısır'- ın veya Lübnan'ın yolları, yol anlayış- ları perişan bir vasiyettedir. Bu mem- leketlere mensup mütehassıslar peka— la Amerikaya götürülebilir, yol inşaa tı mevzuunda pek çok şey gosterılebı— lir, koca kıta gezdirilebilir, sonra da yurtlarına iade edilebilir. Ama müte- hassıslar orada, kelimenin tam mana- ıyla sudan çıkmış balık a dönecek- lerdir. O kadar mükemmel şeyler gö- rebilecekler, öyle imkanlar müşahede edeceklerdir ki bunların hiçbirine mem- leketlerinde rastlayamıyacaklardır. Ya ağızları bir karış açık gezecekler, ya da nevmidi içinde kalacaklar, bunları hayal sayacaklardır Halbuki kendileriyle komşu bir memlekette yok tekniğinin bütün mo- dern icapları tabii bir muayyen ölçü içinde tatbik edilebilmektedir. Eğitim Merkezi niçin orada kurulmasın? Fikri Barım da var gücü ile destek- v lemiştir Bu sırada aylar ve aylar — geçmiş, evvela Orhan Barım gayri resmi şu- rette bizim Karayollarmıza böyle bir merkezin teşkilatını istemediğimizi sormuş, alınca iş resmiyete dökülmüş, ardım — İdaresi Türkiye'ye müracaat etmiştir. Nihayet bir mutabakaıa va- rılmış, Orhan Barım bu işle meşgul olmak üÜüzere Türkiye'ye gönderilmiş- tir. Eğitim merkezine kimler iştirak e- decektir? Arap memleketleri. Fakat müşterek dil olarak İngilizce kullanıla- cağından Orhan Barım Arap memle- ketlerini de dolaşmış ve mütehassıs talebelerin seçimine — yardım etmiştir. İşte, Nafia Vekaletinin o kibrit kutu- suna benzeyen binasında açılan kur- sun hikayesi budur. Böylece Birleşmiş Milletler Teknik Yardım faaliyetleri ta- rihinde ilk defa olarak bir devlet da- vazifesini almış bulunmaktadır. nun bize pek çok şeref verdiği aşi- kardır. Kursta ne yapılacak? Egıtım komitesi Karayollarının genç ve dinamik Umum Müdür Muavini Orhan Mersinli'nin idaresindedir ve sadece Türk mütehassıslarından teşekkildir. — Karayollarımızda merıkalı mutehassıslar da yok ancak onlar dinleyici sıfatıyla ça- katılabılmekted rler. S mü- Ame- değil- bö- ihtiva etmek- ayrılmıştır. lümleri şu dört grubu 1 — Yol administrasyonu ve plan- lanması. Yol etüd ve proje ve malze- me etudlerı çalışmaları Makineli yol yapım ve bakım çalışmaları 4 — Köprü etüd, proje ve yapımı On hafta sürecek kursun ilk üç haftasında merkezde bu mevzular etra- fında topluca konferanslar verilecek, Yollarımız yapılıyor Sene 1946