ASKERLİK Denizcilik Kuvvetlerde nisbetler 900 tarihlerinde dünyanın en kuv- 210 gemi ile beşinci ve Japonya 150 ge- mi ile altıncı idi. Birinci dünya — harbinde İngiltere gene birinci idi ve 84 büyük harp ge- misi. 125 kruvazörü vardı. İkincilik Almanyaya geçmıştı Fransa beşıncılı— ge duşmu ü. Çünkü Amerika Üçüncü ve Ja dördüncü gelıyorlardı İtalya altıncı Avusturya yedinci geli- yordu. Rusya ancak sekizinci derece- de donanmaya malikti. İkinci dünya harbi başladıgı zaman İngiltere gene en büyü idi. Yalnız gemiler azalmıştı. 5 35 krüvazör, 215 destroyer 87 denızaltı gemisi). Üçüncü devlet devletler, sırayı ya Japonya idi. Diğer donanma bakımından şu takip ediyordu: Fransa — İtal- Almany Rusya. dünya harbinden sonra devletlerin donanma dereceleri tama- miyle değişti: İngilizler gerek harpteki büyük — gemi le ikinci dereceye duştuler da Amerika birinciliği aldı. Almanya ve Japon üyük deniz devletleri o0- larak elimine edilmişlerdi. Üçüncülük Rusyaya kaldı. Fransa dördüncü ve İtalya besinci oldular. niz devletlerıdır Bunların donanmala- ıtıbarıy]e birbirinden fark- çok demzaltı ülosunun uçak gemilerini daha mühim sayıyorlar. Amerika Harp stokları B üyük miktarlarda ham madde stok- larına malik olmak modern harp hazırlıklarında başta gelen düşünce- lerdendir. Harp sanayii olan memleket- lerde, hususiyle stratejik ham madde- lerden barış zamanında büyük stoklar yapılmasına çalışılmaktadır. Amerika" da bu maksatla, ikinci dünya harbin- den sonra muhım stratejik ham mad- delerden stok tesisine başlamıştı. Bu 22 Çok Tabur - apolyon zamanında zafer çok ta- burları olan tarafta idi. Tunus tan denize dökülünceye kadar takip etti. orede, muzaffer olarak ilerleyen Birleşmiş Milletler ordularının kar- şısına Cinden o kadar “çok tabur" çıktı ki harbin Birleşmiş—Milletler için tam bir felâket ile neticelenme- sine ramak kalmıştı. Silah ve malzeme üstünlüğü sayı azlığını bir dereceye kadar telâfi e- ustunlugu bir haddi aş- yının ağırlığı altında ezilir.. silâh nisbetinin ne olacağını hiç kim se kesin olarak söyliyemez. Arazi, iklim, teşkilât, moral vesair birçok faktörler bu nisbetleri her haro sa- sanayi kudreti daha yüksek olan ta- rafta — olması şansı daha büyüktür. Fakat bu kudretin daha barış Kema- nında harp için iyi organize edilme- si, seferberliğini iyi yatabilmesi ve seferı istihsale başlayabilmesi için gerekli zamanın temin edilmesi ve nihayet bütün bu istihsallerle — kâfi sayıda "taburlar" teşkil edilmesi ve bunların da maharetle kullanılması şarttır. İstikbal harplerinde zaferin birin- ci âmili sayılan sanayi kudreti ne- dir? Modern silâhlı kuvvetlerin silâh alzemesi o kadar çeşitlenmiş ve sayısı o kadar artmıştır ki bugün modern silâh ve teçhizatı tamamiyle basına yapabılen ancak iki manisiyle kendine yeterlice değildi. İşte bunun içindir ki At- lantik anlaşmasınla daha çok tekâ- mül etmesi ve âza müilletlerin arala- SAHASINDA Çok Fabrika Seyfi KURTBEK rında daha rasyonel bir iş taksimi yapılması lâzımdır. Her millette her çeşit kuvvet bulunur ve bunlardan bir kısmı "asgari bir bütün" teşkil edemiyecek kadar zayıf olurlarsa sa- em görünen böyle bir bal politik, ekonomik ve psikolojik — dü- şüncelerin engel teşkil etmesi pek ariddir. Harp sanayiinin temelini ağır sa nayi teşkil eder. Harp silâh ve vası- talarının en mühim kısmım yapabile cek sanayi, başlıca stratejik ham maddelerin milli ülke içinde — veya harp zamanında bile emniyetle ithal öncelik hakkına ve işçi yekünunun — yüzde (30 milyona kadar) bu sek- çalışıyordu. Şimdi hafif ve gıda sanayiinin kuvvetlendirilmesine de ehemmiyet veriliyormuş. bununla ağır sanayiin, harp plânla. maları aleyhine bir duraklama veya azalma — göstermesi — beklenmemeli- di Amerika, mek ve sanayii daha genişlet- vvetlendirmek ihtiva- cında olmamakla beraber "çok fab- rika" düsturunun icaplarım yerine getirmeğe çalışmaktan hiç bir zaman ayrılmamıştır Orada düstur, sana- kendine yeterliğini te- Bu maksatla yapılan işler şunlardır: Sanayi seferberliğinin organizasyo- nu; stratejik ve kritik ham maddeler— den stoklar yapılması; tom taarruzlarına karşı tedbirleri; kudretını en m essir ve en hale gelırmekle birinci âmil olan araştırma işlerinin gelistirilmes. nın hudutlarından bir iki yürüyüş mesafesinde olmakla ber ve Rusyanın bütün iştiha ve ar- zusuna rağmen yabana elinde kal- makta devam ediyor. Bunların ba- şında — orta şark petrolleri gelir. "Çok fabrika" düsturu çok tavvare, çok tank ve makine demektir. Bütün bunların başlıca giıdaları ise petrol. den ibarettir. Bu sebepledir ki bu- AKİS, 7 AĞUSTOS 1954