Kurultay delegelerinden kendisine ha. karet ettıgı bildirilen bir terzi aleyhin- de dava açılmasına rıza göstermişti. "saf politika" ü- zerinde pek az durdular ve asıl gö- rüşmeler iktisadi, malt mevzularda ol- du. Yalnız ilk sual memurlar hakkın- da son çıkarılan kanuna aitti. neşeli bir hava içinde cereyan ettiğin- den Başvekil gene öyle bir tavırla : — Bırakalım, dedi, bu suale Fuad Köprülü cevap versin Bilindiği gibi Fuad Koprulu profe- sördür — ama hukuk değil, edebiyat tarihi -. F. Köprülü vekıldır ama Adli- ye değil, Hariciye,. rağmen Ad nan Menderes, memurlara ait kanun mevzuunda onun izahat vermesini uy- gun gormuş Ü. Konu Soyledıgı şu oldu: Bize atfedilen zihniyet, tur. Yalandır, iftiradır. a sonra gazetecilerin bilhassa üzerinde — durdukları iktisadi ve mali meselelere geçildi. İktisat ve Ticaret V. Sıtkı Yırcalı, İşletmeler Vekili — es- ki İktisad ve Ticaret Vekili — Prof. Fethı Çelikbaş uzun uzun izahat ver- bizde yok- a bir cümle ulAsa etmek ıstersek şoyle dıyebılı- riz Sıkıntı vardır, fakat bu kalkınan, gelişen bir memleketin — sıkıntısıdır, İstihlâk arttığı içindir ki istihsal kafı gelmemekte, ithalât ihracatın üstüne çıkmaktadır. İktisad ve İşletmeler Vekiller? fır- satçılara karşı alınan tedbirleri anlat- tılar arada meselâ Karahisar sodası- mu, artık köylü de su değil soda içtiği için mi ortadan kalktıgını Hacı Bekir Başmuharrirlerin bu 1zahattan ne netıce çıkardıklarını anlamak için baş makalelere intizar etmek gerekmekte— dir. Liderler — arasında akat lâf Cumhuriyet Kurultayına ve partilerarası müna- sebetlere gel eden edemezdi. O m tartışma Halk Partisi bır iht ımal makla berber aralıktan münasebetlere ışık — dökülmesi tama- miyle imkânsız değildir: Bu aralık kapısı şudur: Biz mlekette — siyasi sulh kurul- sun, pamler arasında medeni b ü- nesebe baslasın diye gayı Jedakârlığı — esirgemedik Halk Partı'si— NiT u — kurultayının — arefesinde siyast hava biraz — düzelince ne kada sevindim Çanakkalede — söylediğim nu tukta — milli tesanüd — havasını kuvvet- AKİS. 7 AĞUSTOS 1954 lendırmek için en dostça ve kardeşçe tepelerme binelim, kendile- rini - yıkalım düşünceleriyle — bir - kin aldı yürüdü — Bir e- lin şakırtısı çıkmaz. Bunun için iki el lâzımdır. Biz. daha ne yapabilirdik? Öyle — insanlar ki iktidar kendilerine teslim edilmedikçe başka hiçbir şeye memnun olmalarına imkân oktu. Ortada bir siyast boğazlaşma Aa- nın arazı göze çarpıyor Zaten son se- çim mücadelesini bir ölüm dirim ka gası haline koymuşlardır Her — tuttuğumuz isi baltalam memleketin üks yoklar altına yetin murakabe tur 'arti -münasebetleri alma — yı ile hiçbir. alçkası yok- duzelırse en OLUP BİTENLER diye gösterildi. . Mahalle çocuk- darılmak, barışmakla — vakit Muhalefet partisi vazifelerini YURTTA lâmeti ları — gibi kaybedecek değiliz iseler — kanun yaparlar. İtimada lâyık bir hâle gel. diklerini fiilleriyle ederler. İzan sahipleri için bu sözlerde bir hakikat payının — bulunduğunu inkâr kabil değildir. Konuşmanın, kendisini alâkalandı- ran kısmına İsmet İnönü cevap verdi. Hem de alışılmamış bir süratle.. Başvekil gene 1946 seçımlerınden bahsetmiş, aralarında İsmet İnönünün de bulunduğu 150 kişilik bir C.H.P. li mebus grupunun mebus dahi seçil- meden Meclise katıldığını söylemişti. İnönü hemen ertesi gün bu sözlerin hiç bir kukuki mesnede dayanmadığı- nı ve "kudret ve mesuliyet sahipleri- nin herhangi bir vatandaş hakkında kanuni kıymeti olmayan isnat yap- maktan ihtiraz etmek mecburiyetin- de“ bulunduklarını bildirdi. Bir tartışma açılmıştı Bakalım, de- vam edecek m ÖLÜ DİL