DÜNYADA OLUP BİTENLER Paris hükümetinin kendi memleketle- rinden de çekilmeyi kabul edeceğini ümit ve temenni ediyorlardı. Fransanın dinamik Başvekili M. Mendes Frence iktidarı alırken Par- lâmentoya karşı bir taahhüde girişmiş, istifasını vereceğini bildirmişti. Fakat okuduğu itimad isteme beyan namesinde, bundan başka iki hususta daha, Vakıt tayın etmeksizin, taâhhüd- de bulunuyordu 1 — Fransanın ekonomik kalkınma- sını sağlamak, Şimali Afrika — işlerini hallet- mek. Bunların ikisi de Fransa için hayati ehemmiyeti haizdi M. Mendes . France'ın Kuzey Afri- ka meseleleri hakkında ne düşündüğü meçhul değildi. Başvekil olmadan pek kısa bir müddet evvel "Revue Poli- tigue et Parlemenitaire" adlı mecmua- ya fikirlerini açıkça yazmakta hiç bir mahzur görmemiştir Mecmua, Ha- ziran 1954 tarihini taşımaktadır — . Mendes - France o makalesınde Kuzey Afrıkada sadece polis tedbirle- riyle durmanın imkânsız olduğunu yazmış ve memleket sâkinlerinin, göstermeyecekleri bir rejimin ne ya- pılsa devam edemiyeceği hakikatini ortaya koymuştu. Tedhiş hareketlerini elbette ki mubah görmüyordu; fakat bunlara polis zoruyla değil, asil sebep- lerini bertaraf suretiyle son verilmesini daha akıllıca — bir hareket tarzı bulu. yordu. Evet, diyordu; oraya yerleşmiş, emek ve para sarfetmış Fransızların hakkını çiğnetm hepsinin kapı dı- şarı edilmesini kabul etmek doğru de- ğildir.. Ama bunun için. yerli halkı süngü altında bulundurmak, bir hu- Üstelik hakiki? milliyetçiler de Fransa ile Kuzey Afrika arasındaki bağların bir anda kesilip — atılmasını isteme- mektedir, bunun kendilerine zarar ve- receğini anlamaktadırlar. imdiye kadar kuru kalan istiklâl verme teşebbüslerini fiil haline çıkarmak, iyi niyeti hareketlerle izhar etmek, milliyetçileri âsi damga- siyle damgalamamaktır. Mendes . France'ın iktidarı ele aldıktan sonra, bu fikirlerini tahakkuk yoluna girdiği görülüyor. Sevilmeyen, tutulmayan genel valinin değiştirilme- sinin bir başlangıç olduğundan Fransa- da hiç kimsenin şüphesi yoktur. Hare- ketler devam edecek ve Tunus İle Fas- ta statüko gayet esaslı değişikliklere maruz kalacaktır. Fransanın oralarda da ikinci bir Hindicini belâsı açmama- ya dikkat ettiği görülüyor. Bu bakım- dan; kısa bir müddet içinde iki taraflı müzakerelere girişilmesi Paris hükü- metinin oralardaki iktisadi menfaatini 14 barış yoluyla kurtarmaya çalışması ve nihayet bu iki memleketin hakikaten istiklâllerine kavuşturulması çok kuv- vetle muhtemeldir. Hindicini işinde olduğu gibi Kuzey Afrika meselelerinde de Başvekile kar- şı çıkacak — kimselerin yekünu hayli kabarıktır. Ancak M. Mendes - France Cenevrede — elde ettiği muvaffakiyetin verdiği prestij ile son derece kuvvetli vaziyettedir. Bu kuvveti elinden — ka- çırmadan bahsettiği reformları yapar- sa, Fransaya yeni bir hizmette bulun- muş olacaktır. kakk M Mendes - France'ın kalkıp Tunusa gitmesi, gene de hakiki bir sürpriz oldu. Seyahatten hemen hiç kimsenin Koca popovıç Üçlerin Yugoslavı haberi yoktu. Başvekil yanma — sadece Tunus ve Fas İşleri Vekili M. Christian Fouchet "ile Mareşal Alphonse Juin'i almış, Tunusa gelip Tunus beyiyle gö- rüşmüş, ona Fransız hükümetinin bazı kararlarını anlatmış, akşam da geldiği kadar sessiz Parise dönmüştü Bir gece evvel kabine hususi bir toplantısında bu meseleleri görüşmüş ve bazı prensip kararlarına varmıştı. Hem Fransızların oralardaki menfaati- ni korumak; hem de Tunus ile Fasa, iç işlerinde tam bir istiklâl tanımak, sultan değiştirmek, başvekili kabule zorlamak gibi hareketlere son vermek- ti. Kapaktaki Adam Mendes - France Kabinesini kurduktan sonra Mıllı n mayı — Başvekil — Mendes - France şöyle — bitirmişti: " Je — fais la pPalx.. ecli bunun üzerine ona 419 reyle itimadım bildirdi. Dikka- te şayandır ki böyle bir çoğunlukla itimat reyini vaktiyle Ciemenceau yine — ayni mecliste "Je fais la guüerre.." diye — haykırdığı zaman almıştı. Mendes . France'ıh her eyden önce üç fazileti vardır: Ka- rakterinin sağlamlığı, şahsi cesareti ve işinin erbabı olması. Bir za- manlar Fransanın en genç avukatı, en gen mebusu, en genç belediye reisi (kendisi 1934 yılında Norman- dia'nın Louvier şehrinde belediye reisliği yapmıştı) ve nihayet üçüncü cumhuriyetin en genç nazırı, bil- hassa mâli ve iktisadi sahada büyük bir değer olduğunu ispat etmiştir. Haddizatında bir liberal olan Men- des . France mali doktrınlerde daha Onun politik hayatı, Blum'un halk cephesi hükümetinde gümrük komisyonu reisi olarak baş- lar. Kendisi o zamanlar 29 yaşınday- di. zamandan beri Mendes France, Fransa adına bir çok millet- lerarası mali ve iktisadi konferansla- ra iştirak etmış ve harpten — sonra mılletlerarası onu dinleten bir şahsiyet olmuştur Mendes .France'ın şahsi cesareti de meşhurdur. İkinci dünya harbi s rasında Hür Fransızlar tarafında sa arkadaşı olan ve sonraları yazmış olduğu romanlariyle tanınan hav binbaşısı Romain Gary, Mendes yişle bahseder. 1943 yılında Mendes - France'ı Ceza yire çağırmış ve kendisine — orada iyast — komiserlik' vazifesini vermiş- tir. Mendes . France bu işi de mu- vaffakiyetle başarmıştır. Kurtuluş tan sonra.. Parise dönen Mendes - France, artık sivil idarenin teessünü arzu ettiği için De Gaulle'e karşı muhalif kalmış ve bilhassa eflisayo- nun önüne geçmek için büyük bir faaliyet göstermiş ve bu mali bir plân hazırlamıştır. nistler bu plâna karşı cephe almış- lar, keza de Gaulle taraftarlan da planın yürütülmem esi için ellerin- den geleni yapmışlardır. De aul'e çekildikten sonra Mendes France "Üç partili" rejimde yani "Cumhu- riyetçi, — Sosyalist ve Komünist koa- rinin sabit bırakılması hususunda büyük bir enerji göstermiştir. AKİS, 7 AĞUSTOS 1954