7 Ağustos 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 15

DÜNYADA OLUP BİTENLER deniyet, bereket, hıristiyanlık" getir- mişlerdi. Lizbondaki devlet adamları, devrin — değişmiş olduğunu bir türlü anlayamıyorlardı. Beklenen ihtilâl, gelip çatmıştır ve dır. Bunu, hiç şüphesiz Damao takip e- decektir. Hindlilerin takip ettikleri yol ba- sittir: Müstemlekede yaşıyan Hindlile- ri silâhlandırmak ve müstemlekecilere karşı ayaklandırmak! Bu yapıldığı i- çindir ki Lizbon ile Yeni Delhi arasın- da bir soğuk harp başlamış ve Portekizde çok ciddi telâkki edilmiş- tir. Zira aslına bakarsanız Goa hâdise- leri — ayaklanmalar — ve onu takip eden polıtık munakaşalar — diplomatla g — büyük imparatorluğu için de ölüm çan- larının çalmaya başlamasının delilleridir. İşte Tarsus kızlarının Lizbonda gü- zel modellerini gösterememeleri bu yüzdendir İngiltere Churcbill muamması A vam Kamarasında işçi Partisi me- buslarından Yarbay Mercus Lipton kürsüye geldiğinde mebuslar gülümse- meye başladılar. Yarbay Lipton, Baş- vekil Churchill ile olan muhavereleri dolayısiyle bütün Ingılterede şöhret aşve yaz tatilinden Kamarada sözlü soruları haftanın han- gi günlerinde cevaplandıracaktır? Su en maksat aşikârdı. Yarbay ) İ Churchill yaz tatili devresinden sonra da Başvekil olarak kalacak mıydı, yok sa yerini başka birine mi devredecek- ti? Bu maksadı, Churchill de tabit an- ladı ve yan şaka, yarı ciddi, gülümse- yerek Benim için, dedi, en uygun gün- ler salı ve perşembe gunlerıdır Ma. cuma hariç, başka günler de Bu suretle o da demek istiyordu ki, çekilmeye niyetim yok.. Aldığı cevap Yarbay Lipton'u tatmin etmişe benzemiyordu Yeniden söz aldığında şöyle bir mütalea sarfet- — Sizin müstakbel hareketlerinizle hepimiz son derece alâkadarız da.. vam Kamarasının korıdorlarında ise Başvekilin yakında çekileceğinden bahsediliyordu. Buna rağmen bütün İngiltere Sir Winston'un hükümetin başından çe- kilip kendisini resme vereceği zamanı biraz merak ve biraz da tehalükle beklemektedir. 16 Dünyanın Bahsettiği Adam Konrad Dr. nüz 1951 yılın- on, şeçim- lerdekış buyîıkç za kazanma- şahsi aki- yetini "bir şeflik kultus'u" olarak doğru değildir. Zira Federal Almanyanın Başvekılı ne bir halk — kahramanı ve. ne kitleleri peşinden — sürükleyen bu— yük bir hatiptir. Sosyal Demokrat mebuslardan — birisi bir — defasında "bu ihtiyarın ancak üçyüz kelime- lik bir hazinesi var. Fakat buna rağmen daima doğru istikameti gös- teriyor" demişti. Kaldı ki Dr. Ade- nauer kalabalık arasına da girmek- inir. Ama bütün bunlara rağmen bugün Batı Almanyada en çok sevilen — devlet adamıdır. Sir Winston Churchill bundan bir müd- det önce, Bismarck'dan sonra gelen eh kıymetli devlet adamı olarak tav- sif etmişti. Bu yetmiş sekiz yaşın- daki insanın fîzıvonomısı bir kızıl derili kabile reisinin Veyah ut da bir Cinli Manderinin yüzünü andırır. Çehresının bu şekli 1918 yılında ge- artık bütün hayatı kalacağını sövlemişlerdi. Fakat bu gün Dr. Adenauwer'in sıhhati pek yerindedir ve seksen yasına yaklaş- tığı halde artmış yaşında imiş gibi görünür. Bütün hayatı boyunca as- kerlik yapmadığı halde, iri vücudu ve sert yürüyüşü ile bir askeri an- dırır. Daima güzel ve temiz giyin- diğinden dolayı dış - görünümünde derhal etrafına bir hürmet telkin e- der. Keza konuşurken de muhatabı- boyunca 1 numaralı Adenauer nı tesiri altında şa - şaalı cümlelerin, kelimelerin bulunmamasını ha retle karşılarlar. Dr. Adenauver tipik bir "şelf — made yetiştir- mek zorunda kal- mış, fevkalâde çalış S kanlığı sayesin- de dört senelik hu- Alman kuk — tahsilini üç senede tamamlamıştır. 1906 yılında Kolonya şehrinin vali muavinliğine seçilen Adenauer 1917 de ayni şehrin valisi olmuş, Hitler rejimine kadar ara Kolonya şehrini idare etmiştir. 1945 de tek- rar Kolonya'nın başına geçtiği — za- man İngiliz işgal makamları onu "enerji ve insiyatifinin kifayetsizli- ğinden" dolayı bu vazifeden uzaklaş- tırmışlardır. Eğer İngilizler o zaman Dr. Adenauer'i bu vazifeden azlet- memiş olsalardı, ihtimal bu değerli devlet adamı — Hıristiyan Demokrat Partisini kurmayacak, keza yeni a- nayasayı hazırlıyan — parla- mento grupunun reisliğine gelmeye- cek ve nihayet Batı Almanya Baş- vekâlet makamına çıkamayacak- tı. Dr. Adenauer bir defasında "ih- tiyaçların saiki ile — politikacı ol- dum" demişti ki, bu sözü pek doğ- rudur. Onun politik hayatı daima dürüst ve temiz geçmiştir, şimdi de Federal Almanyanın Başvekili ola- rak Avrupa politikasında en mühim mevkii almış bulunmaktadır. Beş sene önce Başvekilliği devrinin — ilk günlerinde kendisine tezyif maka- mında "ihtiyar tilki" düşmanları dahi şimdi ona yalnız "ihtiyar" demektedirler. Dış memle- ketlerde ise Dr. Adenauer, Federal Almanyanınve bütün —Avrupanın şerefli bir "Grand old Man" i olarak tesmiye edilmektedir. AKİS, 7 AĞUSTOS 1954