HAVACILIK DÜNYASINDA Bu sözlerle, kurum sivil havacılık davasının hallınd çinde hareket etmek lü u hisset- miş görünüyordu. Bugüne kadar, ses- siz ve uykulu bakışlarla çalışma gücü- nüg" teren — netice İ gücü- nü — Kurum, "Hukumet yardım elini uzatmıyor" dıye bagırabılmıştı Sene 1954.. Gayen büyüklüğüne 1935 de işaret edılmış, dırektıf bu tarihte ve- rilmişti. ü H ükümet yardım elini uzatmalıdır, derken haksız olmadığımızı, hazır— ladığımız raporlarla da ortaya koyarız istendiği şekilde munakaşa da ederiz, demek 1st1yoruz u sözler, Hava Kurumu hakkında ölü fıkrı olanlar 1çın dikkati çek- mez, fakat kampın müdürü — Cemal Uygu genç ve da vaya inanmış bir havacı tarafından söylenirse, hele bir de israr edişindeki edaya bakılırsa ol- mıyacak gibi gelmez. Cema Uygunu dıgerlerım dinledikten, mükemmel te- sisleri gördükten sonra, hükümet yar- dım elını uzatmalıdır, dıye ısrarla söy- lenirse, şaşmayınız. Memlekette sivil havacılığın geliş- meı ıçın kurulmuş tesisler, kısacası nüve" vardır. Sivil havacılıgı teşvik etmek için Kurumun faalıyetını geniş- letmek, hükümetini plânörcülük kurs- larmdan mezun olanlara bir hak tanı- masını sağlamak lâzımdır. Plânörcü- lük kursunu bitiren bir İise ogrencıı — 28 yaşa kadar herkes ıştırak e bı lır yedek subaylıgında bu 'çal dan" istifade etm selâ eskıden tatbik edilen ha ırlık kıtası gibi bazı mukelletîyetlenn dışında bırakılmalı. Ls lerde, orta 1'den itibaren sivil havacılıgın 1lk dersleri verilmeli, plâ- için endişe edilmesin — ve bu usul bü- tün yurtta tatbik edilmelidir; Diyorlardı Bu suretle, gençler liseden itibaren hava ordumuza hazırlıklı katılmak im- kanına sahıp olacak tır. Fakat, gençle- n bu i temin etmek Milli E- gıtım Bakanlıgınm biraz da Kurumun kavrulduğu yafan Mahyece fazlalaştı rılması ile kabil olurdu. yince, tabiidir kı malı Sivil — havacılık kanun da Meclis- ten biran evvel çıkmalı, uçak almak, işletmek daha geniş 1mkanlara kavuş— turulmalı, demhy F akat, aşagıdakı anlatılanı da dinle- yınız şaşını — Pi lotum. Hava Kurumu uçak- ları ile yedek subay oluncaya kadar 850 saatlik uçuşum var — bir pilot i- çin az degıl — yedek subay idim, yeni terhis oldu Konuşma devam edince, anlatan da, dinleyen de boraz gulecek hem de uzulec ktir — Yedek subaya girerken test u- kat! bır anl ayış i- ÜZzu İnönüde sulü Vardır muhtelif suallere — cevap verilir, bu etle orduda hangi sınıf. a kabılıyet gosterebılınecegı tespit e- dilmek istenir. Bu sualler arasında, u- çup Uçmadığınız, uçtunuzsa bunun ne kadar saat olduğu, kaza geçirip — ge- çirmediğiniz, sorulur. epsine cevap verdim, uçtuğumu, kaza geçirmediğimi, pilot olduğu bil- dirdim." Hep guzeldır hoştur, fakat netice SİZİ şaşırta aktır. "— Neticede benı nakliyeye ayırdı- lar, askerlık vazifemi nakliyede yap- t Anlatan, hakikaten T, H. K. pilotu- Te h B ugün, bütün dünya devletleri genç- lerini havacılığa, sivil havacıhgın yetiştirme şartlarından götü ruyorlar Amerika, zengin memleket olduğu i- çin yetiştirme tarzım motorlu uçaklar- la yapıyor Yugoslavya, Fransa İtalya, İspanya planör kampları tesis ediyor, binlerce genç yetiştiriyor, hattâ planör ile havada kalabilmenin milletlerarası rekorunu deniyorlar. Bu seneler o memleketlerin hava kuvvetlerme ele- Kırk beş genci buraya toplıyabilmek için çırpı- nıyoruz." Saştıklarınız" ile madıklarını- zı' bir araya getiriniz, sıvıl havacılık- tan memleket istifadesinin, ordu istifa- desinin bu kadar mandır sağlanama- mış olmasını bir noktada tonlarsınız: Rasyonel çalışmaktan uzak bulunma- mı Z.. Ve bunun için tarar ediyorlardı: bir. planör Fakat meraklısı pek az Hükümet, bu rasyonel çalışmayı temin Kuruma faalıyetım genişlet- larını verebilir, — gençlerin kurslara — gelmesini kolaylaştırır plâ- nör işini sevdirir. Bu, sulh zamanında sivil havacılığın gemşl mişine, ha rp zamanında ordu personelinin bollaş- masına yol açar. edebilir, me imkân Hükümet, yardım ederse, "şaşmı- yacaklardır." L âtif Aküzüm, — Kurumun ikinci başkanı, Kars eski milletvekili — propaganda propaganda" dedi — En mühim şartlardan biri de bu! Bir toplulukta sorunuz, İnönü'de bu parmak kaldırır? Bir Veya iki kişi.. Anlatmak, duyurmak lâz Bu sö; zler soylenırke n, K uru ileri gelenlerinden biri gazetecılerden şunu rica ediyorı — Kurban bayramı için gazetenize vecizeler gönderdik. Şunları neşredi- niz bari!" Resmi bayramlarda sokaklara ası- lan dövizlerdeki yazılar, 1nkılaplarm ifadesidir, — zihniyetimizin ıfad u ze "propaganda" zihniyeti idi. İngiltere Tepkili uçakların vatanı B undan on üç sene evvel İngiliz gök- lerine bir uçak yükseliyordu. Ha- dısenın seyırcısı pek azdı ama, hemen hepsi çok mühim bir vakaya şahıt ol- duklarının farkında idiler. Hakikaten AKİS. 7 AĞUSTOS 1954